DEVA Partisi Elâzığ İl Başkanı Mehmet Kangal; Elazığ’ın depremden dolayı büyük bir yara aldığını ve yıkımlar sonucunda ekonomik ve psikolojik olarak bu yükü kaldıramayacak durumda olduğunu söyledi. Kangal, "Elazığ’daki yıkılmaya yüz tutan bina sayısı dün itibarı ile 428, konut sayısı ise 2 bin 905. Sıralamaya vurduğumuz zaman bahsedilen 10 il içerisinde 7. sırada. Bizim afet bölgesine tabi olabilmemiz için illa enkaz altında mı kalmamız gerekiyor, illa canları yitirmemiz mi gerekiyor? Artık bu gerçeği görün. Elazığ’ı bir an önce afet bölgesine sokun" dedi.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin ardından Elazığ'da da hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Yıkılan binaların olduğu alanlarda inceleme yapan DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal, Elazığ’ın depremden dolayı büyük bir yara aldığını ve yıkımlar sonucunda ekonomik ve psikolojik olarak bu yükü kaldıramayacak durumda olduğunu söyledi. 

"BİZ ELAZIĞ OLARAK ENKAZIN ALTINDA BELKİ DE MANEVİ OLARAK KALDIK"

DEVA Partisi Elâzığ İl Başkanı Mehmet Kangal, yaşanan büyük deprem felaketi sonrasında Elazığ’da ağır hasarlı ve yıkılan binaların olduğu alanda incelemelerde bulundu. Sonrasında bir basın açıklaması yapan Kangal Elazığ’ın acil olarak 'afet bölgesi' ilan edilmesi gerektiğini söyleyerek yetkililere çağrıda bulundu. Kangal şunları söyledi:

"Geçtiğimiz hafta çok acı bir depremle bölgemiz sarsıldı ve büyük canlar yitirdik, büyük enkazlar yaşadık. Tabi ki bu depremin 10 ili kapsadığından bahsedildi. Ancak bu deprem, 10 ili değil, 11 ili kapsıyor. Tabi ki büyük acımız var. Buradan vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı kurtulanlara şifa, yakınlarına da başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Biz Elâzığ olarak bu enkazın altında belki de manevi olarak kaldık. Evet, ilimizde deprem anında yıkılan çok sayıda bina olmayabilir ancak bugün hâlihazırda verilere baktığımızda bugün itibarı ile 500’ün üzerinde yıkılacak binamız söz konusu. Buradan devlet yetkililerine, hükümet yetkililerine sesleniyorum; Elâzığ, gerçekten zor durumda. Evet, çok şükür enkaz altında iki canımız var. Onun dışında başka bir canımız yok. Ancak bu demek değildir ki depremin sıkıntılarını, problemlerini burada iliklerimize kadar hissetmiyoruz. Bir an önce Elazığ’ın bu yaralarının sarılması için 'afet bölgesi' ilan edilmesi gerekiyor. 2020 Depremi ile büyük yara alan Elazığ’ımızın bugün afet bölgesi ilan edilmemesi halinde, bugün bu enkazın altından, bu sıkıntıların altından kalkması mümkün değildir.

"AFET BÖLGESİNE TABİ OLABİLMEMİZ İÇİN İLLA ENKAZ ALTINDA MI KALMAMIZ GEREKİYOR?"

Elazığlı yorgun, Elazığlı esnafımız bitmiş durumda. Vatandaşlarımızın psikolojisi artık bunu kaldıramaz bir durumda. Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum. Buradan verileri de göstermek istiyorum. Çok açık bir şekilde belli. Elazığ’daki yıkılmaya yüz tutan bina sayısı dün itibarı ile 428, konut sayısı ise 2 bin 905. Sıralamaya vurduğumuz zaman bahsedilen 10 il içerisinde 7. sırada. Bizim afet bölgesine tabi olabilmemiz için, illa enkaz altında mı kalmamız gerekiyor, illa canları yitirmemiz mi gerekiyor? Artık bu gerçeği görün, Elazığ’ı bir an önce afet bölgesine sokun. Şu an olduğumuz bölgede, 2. depremde 2 vatandaşımızı kaybettik ve diğer bölgelerde de yıkılmalar her tarafta başlamış durumda. Dediğim gibi bugün itibarı ile 500’ün üzerinde bu binlere çıkacak. Bizler Elâzığ olarak bunu kaldırabilecek durumda değiliz. İşyerleri, evler yıkılmış. İnsanlar evsiz kalmış durumda. Afet bölgesinin imkânlarından faydalandırılmazsak biz artık Elâzığ olarak bitme durumundayız. Buradan sesimizi yükseltmek istiyoruz. Bütün Türkiye bunu duysun. Tabi ki acımız büyük, diğer vatandaşlarımıza içimiz yanıyor. Ancak geç olmadan Elazığ’ın afet bölgesi kapsamına alınmasını buradan bütün vatandaşlarımız adına talep ediyoruz."

 

 

Kaynak: anka