CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın’a İstanbul Sözleşmesi konusunda tepki gösterdi. Bankoğlu, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini sorun etmeden, temsilcisi olduğunuz kadın emekçilerin sorunlarını çözemezsiniz. İstanbul Sözleşmesi’nin aleyhinde, yetki ve yetkinlik sınırını aşan açıklamalarınız, temsil ettiğiniz insanların menfaatleriyle doğrudan çelişmektedir” dedi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan "Kadınların iş ve aile yaşamlarının uyumlaştırılmasında karşılaşılan sorunların tespiti ve çözüm önerilerinin belirlenmesi" konulu alt komisyonunda, dün, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın sunum yaptı.
Sunumun ardından söz alan CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankaoğlu, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu tarafından yaz aylarında basın toplantısı ile duyurulan İstanbul Sözleşmesi karşıtı “Odak Analiz Raporu’nu” anımsattı.
Bankoğlu, Sıdıka Aydın’ın toplumsal cinsiyet eşitliğinin kültürel alt yapıya zarar verdiğine ilişkin yorumlarının oldukça talihsiz olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kadına ilişkin sorunların temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yoksa, neden cinsiyetler arası ücret farkı var? Neden sosyal güvencesi olmayan insanların çoğunluğu kadın? Neden şiddet ve mobbing mağduru memurların çoğunluğu kadın? Neden sadece kadınlar, işe alımlarda ‘çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz,’ sorusuna muhatap oluyor. Bunları anlamadan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini sorun etmeden, temsilcisi olduğunuz kadın emekçilerin sorunlarını çözemezsiniz. İstanbul Sözleşmesi’nin aleyhinde, yetki ve yetkinlik sınırını aşan açıklamalarınız, temsil ettiğiniz insanların menfaatleriyle doğrudan çelişmektedir. Burada yaptığınız sunumun da samimiyetine gölge düşürmektedir.”
Toplu sözleşme görüşmelerinde, kadınlara ilişkin birçok sorunun Memur-Sen önerilerinde yer almadığına dikkat çeken Bankoğlu, şöyle konuştu:
“Taleplerinizin arasında cinsiyete dayalı ücret eşitliğine dayalı tek bir şey yok. Kadınların ev ve iş yükünün artmasından, kapanan kreş ve kreş ve bakım hizmetlerinin yarattığı sorunlardan, bu sorunların iş yükü ve maaş zamları konusunda göz önünde bulundurulması gerektiğinden bahsetmemişsiniz. Bunlar sizin asli görevleriniz. Asli göreviniz emekçinin menfaatini korumak. Ama bu konuda cılızlaşan sesiniz, ne hikmetse, şiddet mağdurunu koruyan İstanbul Sözleşmesi’ne karşıtlığa gelince bir anda gürleşiyor. Aile, toplum güzellemesi yapmak için, kadın demeye cesaret edemezken; İstanbul Sözleşmesi ve ona ilişkin 6284 sayılı Kanun kaldırılsın derken fazlaca cesursunuz.”
Kamu emekçilerinin yaşadığı, ekonomik ve sosyal güvence eksiklikleri, şiddet, ev ve çocuk bakımı konusundaki adaletsizlik gibi sorunlardan da bahseden Bankoğlu, pandeminin bu sorunları derinleştirdiğini belirtti.
Kamu görevlilerine yapılan zamların yeterli olmadığını söyleyen Bankoğlu, “Hükümet enflasyonun çok altında olan bu zamlara, teşekkür bekliyor. Halbuki, özellikle kadın emekçilerin durumu çok zorlaştı. Pandemide kreşler ve bakım evleri kapandı. Evde iş yükü arttı. Bu sırada devlet aynı işi yapan kadın memuruna, erkek memurdan yüzde 5 ila 7 arası daha az maaş ödedi. Bu, devlet eliyle yapılan bir ayrımcılık, yanlıştır” dedi.