Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gelecek hafta Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılacak Türkiye-Suriye-Rusya toplantısına İran’ın da katılacağını söyledi. Çavuşoğlu, “Rusya’dan, olası Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlığı için teknik düzeyde bir toplantı yapma teklifi geldi, gelecek hafta için. Bakan yardımcımızı da Moskova’ya göndereceğiz ve bu toplantıya İran tarafı da katılacak. Bu toplantıda, Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlıkları yapılacak. Sonraki aşamada, hepimizin uygun gördüğü bir zamanda Dışişleri Bakanları düzeyinde de toplantı gerçekleştirilebilir. Ama gelecek hafta, Moskova’da teknik düzeyde dörtlü bir toplantı için Rusya’dan bir davet aldık, biz de bu toplantıya katılacağız” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bugün Ankara'da bir araya geldi. İki bakan, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İRAN’DAN 150 KİŞİLİK ARAMA-KURTARMA EKİBİ TÜRKİYE’YE GELDİ. GAZİANTEP’TE 11 VATANDAŞIMIZI ENKAZDAN ÇIKARDILAR”

“İran Cumhurbaşkanı Sayın Reisi’nin Türkiye’ye planladığı ziyaret ertelenmişti, o ziyaretin tekrar gerçekleşmesi için neler yapabileceğimizi konuştuk. Deprem meydana geldikten sonra hemen Türkiye ile dayanışma gösteren, acımızı paylaşan İran devletine ve İran halkına çok teşekkür ediyoruz.

150 kişilik arama-kurtarma ekibi Türkiye’ye geldi. Gaziantep’te 11 vatandaşımızı enkazdan çıkardılar. Diğer taraftan, çok fazla uçakla insani yardım ve Adıyaman’a kurdukları sahra hastanesi içi gerekli materyalleri getirdiler. Çadır, battaniye gibi birçok ihtiyaç duyulan malzemeyi ülkemize gönderdiler. Sadece hava yolu ile değil, kara yolu ile de ülkemize yüklü miktarda gerek insani yardım gerek tıbbi malzeme gibi her türlü ihtiyacı karşılamak için elinden geleni fazlasıyla yaptılar.

Diğer taraftan, Adıyaman’da bir çadırkent de kurdular, bunun için de teşekkür ediyoruz. Deprem meydana gelir gelmez İranlı kardeşlerimiz gerek Tahran’daki Büyükelçiliği’mize gerekse farklı şehirlerdeki başkonsolosluklarımıza koşarak birçok yardımı bize ulaştırdılar.

Gündemimizde özellikle karma ekonomik komisyonunun toplantısının gerçekleştirilmesi, tercihli ticaret anlaşmasının revize edilmesi ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılması… Firmalarımız var, yatırım yapan, ticaret yapan, onlarla ilgili meseleler; ulaştırma, enerji konusunda iş birliğimiz... Yaklaşık iki ay, Türkiye’ye gelen doğal gazda bir azalma olmuştu. Şimdi tekrar normale döndü ve bundan memnuniyet duyuyoruz.

Terör, ortak problemimiz. Bizim için tehdit hem Irak, İran için hem Türkiye için. Terörle mücadelede daha gayretli olmamız gerekiyor.

Bölgesel konuları da uluslararası meseleleri de değerlendik. Savaşın ikinci yılına girildi, maalesef devam ediyor. Bu savaşın durması için üzerimize düşeni yapmaya devam etmemiz gerekiyor.

Nükleer anlaşmanın bir an önce imzalanmasında Türkiye olarak fayda görüyoruz.”

ABDULLAHİYAN: KADINLAR, İRAN’DA TOPLUMUZUN EN GÜÇLÜ PARÇASIDIR

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ise şu açıklamalarda bulundu:

“Dünya Kadınlar Günü’nde tüm dünyadaki kadınlar ve kardeşlerimi, Türkiye ve İran’daki kadınları tebrik ediyorum.

Kadınlar, İran’da toplumuzun en güçlü parçasıdır. Aynı şekilde dost ve kardeş Türkiye’de de kadınlar aynı rolü üstleniyorlar. Depremin olduğu ilk saatlerden itibaren dini liderimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız çok açık bir şekilde vurgu yaparak iş birliği ve yardımlaşma konusunda Türkiye halkı ile iş birliği direktifinde bulundu.

Türkiye’nin bu afetteki acısını, İran’ın acısı olarak görüyoruz. Bu acı olayda kendimizi acılı hissediyoruz. Acı olayda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar ve kalanlara da sabır diliyoruz.

Gümrük ve transit ilişkiler, iki ülkenin iş birliğinin en önemli bölümünü oluşturuyor; bununla ilgili de görüştük. Biz, bölgesel ortaklıklara rekabetten ziyade, özellikle ulaştırma koridorlarında, İran ve Türkiye arasındaki koridoru çok önemsiyoruz.

