CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Aydın'ın Söke ilçesinde İŞKUR İlçe Müdürü Gündüz Fırat'ın AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Seda Sarıbaş ile AKP Söke İlçe Başkanlığı heyetini, "protokol düzeyinde" karşılamadığı için Aydın İŞKUR İl Müdürlüğü'nde görevlendirildiğini açıkladı. Tezcan yaşananları, “Sen misin aşağıya inmeyen, sen misin kapıda karşılamayan AK Partili siyasetçileri diye adete müdürün odasına hışımla girip, müdürün odasını basarcasına hakaret ve tehdit ediyorlar. Sen bunun sonucunu göreceksin diye” sözleriyle aktardı. Tezcan, “AK Partililer, siz bürokrasiyi kendi kapıkulunuz gibi görmeye alışmış olabilirsiniz. Siz bürokratları sıraya dizmeye alışmış olabilirsiniz. Siz devleti malınız gibi görmeye alışmış olabilirsiniz. Ama biz buna alışmayacağız. Bizi buna alıştıramayacaksınız. Namuslu, vatansever bürokratları da buna alıştıramayacaksınız" tepkisini gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcsı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Seçim bölgesi Aydın’da yaşanan bir olayı aktaran Tezcan, şunları söyledi:

“GÜNDÜZ FIRAT...: Bugün iki tahribat ile ilgili açıklama yapacağım. Birisi devlet tahribatı; öbürü de çevre tahribatı.

Gündüz Fırat… Aydın Söke ilçesi İŞKUR Şube Müdürü… 26 Eylül günü Aydın İŞKUR İl Müdürlüğü’nün bir yazısıyla kızağa alındı. Söke Şube Müdürlüğü’nden İl Müdürlüğü emrine çekildi. İlk bakışta normal bir uygulama gibi düşünülebilir. Ama olayın arka planına baktığınızda devletteki lime lime çürümeyi görebiliyorsunuz. Parti devleti uygulamasının ve AK Parti’nin devlet partisi olduğunun, devletin çürüdüğünün, bürokrasinin nasıl bir tehdit altında olduğunun her aşamasını çarpıcı ve vicdanları sızlatan bir şekilde görebilmeniz, izleyebilmeniz mümkün. 

PROTOKOL DÜZENİ İLE KARŞILAMASI İSTENİYOR: Olay ne? Gündüz Fırat şube müdürü, AK Parti’nin kurumlardan sorumlu bir ilçe yöneticisi, görevlisi şube müdürünü arıyor. Diyor ki ‘Sizi Merkez Karar Yönetim Kurulu üyemiz ile ziyarete geleceğiz, heyetle.’ Randevulaşılıyor, ‘Saat 10.00’da buyurun gelin’ deniliyor. Peki, randevulaşılan 16 Eylül tarihinde, ‘buyrun gelin’ dediklerinde kim gelecek? Eski AK Parti Aydın İl Kadın Kolları Başkanı, şimdi de Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Seda Sarıbaş. Yanında AK Parti Söke İlçe Başkanı, Gençlik Kolları Başkanı ve AK Partili heyet. Müdür bey, üçüncü katta bulunduğu odada diğer görevlilerle bir toplantı halinde.

Kızağa alınma sebebi: Şube Müdürü Gündüz Fırat, AK Parti heyetini üçüncü kattan inip kapıda protokol düzeni ile niye karşılamadı? Ortada bir milletvekili, devlet görevlisi, vali, vali yardımcısı, bakan yok. Protokol listesinde yer alan birisi yok ama şube müdüründen AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi ile AK Parti İlçe Başkanı ve heyetini üçüncü kattan giriş katına inip kapıda görevlileri ve protokol düzenine göre dizip protokol düzeni ile karşılaması isteniyor. 

