CHP'nin depremin etkili olduğu 11 ildeki üniversite binalarının alt yapılarının incelenerek öğrencilerin karşılaştığı sorun ve ihtiyaçlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmesine ilişkin araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü birleşiminde görüşülmesi önerisi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, "Uzaktan eğitim kararı alınmasından sonra deprem bölgelerindeki hızlıca üniversite binalarının, dersliklerinin eğitime hazır hale getirilmesi, öğrencilerin, akademisyenlerin ihtiyaçlarının hızlıca tespit edilmesi gerekmekteydi. Ancak neredeyse iki ay oldu, bu hazırlıklar hala yapılmadığı gibi üniversite öğrencilerinin eğitim hakkı, keyfi karar ve değerlendirmelerle verilmeye devam ediliyor" dedi.

CHP Grubu, “Depremden etkilenen 11 ildeki üniversite binalarının alt yapılarının incelenerek öğrencilerin karşılaştığı sorun ve ihtiyaçlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmesi” amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü birleşiminde görüşülmesi için grup önerisi verdi.

“DEPREM BÖLGESİNDE EĞİTİME YÖNELİK ALINAN KARAR SÜREÇLERİNDE DE BU KURUMSUZLAŞMA TEKRAR KARŞIMIZA ÇIKTI”

Önergeyi açıklamak üzere CHP Grubu adına İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir söz aldı.

Özdemir, “Bu yönetim sistemiyle birlikte oldukça derinleşen kurumsuzlaşma, liyakati ortadan kaldıran kadrolaşma, kurumların içinin boşaltılması ve maalesef yönetimdeki vasatlaşma son yaşadığımız depremlerle de çok acı şekilde ortaya çıktı. Kurumların içinin boşaltıldığı ve niteliğin en çok düştüğü, en büyük tahribat da eğitimde ve özellikle yükseköğretimde, üniversitelerde yaşanmaktadır. Son yaşanan büyüm deprem sonrasında da deprem bölgesinde eğitime yönelik alınan karar süreçlerinde de bu kurumsuzlaşma tekrar karşımıza çıktı” sözleriyle AKP iktidarının eğitim politikalarını eleştirdi.

“YÖK, DEPREMLERİN YAŞANDIĞI İLK GÜN DEPREMDEN ETKİLENEN İLLERDE VE DAHA SONRA NEDENSE TÜM İLLERDE EĞİTİME ARA VERDİ”

Yükseköğretim Kurumu’nun (YÖK) verilerine atıf yapan Özdemir, şunları söyledi:

“Yaklaşık 4 milyon üniversite öğrencisinin 400 bini bu deprem bölgesinde kayıtlı. Yaklaşık 17 bin akademisyen bulunmakta. Deprem bölgesinin dışında ikametgahı olan diğer bölgelerde üniversitede öğrenci olan da yaklaşık 300 bin öğrenci var. Bu sayılara baktığımızda özellikle üniversite öğrencilerinin eğitimlerine devam etmesi noktasında daha detaylı, bilgiye dayalı bir çalışma yapılması gerekiyordu. Önlemlerin alınması ve sürdürebilir ve nitelikten ödün vermeyen hızlı bir eğitim, öğretime başlanması gerekmekteydi. Ancak baktığımız zaman YÖK, depremlerin yaşandığı ilk gün depremden etkilenen illerde ve daha sonra nedense tüm illerde eğitime ara verdi. Üniversitelerin online eğitime geçmesi kararı alındı. YÖK, yine görev ihmali yaparak üniversitelerin yetkili kurullarına danışmayarak hızlıca bir karar aldığını gördük.”

“ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN EĞİTİM HAKKI, KEYFİ KARAR VE DEĞERLENDİRMELERLE VERİLMEYE DEVAM EDİLİYOR”

Özdemir, koronavirüs salgını sürecine dikkat çekerek, “Siyasi iktidar aynı pandemi döneminde olduğu gibi ilk önce eğitimi, üniversiteleri ve üniversite öğrencilerini feda etti. Üniversitelerin yetkili kurullarının alması gereken kararlar yine kişisel, keyfi tercihlerle ve hatta televizyon programlarında açıklanıyor. Deprem bölgesinde elbette belli kararların alınması gerekiyor. Elbette ilk etapta barınma ve beslenme ihtiyacı vardı. Ancak hızlıca uzaktan, online eğitim kararı için bu etkilenen deprem bölgeleri başta olmak üzere diğer illere göç eden üniversite öğrencilerinin uzaktan eğitim için gerekli olan elektrik, internet, bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi altyapı imkanlarının sağlanamadığı ortaya çıktı. Uzaktan eğitim kararı alınmasından sonra ise deprem bölgelerindeki hızlıca üniversite binalarının, dersliklerinin eğitime hazır hale getirilmesi, öğrencilerin, akademisyenlerin ihtiyaçlarının hızlıca tespit edilmesi gerekmekteydi. Ancak neredeyse iki ay oldu, bu hazırlıklar hala yapılmadığı gibi üniversite öğrencilerinin eğitim hakkı, keyfi karar ve değerlendirmelerle verilmeye devam ediliyor” diye konuştu.

