DİLAN KUTLU 

OHAL kapsamında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ormanlık alanların yapılaşmaya açılması ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na resen karar alma yetkisi verilmesi tepki çekti. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Ormancılık Politikası ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez, “Çok büyük miktarlarda orman ve mera alanın kaybının yaşanacağını düşünüyorum. Afet diye depreme odaklandık ama bizi bambaşka afetler bekliyor. Seller, taşkınlar, kuraklıklar, su krizi gibi” derken; İstanbul Üniversitesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik ise, "Eğer bu tip alanlar orman dışına çıkarılırsa biz bir yandan insanlara yeni yerleşim alanı açarken diğer yandan da ne yazık ki biyolojik çeşitlilikte önemli kayıplara yol açabiliriz. Burada asıl yetkili olması gereken Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Onların yönetiminde olan alanlardır buralar" dedi. 

Deprem bölgelerinde yeni konutların yapımına ilişkin “Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”, bugün Resmi Gazete’de yayınlandı. Orman Kanunu’nun 16. maddesine göre ormanlık alanların yapılaşmaya açılması öngörülen kararla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na resen karar alma yetkisi verildi.     

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Ormancılık Politikası ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Cihan Erdönmez, yetkinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verilmesini eleştirdi.

Erdönmez, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:

“Ben 10 gün kadar önce bölge bir kaygımı sosyal medyada paylaşmıştım. Orman Kanunu’na 2018 yılında eklenen ek 16. Madde, yerleşim alanı kurmak amacıyla orman alanlarının orman sınırı dışarısına çıkarılmasına izin verdi. Bu zaten büyük bir felaketti. Fakat burada şaşırtıcı olan taraf yine de bu sınır dışına çıkarılacak alanları orman teşkilatı belirliyor ve Cumhurbaşkanı kararnamesiyle bu alanlar orman sınırları dışarısına çıkarılıyor. Yeni kararname bu yetkinin bütünüyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verilmiş olduğunu gösteriyor. Yani orman teşkilatı yine de ormancılık gelenekleri doğrultusunda her önüne gelene orman alanlarını orman sınırları dışarısına çıkarmıyor da biraz daha dikkatli davranabiliyordu. Orman konusunda hiçbir bilgisi, deneyimi ve kanuni yetkisi bulunmayan bir bakanlığının resen depremzedelere konut yapmak için orman ve mera alanlarını orman ve mera dışarısına çıkarılarak inşaat açacak olması ve bu yetkinin bütünüyle Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nda toplanması tekrar bizi şaşırttı.”

ERDÖNMEZ: “BÜYÜK MİKTARLARDA ORMAN VE MERA ALANIN KAYBININ YAŞANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Gaziantep’te “Ovalardan dağlara doğru bir yerleşim modelini hayata geçireceğiz” açıklamalarını hatırlatan Erdönmez, “Muhtemeldir ki bakanlık bu çalışmayı yaptı. Depremden etkilenen bölgeleri inceledi. Muhtemeldir ki, ormanlar ve meralardan başka seçenek kalmadığı için zaten bu kararname çıkarıldı. Rakam vermek istemiyorum ama çok büyük miktarlarda orman ve mera alanının kaybının yaşanacağını düşünüyorum. Afet diye depreme odaklandık ama bizi bambaşka afetler bekliyor. Seller, taşkınlar, kuraklıklar, su krizi gibi…” diye konuştu.  

AKKEMİK: “ASIL YETKİ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI’NDA”

İstanbul Üniversitesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik ise alınan kararın bilimsel olması gerektiğini belirterek ANKA’ya şunları söyledi:

 “Hangi karar alınırsa alınsın nerede bir yapılaşma yapılacaksa yapılsın öncelikle bilimsel olarak bunun altyapısının oluşturulması gerekiyor. Burada şöyle bir durum var; orman alanları dışarı çıkarılırken aslında, taşlık kayalık ve üzerinde ağaç bulunmayan alanlar diye belirtiliyor ama o alanlar üzerinde ağaç bulunmasa bile biyolojik çeşitlilik dediğimiz doğa zenginliği olan alanlardır. O bölgede 35 tane önemli doğa alanı var. Eğer bu tip alanlar orman dışına çıkarılırsa biz bir yandan insanlara yeni yerleşim alanı açarken diğer yandan da ne yazık ki biyolojik çeşitlilikte önemli kayıplara yol açabiliriz. Bu yetki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verildiği için orada bu ne kadar değerlendirilir bilemiyorum. Burada asıl yetkili olması gereken Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Onların yönetiminde olan alanlardır buralar.”

Kaynak: anka