Haber: DİLAN KUTLU- Kamera: KEMAL SEVİNDİRİCİ

Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet’i kuran kadrolarla beraber oluşturduğu, aynı zamanda Türkiye’nin eğitimle ilgili ilk sivil toplum örgütü olan Türk Eğitim Derneği (TED) bugün 95. Yaşını kutluyor. TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu derneğin yıldönümünde eğitimde yaşanan sorunlar ve çözüm öneriyle ilgili ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Pehlivanoğlu, “Bir eğitim stratejisi herkesi üniversite mezunu yapmak değil, herkesin mutlu bir birey olacağı süreci tasarlamak ve ona destek olmaktır. Eğitimde zihinsel soykırımdan vazgeçeceğiz yani ezberi çıkaracağız. Çocuklarımızın kafasına sürekli bilgi tıkmayacağız. Biz, çocukların testle tost arasına sıkıştırıp rafa koymak için yetiştirmiyoruz. Sınav eğitime hizmet edecekken eğitim sistemi sınav sistemine hizmet eder hale gelirse bu bir risktir. Çocuğum Türkiye’nin en iyi okullarında okuyup kursa, dershaneye gitme ihtiyacı duyuyorsa burada bir çarpıklık var demektir. O yüzden eğitimin topluma maliyeti çok yukarıya çıkıyor” diye konuştu.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet’i kuran kadroların kurucusu olduğu Türkiye’nin eğitimle ilgili ilk sivil toplum örgütü Türk Eğitim Derneği (TED) bugün 95. Kuruluş yıldönümünü kutluyor. Kurulduğunda Türk Maarif Cemiyeti adını taşıyan dernek o dönem Merkez Bankası'nın da sembolik olarak kurucu ortakları arasında gösteriliyor. İlk Meclis binasında oda verilmiş. Basın İlan Kurumu'nun gelirleri de kaynak oluşturması için Türk Maarif Cemiyeti'ne aktarılmış. Türk Maarif Cemiyeti 1946 yılında Türk Eğitim Derneği adını aldı ve Türkiye'de onbinlerce öğrenciye burs, destek imkanı sağlayarak eğitime devam etmesinin önünü açtı.

TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, dernek tüzüğünde yer alan üç fonksiyonu ANKA Haber Ajansı’na şöyle açıkladı:

“Birinci sorumluluğumuz, Türkiye’nin her tarafında milli yabancı dilde eğitim veren okullar açmak. İkinci önemli misyonumuz bugüne kadar 40 bine yakın yoksul öğrencimize burs verdik. Mali imkanı düşük ama başarılı öğrencilerimize TED okullarında veya devlet okullarında okurken nitelikli burslar veriyoruz. Üçüncü özelliğimiz ise eğitime yön verme. Bugün düşünce kuruluşumuz TEDMEM, Türkiye’de veriye dayalı analiz yapan ama bu analizleri, raporları rafa kaldırmayan kamuoyunda etki oluşturan, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kurumlara sürekli bilgi veren ve yönlendirme çalışan bir sivil toplum örgütüyüz.”

“ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ İŞSİZLİK ORANI LİSE MEZUNLARININ ORANINDAN FAZLA”

Türkiye’de eğitimin istatiksel veriler üzerinden değerlendirmenin yanlış olduğunu belirten Pehlivanoğlu şöyle devam etti:

“Türkiye bir nicelik salgınına tutulmuştur, ben bunun iktidarla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Biz sadece oranlar üzerinden konuşuyoruz. Oranlarla istatistiki başarılar elde edilebilir. Mühim olan kaç kişinin okula gittiği diploma sahibi olduğu değil, kaç kişinin okulu bitirdiği zaman kendini idame ettirecek yetkinliğe sahip olup olmadığıdır. Eğer siz bireyleri okulda tutma zamanını uzatıp onlara mühürlü bir kağıt, altındaki kağıttan daha değersiz bir diploma verirseniz, bu bireyler topluma katkı yerine toplumda bir yığını oluşturabilecek riskler oluştururlar.  

“HERKESİ ÜNİVERSİTE MEZUNU YAPMAK BİR HATADIR”

Türkiye’nin en büyük sorunu genç nüfusudur. Herkesi üniversite mezunu yapmak bir hatadır. Üniversite mezunlarının işsizlik oranı lise mezunlarının oranından daha fazla. OECD rakamlarına göre Türkiye’de eğitim için devletin birey başına harcadığı para düşük. Her şeyi devletten beklemeyelim. O kadar kalabalık bir genç nüfusa sahibiz ki genç nüfusumuz Avrupa’nın birçok genç nüfusundan daha fazla. OECD rakamlarına göre topluma maliyetin yanına, bireylerin cebinden çıkarıp çocuğunun eğitimine harcadığı parayı koyduğunuz zaman yukarı çıkıyorsunuz. İster özel okulda okusun ister devlet okulda okusun. Eğitimin maliyeti toplumun gelir seviyesine göre yüksek.”

