Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, Antakya başta olmak üzere depremden etkilenen illerde Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) ağır hasar ve kayıplar olduğunu, çok sayıda doktor ve sağlık çalışanını kaybettiklerini açıkladı. ASM’lerdeki hasar ve yıkımlar dikkate alınarak cari giderin en az 18 ay süreyle tavandan ödenmesini, bu sürede hak edişlerin şartsız ve koşulsuz 4 bin nüfus üzerinden hesaplanmasını, varsa kredi borçlarının 1 yıl ertelenmesini ve ek hizmet puanı verilmesini isteyen Mengücük, "Afet bölgesindeki hekim, hemşire, ebe ve sağlık çalışanı arkadaşlarımız unutulmasın" dedi.
Aile hekimleri ve aile sağlık merkezleri çalışanlarının üye olduğu Birlik ve Dayanışma Sendikası'nın Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinin ardından Aile Sağlığı Merkezleri’nde ağır hasar ve kayıplar olduğunu, çok sayıda doktor ve sağlık çalışanını kaybettiklerini belirtti.
"10 İLDE BULUNAN ASM’LERDE TEDAVİ YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Depremin büyük etkilerinin hissedildiği 10 ilde bulunan ASM’lerde tedavi yapılması mümkün olmadığını vurgulayan Dr. Mengücük depremzede sağlık çalışlarının yaşadıkları mağduriyeti şöyle anlattı:
“Ülkemiz dünyada eşine az rastlanan bir yıkım yaşıyor. Bu illerde çalışan doktorlarımızdan, sağlık çalışanlarımızdan ve ailelerinden kayıplar yaşadık. Aynı zamanda yine aile hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın evleri yıkılmış ve hasar görmüştür. Bu nedenle barınma başta olmak üzere ailelerinin ihtiyaçları, ulaşım, giyim gibi pek çok sorunları mevcuttur. Afet bölgesinde hekim ve sağlık çalışanlarının da depremzede olduğu, tüm mağduriyetlerinin yanında ayrıca ruhsal bir çöküntü yaşadıkları unutuluyor.”
Resmi Gazete'de, afet bölgesindeki kamu çalışanlarına yönelik tedbirlerin yayınlandığını, fakat sağlık çalışanlarına yönelik hiçbir tedbir olmadığını söyleyen Dr. Derya Mengücük şunları kaydetti:
"HEKİMLER VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI DA DEPREM MAĞDURU DEĞİLMİ? Hekimler ve sağlık çalışanları o bölgede aynı afeti yaşadı. Onlar kamu çalışanı değil mi? Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı personeli için 6 Şubat’tan itibaren izinli sayılmalarına ve ek ders ücretlerinin koşulsuz ödenmesine karar verildi. Uygun ve insani bir yaklaşımdır. Peki, sağlık çalışanları deprem mağduru değil mi? Onların ihtiyacı, endişesi, acısı, kaybı yok mu?
SAĞLIK ÇALIŞANLARI YAS SÜRECİNİ YAŞAYABİLSİN: Doktorlar, sağlık çalışanları için olağan çalışma hayatına dönüşü zorlaştıran ruhsal sorunların telafisi adına zaman tanımak, aile ve çocukların ihtiyaçlarının giderilmesi, kayıplar için insani yas sürecini yaşayabilmeleri gibi durumların göz önüne alınarak yeterli ve uygun şekilde izinli sayılmaları gerektiğini daha önce söyledik. Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Hekim, hemşire, ebe ve sağlık çalışanları da insan, onlar da deprem nedeniyle gerek maddi gerek manevi çok büyük kayıplar yaşadı.
AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ HASAR ALMIŞ, YIKILMIŞTIR: ASM’ler olağan sağlık hizmeti veremez haldedir. Bölge nüfusu hızla başka illere yerleştiriliyor. Ücretleri doğrudan kişi sayısına bağlı Aile Hekimliği çalışanlarının hak-edişleri hızla azalacaktır. Tüm deprem mağduriyet ve zararlarının üstüne ayrıca maddi kayıplar devam edecektir. Sağlık Bakanlığı’na afet bölgesindeki Aile Hekimliği çalışanları için nüfusun başka illere nakli nedeniyle oluşacak hak-ediş kayıplarının telafisini sağlamak için önerilerimizi resmi olarak illettik. 'Afet bölgesindeki hekim, hemşire, ebe ve sağlık çalışanı arkadaşlarımız unutulmasın' taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz.
TALEPLERİMİZ ŞUNLAR: ASM’lerdeki hasar ve yıkımlar dikkate alınarak cari giderin en az 18 ay süreyle gruplandırma şartı aranmaksızın tavandan ödenmesinin sağlanmasını, an az 18 ay süre boyunca hak edişlerinin şartsız ve koşulsuz 4 bin nüfus üzerinden ödenmesini, en az 18 ay olmak üzere destek ve teşvik ödemelerinin en yüksek tavan ücreti üzerinden yapılmasını, depremden etkilenen illerde en az 18 ay süre ile performans uygulamalarının durdurulması ve kesintilerden muaf tutulmasını, yıkılan ve hasar gören Aile Sağlığı Merkezleri’nin gerek yeniden inşası gerekse tüm tadilatların ve tefrişat malzemeleri temininin Bakanlık tarafından yapılmasını, depremden etkilenen illerde çalışan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına ek hizmet puanı verilmesini, kredi borcu bulunan depremzede sağlık çalışanlarının borçlarının bir yıl ertelenmesinin sağlanmasını istiyoruz.”
