CHP’nin, ‘Arama kurtarma faaliyetleri başta olmak üzere deprem sonrası yaşanan aksaklıklar’ hakkında genel görüşme açılmasına yönelik grup önerisi; TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP adına söz alan Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “İçişleri Bakanlığı’nın, AFAD’ın hemen deprem sonrası yapmış olduğu iç yazışmasında şehirleri tek tek sayıyor. Adıyaman yok. Yine Ulaştırma Bakanlığı deprem sonrası hava araçları görevlendirme yazısını çıkarıyor. İlleri tek tek sayıyor, Adıyaman yok. Hükümet Adıyaman’ı afette de unuttu. Yani Adıyaman iki kere yıkıldı. Adıyaman’da insanlar iki kere öldü. Peki soruyorum size, bu ihmali yapanlar, bu cinayeti işleyenler hakkında siz hükümet olarak ne yaptınız? Adıyaman’ı unutanları, siz nasıl bir muameleyle ödüllendireceksiniz?” dedi.

CHP, “Arama kurtarma faaliyetleri başta olmak üzere deprem sonrası yaşanan aksaklıklar” ile ilgili genel görüşme açılması için grup önerisi getirdi. CHP’nin grup önerisi TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

CHP’nin grup önerisi üzerine söz alan Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, şunları söyledi:

"Öncelikle yaşadığımız depremde gerek Adıyaman’da gerek diğer illerde yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Şu anda hastanelerde tedavi gören tüm yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

“ADIYAMAN UNUTULDU”

Değerli milletvekilleri, büyük bir felaketi yaşadık. Büyük bir yıkımı yaşadık. Bu felaketle, yıkımla ilgili tarihe not düşmek adına yaşadıklarımızı burada ifade etmek istiyorum. Burada benim amacım, kastım kesinlikle bir siyasi polemik içine girmek değildir ama yaşadıklarımızı da bu milletin bilmesi lazım. Değerli arkadaşlar, böyle bir yıkımda bir şehrin unutulduğunu söylesem herhalde buradaki hiçbir kimse inanmaz ama gerçek. Yaşadığımız depremde TBMM’de 5 milletvekili ile temsil edilen 700 bin nüfusluk bir şehir unutuldu. Nasıl mı? Bakınız İçişleri Bakanlığı’nın, AFAD’ın hemen deprem sonrası yapmış olduğu iç yazışmasında şehirleri tek tek sayıyor. Adıyaman yok. Yine Ulaştırma Bakanlığı deprem sonrası hava araçları görevlendirme yazısını çıkarıyor. İlleri tek tek sayıyor, Adıyaman yok. Bakınız bu unutulan, yok sayılan Adıyaman sadece Pazarcık’a 10 kilometre mesafede Gölbaşı ilçemiz var. Komşu bir il, hükümet Adıyaman’ı afette de unuttu. Yani Adıyaman iki kere yıkıldı. Adıyaman’da insanlar iki kere öldü. Birisini art arda gelen depremler bir tanesi de bu liyakatsiz kadroların bu yazışmaları yapan niteliksiz insanların basiretsizliği yüzünden öldü. Peki bu yazışmalar, bu unutkanlık neye mal oldu biliyor musunuz? Bu unutkanlık, kurtarma pozisyonunda olan, enkaz altında inleyen binlerce insanın ağlayarak ölmesine sebep oldu. Eğer bu iş doğru koordine edilseydi, eğer Adıyaman’ın da bu depremden etkilendiği gerçeği doğru bir şekilde koordine edilseydi belki de vefat eden binlerce insanımız bugün aramızda olacaktı ama yoklar. Peki soruyorum size, bu ihmali yapanlar, bu cinayeti işleyenler hakkında siz hükümet olarak ne yaptınız? Bütün Adıyamanlılar bunu bekliyor. Ne yaptınız? Adıyaman’ı unutanları, siz nasıl bir muameleyle ödüllendireceksiniz?

“BEN MİLLETVEKİLİ OLARAK UTANDIM, TÜRKİYE’Yİ YÖNETENLER UTANMADI”

Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir dedik. Kurumlarımız var dedik. Vatandaş, ‘başıma bir şey gelirse, devlet gelir’ dedi ama yoktu devlet. AFAD’ınız yoktu, Kızılay’ınız yoktu. 3 gün boyunca insanlar enkazlarının başında, cenazelerinin başında kaderiyle baş başa kaldılar. Aç, susuz ve enkaz altında binlerce insan donarak öldü. Görüntüleri var, fotoğrafları var. Kimse bu gerçekleri inkâr edemez. Enkaz altında kendi yakınlarını çıkaran insanlar, araba bagajlarında cansız bedenleri battaniyelere sararak gömdüler. Elbiseleriyle gömdüler. 150’şer kişiler halinde çukur mezarlıklar açıldı, toplu definler yapıldı. İnsanlar kendi yakınlarının peşinden bir Fatiha okuyamadılar. Hiçbir dini vecibesini yerine getiremediler. Bir ceset torbası veremediniz 3 gün boyunca, 2 metre bir kefeni Türkiye Cumhuriyeti hükümeti vatandaşına veremedi. Ben bir milletvekili olarak utandım. O çaresizlik karşısında insanların gerçekten utandım. Türkiye’yi yönetenler de utanmalı, hepimiz utanmalıyız bu tablodan insanlarımıza sahip çıkamadığımız için… Arama kurtarmayı, ekipmanı, araç gereci, zamanında götüremediğimiz için…

“37 GÜN GEÇMİŞ HALA VATANDAŞA BİR ÇADIR VEREMEDİK”

Bakınız, bu ülkenin AFAD’ı var. 2023 bütçesini burada konuşurken, İçişleri Bakanlığı aldı açıkladı; ‘81 bin çadırımız var, battaniyemiz var, arama kurtarma personel sayımızı yüzde 44 artırdık, şunu yaptık bunu yaptık’ Arkadaşlar, aradan 37 gün geçmiş hala vatandaşa bir çadır veremedik ya… Genel görüşme talebimizde gerçekten arama kurtarmanın bu tür ülkede yeniden masaya yatırılması gerekiyor. Adıyaman’da arama kurtarma merkezini, şehir merkezindeki hükümet binasının 5’inci katına taşımışlar düşünebiliyor musunuz? Depremler oluyor art arda, kent sallanıyor, koordinasyon merkezi şehrin en büyük yıkımının Atatürk Bulvarı’ndaki hükümet binasında… Millet oturduğu yerde sallanıyor. Peki bunu bile beceremeyen bir AFAD bir koordinasyon vatandaşı nasıl enkazdan kurtaracak? Oturup bunları düşünmemiz lazım. Birbirimize hamaset yapmamıza gerek yok ama bu ülkenin bir gerçekliği arama kurtarma, ekipman, araç gereç eksikliği vardır Türkiye’de…"

Kaynak: anka