Terörizm konusuna değindik. Irak sınırından kaynaklanan, Afganistan’dan kaynaklanan terörizm bizim ortak endişelerimizi oluşturuyor. İki ülke arasında terörizmle mücadele konusunda üst düzey güvenlik iş birliği mevcut. İyi terörizm veya kötü terörizm diye bir şey yoktur. Terörizm, çok kötü bir olaydır, hangi şekilde olursa olsun. Türkiye’nin güvenliğini, İran’ın güvenliği olarak biliyoruz.

Afganistan'da kapsamlı bir hükumetin kurulmasına ihtiyaç var. İran’ın geçici hükümet ile iş birliği devam ediyor, görüşmelere devam ediyoruz. Umarız çok kısa zamanda bu ülkede kapsayıcı bir hükümetin kurulmasına şahit oluruz.”

ÇAVUŞOĞLU: BİR TARAFTAN KENDİ YARALARIMIZI SARARKEN SURİYE’DE DEPREMDEN ETKİLENENLERE DUYARSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL

İki bakan, daha sonra bakan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Suriye’ye yönelik yardımlara ilişkin şunları söyledi:

“Suriyeli kardeşlerimiz de bu depremde vefat etti. Dolayısıyla bir taraftan kendi yaralarımızı sararken Suriye’de depremden etkilenen kişilere karşı duyarsız kalmamız mümkün değil, mümkün değildi. Özellikle uluslararası yardımların Suriye’ye, depremden etkilenen kişilere ulaştırılması için elimizden geleni yaptık. BM’nin kuzeybatı Suriye’deki insani yardımlar için yetkilendirdiği Cilvegözü sınır kapımız var. Maalesef bu kapıya ulaşan yolar da deprem sebebiyle zarar görmüştü. Bunların kısa bir sürede tamir edilmesi için gerekli adımları attık. Bugüne kadar bu kapıdan 475 yardım TIR’ı geçti. BM’nin yardımları kesintisiz bir şekilde devam ediyor.

Diğer taraftan, Suriye’ye insani yardım götürmek isteyen tüm uçaklara hava sahamızı da açtık. Doğrudan Halep bölgesine ya da Şam’a uçaklar indi. Sınır ötesi yardımlara ilaveten çizgi ötesi dediğimiz yardımlarda da Türkiye gerekli desteği vermiştir sahada. Ayrıca Kilis’te açık olan iki tane sınır kapımızın da insani yardımlar için kullanılabileceğini söyledik ve BM de bu sınır kapılarını kullanarak Kilis tarafından da Suriyelilere yardım ulaştırdı.

Türkiye olarak duyarsız kalmadık, onlara ulaştırılacak yardımlar konusunda elimizden gelen desteği verdik. Bu, bazen yanlış yorumlandı, ‘Kapılar açılıyor, tüm Suriyeliler Türkiye’ye geliyor’ gibi. Biliyorsunuz böyle durumlarda komplo teorileri her zaman atılır. İnsani konular bile bazen siyasete alet edilir. Bu konuda Türkiye’de de bazı siyasetçilerin yanlış yorumlarını gördük. Ne olursa olsun, yani biz gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. İnsani konuları da siyasete alet etmeden yine bu tür destekleri devam ettireceğiz.”

“RUSYA’DAN, OLASI DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISININ HAZIRLIĞI İÇİN TEKNİK DÜZEYDE BİR TOPLANTI YAPMA TEKLİFİ GELDİ, GELECEK HAFTA İÇİN”

Çavuşoğlu, gelecek hafta Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılacak Türkiye-Suriye-Rusya toplantısına ilişkin ise şu detayları aktardı:

“Yaklaşık iki ay önce, kardeşim Hüseyin’in Ankara ziyaretinde, kendilerinin de bu formata, Astana’da olduğu gibi, katılmak istediklerini bize söylediler. Türkiye olarak, ‘Bunda hiçbir beis yok. İran’ın katılmasının hiçbir mahsuru yoktur’ dedik. Amaç bellidir. Dolayısıyla hangi ülke katılmak ve katkı sağlamak isterse biz buna evet deriz.

Rusya’ya da ‘İran’ın katılmasında bir mahsur yok’ dedik. Şimdi de Dışişleri Bakanları toplantısı için çalışmalar devam ediyor. Bunu da dörtlü bir şekilde yapmayı planlıyoruz. Rusya’dan, olası Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlığı için teknik düzeyde bir toplantı yapma teklifi geldi, gelecek hafta için. Bakan yardımcımızı da Moskova’ya göndereceğiz ve bu toplantıya İran tarafı da katılacak. Bu toplantıda, Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlıkları yapılacak. Sonraki aşamada, hepimizin uygun gördüğü bir zamanda Dışişleri Bakanları düzeyinde de toplantı gerçekleştirilebilir. Ama gelecek hafta Moskova’da teknik düzeyde dörtlü bir toplantı için Rusya’dan bir davet aldık, biz de bu toplantıya katılacağız.”

Kaynak: anka