“BUNA EĞİTİM DENİLEMEZ”

İYİ Parti Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz, “Pandemi döneminde uygulamaları bölüm öğrencilerinin gerekli uygulamaları yeteri kadar veya hiç yapmadan doktor, mühendis ve mimar gibi meslek sahipleri olduğundan bahsederek uzaktan eğitim nedeniyle kalitenin çok düştüğünü ve şimdi de aynı durumla karşı karşıya olduğumuzu belirtmiştim. Bu yanlıştan dönülmesini, gerekli önlemler alınarak üniversitelerimizde yüz yüze eğitimin hiçbir suretle sekteye uğratılmaması gerektiğini anlatmış ve örnek olması açısından makine mühendisliğinde imalat dersinin nasıl yapıldığıyla ilgili soruya öğrencilerin verdikleri şu cevapları sunmuştum. Bir öğrenci, ‘İmalat dersinde tezgahlar video ile anlatılıyor, videoda ne varsa onu izliyorsun, başka da bir işlem görmüyorsun’ diyor. Başka birisi, ‘Videodan hiçbir şey anlamadığımdan derslere girmiyorum’ diyor… Elbette buna eğitim denilemez” dedi.

“BU TÜR KARARLAR ALINABİLİR AMA BU TÜR KARARLAR ALINIRKEN PAYDAŞLARIYLA BİR GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİ YAPILIR”

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu ise “İlk alınan kararlardan bir tanesi ya da iki tanesi diyelim öğrencilerle ilgili oldu. Yani Kredi Yurtlar Kurumu’nun (KYK) binalarında çıkarılmaları ve online eğitime geçmeleri ile ilgili kararlar alındı. Ben defalarca söylüyorum, bir anlamı var mı onu da bilmiyorum, problem şurada, bu tür kararlar alınabilir ama bu tür kararlar alınırken paydaşlarıyla bir görüş alışverişi yapılır… Çocukları çıkardınız yurttaşlardan. Zavallılar aldılar valizlerine, nereye gidecekleri de belli değil. 650 bin öğrenciden bahsediyoruz. Bir kısmı orada yaşıyor bir kısmı orada olup da başka yerlerde okuyanlar var. Öğretim üyeleri var. Gerçekten de hazırlıksız olduğunuz gerçeğini kabullenmeyip bize ‘ya çok hazırlıklıydık’ gibi laflar ediyorsunuz ama yok böyle bir şey” sözleriyle AKP iktidarını eleştirdi.

“BU BAKIMDAN ÖNERGEDE İSTENEN KONULARA DÖNÜK TESPİTLERİN YAPILDIĞINI GÖRÜYORUZ”

AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem, “Deprem üniversitelerimizin ara tatilde olduğu bir döneme denk geldiği için bölgedeki üniversitelerin öğrenci ve personeli yanında diğer üniversitelerden de kayıplara neden olmuştur. Deprem bölgesi dışında kalan 133 üniversitemizden vefat eden 148, ailesinde vefatı olan bin 265, evi hasarlı olan 7 bin 581 üniversite personeli bulunmaktadır. Yaşadığımız depremlerde bin 468’i Türk, 121’i yabancı uyruklu olmak üzere bin 589 öğrencimiz vefat etmiştir. Üniversitede okuyan tüm öğrencilerimiz için de 20 bin 258’inin yakınlarını kaybettiğini biliyoruz. YÖK’ten arkadaşların depremle ilgili hasara dönük çok kapsamlı raporları var. Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da tıpkı şehirlerdeki gibi yoğun yıkımların üniversitelerde daha az olduğunu ama hasarlı binaların çok olduğunu biliyoruz. Bu bakımdan önergede istenen konulara dönük tespitlerin yapıldığını görüyoruz” diye konuştu.

CHP’nin önerisi, AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.

 

 

 

Kaynak: anka