AKP MKYK ÜYESİNDEN VE AKP'Lİ İLÇE BAŞKANINDAN ÖZÜR DİLEYECEK, NİYE?: Devletin bürokratı olduğunun bilincinde olan parti bürokratı olmayan şube müdürü bulunduğu katta bekliyor, inmiyor aşağıya. Sen misin aşağıya inmeyen, sen misin kapıda karşılamayan AK Partili siyasetçileri diye adete müdürün odasına hışımla girip müdürün odasını basarcasına hakaret ve tehdit ediyorlar. Sen bunun sonucunu göreceksin diye. Randevu 16 Eylül 2022 tarihi. Giriş katta protokol karşılaması isteniyor. Bu yapılmayınca hemen akabinde Aydın İŞKUR İl Müdürü devreye giriyor. İŞKUR İl Müdürü, şube müdürünü telefon ile arıyor ve diyor ki ‘Özür dileyeceksin.’ Kimden? AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesinden ve AK Partili ilçe başkanından özür dileyecek. Niye? Protokolde karşılamadın diye. 

'SAYIN MÜDÜRÜN, PROTOKOL DÜZEYİ DEĞİL BU' DİYOR: Şube müdürü diyor ki il müdürüne ‘Sayın müdürüm, protokol düzeni bu değil. Ben bir siyasi partiyi Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesini kapıda karşılayamam. Karşılarsam protokol düzeni kuramam. Bununla ilgili görevlileri kapıya dizemem. Karşılarsam suç işlemiş olurum.’ Bakın daha yakın zamanda Tunceli Çemişgezek’te bunun bir örneği görüldü. Hatırlatıyor bunu il müdürüne. Çemişgezek’te garnizonda bu karşılama nedeniyle soruşturma başlatıldı. ‘Hayır karşılayacaksın, karşılamazsan özür dileyeceksin.’ 

BASKIYI GÖREBİLİR MUSUNUZ?: Bürokrasinin düştüğü açmazı ve durumu görebiliyor musunuz? Bir parti yöneticisini üçüncü kattan kapıya gidip karşılamadan diye, bir şube müdürünün devlet protokolünü layıkıyla uyguladığı için karşılaştığı baskıyı görebiliyor musunuz? İşin daha vahim yanı, il müdürü, ‘Ara özür dile’ derken bir başka şey daha söylüyor. ‘Moralim bozuktu, eşimle kavga ettim, ailevi sorunlarım vardı de kendini affettir.’

Ben il müdürü ile konuştum. Bütün bu süreci anlattı… Şube müdürü bunu da kabul etmiyor. Kabul etmeyince kendisine 21 Eylül tarihinde, İŞKUR İl Müdürü bir uyarı yazısı gönderiyor. Uyarı yazısında deniyor ki ‘Seninle ilgili çeşitli şikayetler alınıyor.’ Hangi şikâyet olduğu belli değil ama şikâyetin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Şikâyet AK Partili gibi davranan bir bürokrat olmaması. AK Parti’nin emir ve talimatlarına göre değil, devlet bürokrasisinin gereğine göre hareket etmesi. Ve arkasından 5 gün sonra da il müdürü emriyle il emrine alınıyor. Çok ilginç, hakkında çeşitli şikayetler var denen İŞKUR Söke Müdürü, kendisine bu yazıyı gönderen il müdüründen daha yüksek performans notuna sahip… 

ÇEMİŞGEZEK'TE AK PARTİ İL BAŞKANI ASKERİ TÖRENLE KARŞILANDI: Bunun benzeri örneklerini daha önce başka yerlerde gördük. Tunceli ilinde Çemişgezek Gedikler Karakolu’nda AK Parti İl Başkanı askeri törenle karşılanıyor. Askeri törenle il başkanına hazır kıta askerler diziliyor. Askeri törenle karşılanıyor. Bir başka konu daha önce yaşamıştık. Hatay Dörtyol ilçesinde. Bir milletvekilinin oğlunun önünde polis memurları sıraya dizildiler. Polis memurları sırada. O utanç tablosu hala hafızalarımızda. Bir başka örnek Denizli’de 30 Ağustos törenlerinde yaşanmıştı. Çivril ilçesinde bayram törenlerinde protokolde garnizon komutanına yer ayrılmamış AK Parti ilçe başkanı ve partililere protokol düzeninde yer verilmiş. Binali Yıldırım, sadece İzmir milletvekili, başbakan sıfatı yok. Bitlis’e gitmiş, sayın Binali Yıldırım milletvekili olarak oturuyor, Bitlis Valisi karşısında ayakta. O fotoğrafı servis ettiler. Devlet düzenini getirdikleri noktaya bakınız. 

