MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eskişehir’de; “Geçtiğimiz günlerde ilk kez Alevi olduğunu itiraf etti. Elbette saygı duyarız, Alevi olduğunu söylemesini de hakkı görürüz. Ancak bugüne kadar niye konuşmadığını, 14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız. Herkesin etnik kökeni, mezhebi, yöresi, anasının dili muteber ve muhteremdir… Fakat mezhepçiliği, etnikçiliği milletimiz ve ülkemiz için korkunç bir tehdit olarak görürüz. Etnik ve mezhep istismarı yapanların iyi niyetli olmadığını gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği samimi değildir. Bu kapsamda hiçbir uzlaşmaya bugüne kadar yanaşmamıştır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eskişehir’de miting düzenledi. Bahçeli, şunları söyledi:

“İLK KEZ ALEVİ OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ: Kılıçdaroğlu’nun etnik ve mezhep temelli kimlik siyaseti çok tehlikelidir. Sonu uçurum olan bu yoldan derhal dönmelidir. Geçtiğimiz günlerde ilk kez Alevi olduğunu itiraf etti. Elbette saygı duyarız, Alevi olduğunu söylemesini de hakkı görürüz. Ancak bugüne kadar niye konuşmadığını, 14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız. Eskişehir’de hayat ve varlık mücadelesi veren Alevi İslam inancına mensup kardeşlerime kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Onları çok sevdiğimizi beyan ediyorum. Herkesin etnik kökeni, mezhebi, yöresi, anasının dili muteber ve muhteremdir. Biz Hüseyni ahlakla bezenmiş kutlu bir hareketiz. Yezid’le kazanmaktansa Hüseyin’le şehadete de talip oluruz.

KILIÇDAROĞLU’NUN ALEVİLİĞİ SAMİMİ DEĞİLDİR: Fakat mezhepçiliği, etnikçiliği milletimiz ve ülkemiz için korkunç bir tehdit olarak görürüz. Etnik ve mezhep istismarı yapanların iyi niyetli olmadığını gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği samimi değildir. Bu kapsamda hiçbir uzlaşmaya bugüne kadar yanaşmamıştır.

UZLAŞMANIN ADRESİ DE BÜYÜK TÜRK MİLLETİNİN TARİHİ VARLIĞIDIR: Toplumsal yaraların sarıldığı, kronik meselelerin köklü çözümlerle buluşturulduğu, milli ve manevi değerlerle kenetlenmiş bir Türkiye’ye ulaşmak hepimizin müşterek gayesidir. Elbette her alanda bir uzlaşma vasatı tezahür etmelidir. Bize göre uzlaşmanın adresi de büyük Türk milletinin tarihi varlığıdır. Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur.

CAMİ NE KADAR BİZİMSE CEMEVİ DE O KADAR BİZİMDİR: Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Ne ayrımız vardır ne de gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse cemevi de o kadar bizimdir. Saz bizim söz bizimdir, cem bizim semah bizimdir. Hamdolsun hepimiz Müslümanız, Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir, kitabımız bir, imanımız bir, acımız bir, sevincimiz birdir. Mezhepçilik fitnesini yayanlar, bu çerçevede yıllarca husumet aşısı yapanlar bizden olmayan, bizim gibi hissetmeyen, bizim gibi inanmayan bozgunculardır.

CEMEVİ GERÇEĞİ KABUL EDİLMELİDİR: Hep dedik, yine diyoruz, Alevi kardeşlerimizin hayatında tartışılmaz bir yer etmiş olan cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, cami-cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir. Cemevi inanç ve kültür hayatımızın vazgeçilemez bir gerçeğidir. Bu gerçeği tahrip ederek asıl manasından ve müktesebatından koparmak vahim bir tehlikedir. Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz, Cemevinin ibadethane olarak kabulünü arzulamaktadır. Aleviliğin hem inanç boyutu hem de kültürel bir yapısı vardır. Şayet Alevi kardeşlerimiz cemevini ibadethane görüyorlarsa, ki öyledir, bize düşen sadece buna saygı duymak ve peşin hükümlerin ambargosundan kurtularak yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Bunda çekinecek, tereddüt edecek, endişeye kapılacak hiçbir şey yoktur. Kimin nerede ve nasıl ibadet edeceğinin yazılı bir kuralı, bağlayıcı bir hükmü, genel çerçeve bir ilkesi de yoktur.

Kılıçdaroğlu bir kez olsun kamuoyunun karşısına çıkıp mertçe teklif ve temennilerini paylaştı mı? Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimizi siyaset malzemesi yapmaktan başka neyi amaçladı? Sayın Kılıçdaroğlu, Eskişehir bu kez sana inanmayacak, milletimiz sana asla itibar etmeyecek. 14 Mayıs’tan sonra kalan ömrünü geçirmek için gideceğin tek yer de evin olacak.

MHP VE CUMHUR İTTİFAKI GÜÇLÜ İSE DEMOKRASİ GÜVENCE ALTINDADIR: Cumhur İttifakı; Türkiye’nin huzurlu, güvenli yönetimi için vardır. Cumhur İttifakı istiklalin koruyucusu, istikbalin mimarıdır. Meclis’te güçlü bir MHP ve Cumhur İttifakı, dünyada güçlü bir Türkiye demektir. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise demokrasi güvence altındadır. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise ‘Lider Ülke Türkiye’ hedefi, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonu Allah’ın izniyle gerçekleşecektir. Milletimize hangi sözü vermişsek 27’inci Dönem TBMM’de yerine getirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geride kalan yaklaşık beş uygulama döneminde, Cumhur İttifakı olarak kronik sorunlara neşter vurduk. Çözümsüz gibi duran tüm sorunları çözmeyi başardık. Cumhur İttifakı’nın umut olduğunu gösterdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muktedir ve müstesna kazanımlarıyla ülkemizin önünü açılmasına gururla şahit olduk.”

 

 

Kaynak: anka