CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait Amasra Taşkömürü İşletmesi'nde (ATİM) 14 Ekim 2022'de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciası davasının duruşmalarıyla ilgili "Ocaktaki yangın devam ediyor ama ailelerin gönlündeki yangın da devam ediyor. O yüzden çok zor bir süreç, içeride aileler tepki gösterebiliyor, duygusal davranabiliyor çünkü sanıkların savunmaları alınıyor bugün. Dolayısıyla ailelerin acısına da anlayışla yaklaşmak gerekiyor. Burada şu rahatsızlığımızı da söyleyelim, sanık avukatlarının bir kısmının hükümetle olan bağlantıları, saray avukatlığı yapmaları ve aileleri provoke etmeleri kamuoyunu rahatsız ediyor" dedi.

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Amasra’da 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciası davasının duruşmalarında yaşananlarla ilgili açıklama yaptı. Bankoğlu, şunları kaydetti:

“Madenci yakınlarına anlayış gösteremeyen bazı sanık avukatları, ısrarla madenci yakınlarının duruşmadan çıkarılmasını talep ediyor. Bir evladınızı, eşinizi kaybetmişsiniz. Ne için? Bir ihmaller silsilesine, evladınızı kurban etmişiniz. Madenci ailelerinin içi yanıyor, bunu biraz da anlayışla karşılamak, olgunca karşılamak gerekir. Ancak, buna rağmen sanık avukatları sürekli ve ısrarla madenci ailelerinin duruşmadan çıkarılmasını talep ediyor. Bu da aileleri ve bizleri rahatsız ediyor. Psikolojileri bozuluyormuş. Duruşmada söylenilen bu. İnsanlar 43 canını kaybetmiş, söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bizler orada ailelerin soğukkanlılığını koruyabilmesi, etkin ve adil yargılamanın gerçekleşmesi ve adaletin yerini bulması için bulunuyoruz. Buna rağmen, özellikle bir sanık avukatının yüksek ses ve nezaketsiz bir ifade şekliyle benim de duruşmadan çıkarılmamı talep etmesi ne benim ne de madenci ailelerinin hoş karşılayabileceği bir şey değil. Üstelik bu avukat hanımın hükümet ile, saray ile çeşitli yakınlıklarının bulunduğunu da biliyoruz.

"CUMHUR İTTİFAKI ADAYLARININ BURADA OLMAMASINI KAMU VİCDANINA BIRAKIYORUM"

Bizim burada olmamızdan rahatsızlar. Ben buradaki madenci ailelerine bir söz vermiştim; davanın sonuna kadar takipçisi olacağım, adalet yerini bulana kadar sizi yalnız bırakmayacağım demiştim. Sözümün de arkasındayım. Ben buranın, Bartın halkının vekiliyim ve Bartın’ın kalbi şu an burada atıyor. Sadece bir milletvekili de değilim; bu toprağın çocuğuyum üstelik bir avukatım. Bana burası siyaset arenası diyen saray avukatlarına aldırmayın. Ben olmam gereken yerdeyim, burada maden şehit aileleriyle beraber duruşmayı takip etmeye devam edeceğim. Bartın’ın çocuğu, vekili ve bir avukat olarak burada duruşmada bulunmamak tuhaf olurdu. Nitekim, Cumhur ittifakı adaylarından, hükümet mensuplarından hiç duruşmaya gelmedi, mahkemede görünmedi bile. Bartın’ın kalbi, Türkiye’nin vicdanı burada, bu davada atarken, bu adaylar Bartın’da şarkı türkü eşliğinde poz vermekle meşguller. Ben Bartın’ın vekili olmaya, bu insanları temsil etmeye talibim diyenlerin burada görünmemesi tuhaftır. Bu durumu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum."

"SOMA'DA MADENCİ YAKININA TEKME ATANLARLA AYNI ZİHNİYET" 

Bir sanık avukatının madenci yakınına “Belki de başınıza gelenleri hak etmişsinizdir” sözlerine tepki gösteren Bankoğlu, şöyle devam etti:

“2014'te madenci yakınına tekme atanlar, bugün Amasra faciası duruşmasında şehit madenci yakınına ‘Başınıza gelenleri hak etmişsiniz’ diyerek tekrar canlandı. Değişen bir şey yok. Biz sırtını saraya dayayarak vicdanını kiraya veren bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Hükümetin Amasra’ya karşı tavrı ortadır. Başından beri ihmali bulunan TTK Genel Müdürlüğü ve bakanlık yetkililerini korumaya devam etmektedir. Bu kişiler için istenen soruşturma izinlerini reddetmiştir. Şimdi de bu davayı, Adliye’nin koridorlarına kolonların arasına sıkıştırdılar. Kendi parti organizasyonları için kullanmaktan çekinmedikleri Gençlik Merkezi’ni, Amasra davası söz konusu olunca 'amacına uygun değil' diyerek kullanılmasına izin vermemişlerdir. Şimdi de kendilerine yakın avukatlar vasıtasıyla bu davayı, madenci yakınları ve kamuoyu olmadan, sessiz sakin geçiştirmek istiyorlar. Burada hiçbir adayın olmamasını, mahkeme salonunun tüm girişimlere rağmen tahsis edilmemesini, hükümet yetkilileri tarafından duruşmaya ilişkin hiçbir açıklama yapılmamasını ben buna bağlıyorum. Ve buna izin vermeyeceğimi bir kere daha söylemek istiyorum. Adaletin tecelli etmesi için mücadelemiz büyüyerek devam edecek."

Bankoğlu, duruşmaların ikinci gününde yaşananlara ilişkin ayrıca yaptığı açıklamada da şöyle konuştu:

"SARAY AVUKATLIĞI YAPMALARI VE AİLELERİ PROVOKE ETMELERİ KAMUOYUNU RAHATSIZ EDİYOR"

"Amasra maden faciasının duruşmasının ikinci günü için Bartın Adliyesi'ndeyiz. Duruşma devam ediyor, biliyorsunuz ocaktaki yangın devam ediyor ama ailelerin gönlündeki yangın da devam ediyor. O yüzden çok zor bir süreç, içeride aileler tepki gösterebiliyor, duygusal davranabiliyor çünkü sanıkların savunmaları alınıyor bugün. Dolayısıyla ailelerin acısına da anlayışla yaklaşmak gerekiyor. Biz bu yargı sürecinin adil bir şekilde, etkin bir şekilde olmasını temenni ediyoruz. O yüzden de buradayız ve bu sürecin takipçisiyiz. Başından beri olduğu gibi adil ve etkin yargılama olsun diye bu süreci takip etmeye de devam edeceğiz. Ben bu toprakların bir çocuğuyum, hukukçuyum, aynı zamanda da bir milletvekiliyim. Ailelere söz vermiştim, onların yanında olacağıma dair ve bu süreci sonuna kadar takip edeceğime dair. O yüzden de bu ailelerle birlikte olmaya, olmam gereken yerde olmaya devam edeceğim. Burada şu rahatsızlığımızı da söyleyelim, sanık avukatlarının bir kısmının hükümetle olan bağlantıları, saray avukatlığı yapmaları ve aileleri provoke etmeleri kamuoyunu rahatsız ediyor."

Kaynak: anka