NAMUSLU, VATANSEVER BÜROKRATLARI BUNU ALIŞTIRAMAYACAKSINIZ: AK Partililer, siz bürokrasiyi kendi kapıkulunuz gibi görmeye alışmış olabilirsiniz. Siz bürokratları sıraya dizmeye alışmış olabilirsiniz. Siz devleti malınız gibi görmeye alışmış olabilirsiniz. Ama biz buna alışmayacağız. Bizi buna alıştıramayacaksınız. Namuslu, vatansever bürokratları da buna alıştıramayacaksınız.

Ben Söke İŞKUR Müdürü’nü tebrik ediyorum. Devletin bürokratı gibi hareket ettiği için tebrik ediyorum. İktidarın bürokratı gibi emir ve talimata korkarak boyun eğmediği için tebrik ediyorum. Görevini layıkıyla yaptığı için tebrik ediyorum. Devletin itibarını ayaklar altında aldırmadığı için tebrik ediyorum. Bütün bürokratlara söylüyorum, bu iktidarın ömrü sayılı. Günleri sayılı. İlk seçimde bu iktidar görevi bırakıp gidecek. Günleri sayılı bu iktidarın baskı ve tehditlerine boyun eğmeyin. İktidarın, AK Parti’nin bürokratı gibi değil devletin bürokratı gibi hareket etmeye devam edin. 

GECE 12.00'YE KADAR KONSER, DÜĞÜN MİLLİ PARKTA YAPILAMAZ: Bir başka konu… Kuşadası’nda Dilek Yarımadası Milli Parkı var. Türkiye’nin en nadide bölgelerinden birisi. Burası bir işletme ihalesi ile işletmeye verildi. İşletmeciye verilirken daha önce ihale sözleşmesinde olmayan hükümler kondu. Şimdi burası çevrenin doğanın, tahrip edilmesine göz yumulacak, kontrolsüz bir şekilde işletiliyor. Çevreciler ayakta… İhalenin iptal edilmesi için dava açtılar. Yapılan sözleşmede işletmeciye milli parkta düğün, konser gibi etkinlik yapma imkanı veriliyor. Gece saat 24.00’e kadar buralarda turizm işletme belgesi alması halinde faaliyet yürütme fırsatı verilmiş… Milli parklarda ışık, ses, gürültü kirliliği doğal hayatı en büyük tehdit unsurlarından birisi. Gece saat 12.00’ye kadar konser, düğün ve benzeri etkinlikler milli parklarda yapılamaz. Yapılırsa orayı yok ederseniz. Milli parkı milli park olmaktan çıkarırsınız. Buna rağmen hoyratça buradaki uygulamalar, tahribat kararlılıkla devam ediyor.

Yine aynı yerde, yangın tehlikesi nedeniyle, yaklaşık 20 yıldan fazla bir zamandır milli parkta mangal yakmak yasak. Ancak bu işletmeciye, müşteriye mangal servisi yapma imkanı verilmiş. İşletmeci, orada mangal yakma yasağını bir şekilde delebilme imkanına sahip olacak. Daha kötüsü; çevre ile uyumlu olmayan, doğa ile uyumlu olmayan, oranın endemik türleri ile uyumlu olmayan bir çevre düzenlemesi yapılmış. Çok geniş bir restoran inşa edilmiş. Hukuka açıkça aykırı olmasına rağmen, orada ilgili birimlerin; Milli Parklar müdürlüğünün gözü önünde, göz yummasıyla, tolerans göstermesi ile geniş bir çevre düzenlemesi yapılmış… Milli Park’ın bütün o doğal güzelliği tahrip ediliyor. Göz göre göre yok edilmeye başlanmış. Bu yapılaşma karşısında, Kuşadası’nda gönüllüler; akademik çevrelerden tutun, çevre örgütlerine kadar… Bir hukuk mücadelesi veriyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrımızdır. Bu ihaleyi derhal iptal edin. Bu çevre katliamına dur deyin.”

 

 

Kaynak: anka