Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy’un, Hatay Serinyol’da dinlediği sanatçı Hasan Özgün, deprem bölgesinde alınan acele kamulaştırma kararları ile ilgili; “Kaygılı bekleyiş sürerken bu acele kamulaştırılma kararı 14 Nisan’da geldi. Bir gece yarısı kararnamesi çektiler. Bize gece yarısı darbesi gibi geldi. Depremin gece yarısı bizi vurması gibi geldi. Dürdenek Köyü'ne acele kamulaştırılma kararıyla büyük bir kısmına el koyuldu. Orada zeytinlikler var bahçelikler var” dedi.

DP Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, Kahramanmaraş merkezli depremin en çok etkilediği bölgelerden olan Hatay’ın Serinyol ilçesinde; sanatçı Hasan Özgün ile bir araya geldi. Özgün, depremin ardından hükümetin bölgedeki çalışmalarına, yıkılan binalarla ilgili bir ihmal olup olmadığına kadar pek çok konuda Demokrat Partili Aksoy’un sorularına yanıt verdi.

Özgün, “Kaygılı bekleyiş sürerken bu acele kamulaştırılma kararı 14 Nisan’da geldi. Bir gece yarısı kararnamesi çektiler. Bize gece yarısı darbesi gibi geldi. Depremin gece yarısı bizi vurması gibi geldi. Dürdenek Köyü'ne acele kamulaştırılma kararıyla büyük bir kısmına el koyuldu. Orada zeytinlikler var bahçelikler var...” diye konuştu.

“Ne ilginç bir tesadüf ki, Dürdenek’in üst tarafında 600 dönümlük bir hazine arazisi var, oraya dokunulmamış. Ne ilginç tesadüf ki, Dürdenek’in istimlak edilen bu kısmın hemen üstünde yoğunlukla AKP’li zenginlerin; mesela (eski) AKP milletvekili Adem Yeşildal’ın, Antakya Belediye Başkanı'nın ve birçok AKP’li zenginin villaları var. Haritada zigzaglar çizilerek, oralar teğet geçilmiş. Ama on yıllardır dişini tırnağına takarak orada çalışan çiftçilerin tarlaları, ahırları, evleri, zeytinlikleri alınmış durumda” dedi.

Hatay’da yapılması planlanan kentsel dönüşüm hakkında, “Devlet tekelinde bir dönüşüm yapılacak” diyen Özgün, “Hükümetin oradaki dönüşüm ve düzenlemelerle ilgili ihale verdiği firma; halkı bilgilendirme toplantısı yapmış, İstanbul Şişli’de…” diye konuştu. Şehirde başlatılacak dönüşüm için de kaygılı olduğunu belirten Özgün, “Bilmediğimiz insanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan geldiklerini söylüyorlar. Habire ölçümler yapıyorlar ama halka hiçbir bilgi verilmiyor” dedi.

DP'li Aksoy'un soruları ve Özgün'ün o sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

“HATAY ÖLDÜRÜLMEYE ÇALIŞIYOR"

Aksoy: Siz çok büyük bir felaket çok büyük bir acı yaşadınız ama sonradan da ihmaller dizisinde o felaketi bir parça yaşamaya devam ediyorsunuz. Sahipsiz hissediyor musunuz kendinizi?

Özgün: Bu kent sahipsiz bırakıldı evet bu coğrafya sahipsiz bırakıldı, bu halkın kendisi tabi sahipsiz bırakıldı ancak belli bir noktadan sonra, yakınmak ve birilerinin bir şey yapmasını beklemek yerine, kendi sorunlarımızı çözme noktasında irade olmaya çalışıyoruz. Kendi sorunlarımızın sahibiyiz, kendi çözümlerimizin de tek sahibi biz olacağız. Her şey üst üste geldiği için acılarımızı yaşayamadık, yaşayamıyoruz. O açıdan bunları çok fazla düşünecek vaktimiz olmadı. Hasbelkader ölmedik, depremin altından çıktık veya enkazın dışında kaldık ama şu anda bu şehir öldürülmeye çalışıyor, şehir topyekûn bir saldırı altında. Biz ayakta kalmaya çalışıyoruz. Her gün yeniden ayakta kalma çabasında olduğumuz için samimi olayım; sizin sorduğunuz soruya objektif cevap veremiyorum."

“HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI YAPILDI, NEYE GÖRE YAPILDI BİLMİYORUZ”

DP'li Aksoy: Bu mülkiyet sorunlarını biraz anlatabilir misiniz? Evi yıkılan bir daha evini yaptırabilecek mi? Depremzede normal hayata nasıl dönecek, size neler anlatıyor hükümet burada?

Özgün: Hiçbir şey anlatılmıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, devletin hiçbir makamının halka verdiği hiçbir bilgi yok. Avukatlarla halkı bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Bütün toplantılarda avukatlar; "Arkadaşlar şu an anlatacağımız bilgiler geçici olabilir. Her an değişebilir çünkü biz de bilmiyoruz. Her an bir kararnameyle her şey değişebilir. Hiçbir şey şeffaf değil." diyor. Mesela; rezerv konut alanlarından bahsediliyor. Bu ne demek? Nereye kurulacak, ne kadar kurulacak, nasıl kurulacak, hangi kriterlerde kurulacak, bilmiyoruz! Hasar tespit çalışmaları yapıldı. Neye göre yapıldı, bilmiyoruz! Çoğu yerden o kadar çok başvuru geldi ki bize. Görevliler geliyor, dışarıdan bakıyor. Hasar tespit yapılıyor, devletin kayıtlarına giriyor. E-devlette kayıtlı, orta hasarlı ve ağır hasarlı, hafif asarlı bir bina, ikinci ekip gelmeksizin ağır hasarlıya dönüşmüş. Burada kriterler ne bilmiyoruz."

“DEVLET TEKELİNDE BİR DÖNÜŞÜM YAPILACAK”

DP'li Aksoy: Ağır hasarlı binalar için, ev sahipleri Dask sigortasından ödeme almaya başladılar mı?

Özgün: Şu an henüz ödemeler yapılmadı. Ne olacak diye soruyoruz. Ağır hasarlılara bir konut verilecek ama mülkiyet ortaklığı var. Biri bütün çocuklarına ev yapmış ama daireler tek kapı. İsterse 20 dairesi olsun ama ona tek daire veriliyor, böyle bir sıkıntı var. Çevre ve Şehircilik Bakanı; 'Antakya’yı cazibe merkezi yapacağız. Kusura bakmayın, belki herkese ev çıkamayacaktır ama cazibe merkezi yapacağız' dediler. Bunun haricinde tarihi Antakya bölgesi riskli bölge ilan edildi. Şimdi devlet orada her şeyi yasakladı. Devlet tekelinde bir dönüşüm yapılacak, bu dönüşüm nasıl; neye göre yapılacak? Mülkiyet hakları korunacak mı her şeyden önemlisi? Antakya’nın tarihi bir kimliği var. O kimlik korunacak mı? Bize yapılan tek bir açıklama var: ‘Antakya cazibe merkezi olacak’. Başka bir şey daha öğrendim. Hükümetin oradaki dönüşüm ve düzenlemelerle ilgili ihale verdiği firma halkı bilgilendirme toplantısı yapmış, İstanbul Şişli’de…"

"KAYGILANIYORUZ"

DP'li Aksoy: Hangi şirketler bunlar?

Özgün: "Bünyamin Erman var, GYODER var, özellikle bu şehir merkeziyle ilgili bildiğimiz malum, meşhur şirketler. Hızlı bir şekilde Antakya’nın toplu konut ihalelerini almışlar, hazırlık yapıyorlar. Burada şimdi yeni bir sorunla karşı karşıyayız. Nedir bu sorun? İstimlakler, acele kamulaştırmalar. Çekmece'nin üst tarafı; Bengüllü, Orhanlı taraflarından Serinyol’a kadar olan bölgenin TOKİ rezerv alanı yapılacağına dair söylentinin yavaş yavaş gerçek olacağını görüyor, kaygılanıyor, takip ediyoruz. Neden bundan kaygılanıyoruz? Bilmediğimiz insanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan geldiklerini söylüyorlar, habire ölçümler yapıyorlar ama halka hiçbir bilgi verilmiyor. Dronelar uçuyor, ölçümler yapılıyor. Şimdi zemin çalışmaları yapılıyor, burada istimlaklerin başlayacağı söyleniyor. Hatta el altından sızdırılan haritalar geziyor.

“DEVLET EL KOYUYOR SONRA SÜREÇ İŞLİYOR”

"Tabi şimdi köylüler buna izin vermiyor. Hem hukuksal olarak itiraz ettiler, hem de direniyorlar. Eğer ki bu gerçekleşirse, sadece Dürderen Köyü'nde, köylülerin bize verdiği bilgilere göre 4 bine yakın zeytin ağacı kesilecek. Ardından Dikmece var, Dikmece’de bunun birkaç misli zeytinlik yok olacak. Ardından Karaali köyü var. Ardından Alanzi var, ardından Üçgedik var, ardından Anayazı var, ardından Serinyol var. Ardından şimdi yeni aldığımız bir bilgi Orhanlı ve Toygarlı tarafından yine bu şekilde acele kamulaştırma ve istimlak süreci başlamış oralarda. Şimdi hızlıca kepçeler girmiş, şantiye alanı oluşturmaya başlıyorlar. Seçimden önce anlayamadığımız bir hızla, henüz enkazlar kaldırılmamışken inanılmaz bir hızla kepçeler şu an girmiş, şantiye alanları oluşturuyorlar. Acele kamulaştırmayla; devlet el koyuyor sonra süreç işliyor.”

 

Kaynak: anka