“ÇOCUKLARINI DERSHANEYE YOLLAMAK İÇİN KOLLARINDAKİ BİLEZİKLERİ SATIYORLAR”

Eğitimin topluma maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade eden Pehlivanoğlu şunları söyledi:

 “Bu ülkede insanlar çocuklarını dershaneye yollamak için kollarındaki bilezikleri satıyorlar. Çocukları üniversiteyi kazandığı zaman büyük bir mutlulukla ‘Helal olsun’ diyorlar. Bu çocuk üniversiteyi bitirip de işsiz kalınca ne hissediyorlar. Bir eğitim stratejisi herkesi üniversite mezunu yapmak değil, herkesin mutlu bir birey olacağı süreci tasarlamak ve ona destek olmaktır.

“EĞİTİMDE ZİHİNSEL SOYKIRIMDAN VAZGEÇECEĞİZ YANİ EZBERİ ÇIKARACAĞIZ”

Bizim önerimiz, eğitimde zihinsel soykırımdan vazgeçeceğiz yani ezberi çıkaracağız. Çocuklarımızın kafasına sürekli bilgi tıkmayacağız. Kademeler arasındaki geçişin öğrenciler üzerindeki baskısını kaldıracağız çünkü biz çocukların testle tost arasına sıkıştırıp rafa koymak için yetiştirmiyoruz. Sınav eğitime hizmet edecekken eğitim sistemi sınav sistemine hizmet eder hale gelirse bu bir risktir. Okulu kıymetli etmeden eğitimi konuşmamızın hiç anlamı yok. Benim çocuğum Türkiye’nin en iyi okullarında okuyup kursa, dershaneye gitme ihtiyacı duyuyorsa burada bir çarpıklık var demektir. O yüzden topluma maliyeti çok yukarıya çıkıyor.”

“ÇOCUKLARI OKULDA TUTMAK OKULA TIKMAK İÇİN DEĞİL…”

Selçuk Pehlivanoğlu Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul eğitiminin dışında kalan çocuklar için ‘acil takip hatları’ oluşturduğunu belirterek, “Bakanlığımız ne istihdamda ne de okulda olmayan öğrencilerimizin tespiti için acil takip hatları oluşturdu. Bu çocuklar nerede, bu çocuklar ne olacak, bu çocuklar kimdir? Bununla ilgili tespitler yapılıp eğitime yönlendirilmesi lazım. Çocukları okulda tutmak okula tıkmak için değil, gerçekten yaşamsal süreçlerinde destek alacakları eğitimi vermek için bunu yapmak mecburiyetindeyiz” dedi.

“EĞİTİM, BİR GRUBUN, BİR CEMAATİN TATMİN ALANI DEĞİLDİR”

Pehlivanoğlu, “Bir toplumun kültürel çeşitliliklerinin düşünce çeşitliliklerinin, yaklaşım çeşitliliklerinin zenginliği olduğunu bilmek mecburiyetindeyiz. Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkı sarılmayan bir toplum ayakta duramaz. Her düşünce her ideoloji bir yere sızmaya çalışabilir. Ama bunun duvarlarının belli bir şekilde çekilmesi gerekir. Eğitim, bir grubun, bir düşüncenin bir cemaatin, bir ideolojinin tatmin alanı değildir” diye konuştu.

“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU’NUN ÇIKARILMASININ BAŞLANGIÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu önemsediğine dikkat çeken Pehlivanoğlu, şunları söyledi:

“İkinci Tazminat Dönemi’nde de öğretmenlik, bir meslek olarak yazılan bazı maddeler var. Dolayısıyla biz öğretmenliği bir meslek olarak kabul etmek mecburiyetindeyiz. Öğretmenlik Meslek Kanunu, yetersizdir ama bunun çıkarılmasının bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Öğretmenlerle ilgili düşüncemiz, öğretmenler odasındaki çeşitliliği arttırmak değil, öğretmenler odasındaki yetkinlikleri arttırmaktır. Öğretmenler, eğer öğretmenlik mesleğine yatkın değillerse devletin başka bir kurumuna aktarılmaları gerektiğine inanıyoruz. KPSS ile öğretmen seçilmez. Aslında, mülakatla seçilmesi gerekir. Bugün diplomaya sahip olanların hangi yetkinliklere sahip olduğunu bilmek mecburiyetindeyiz. Öğretmenlik mesleğinin itibarı, sadece sosyal hakla eşit değildir. Toplumun o mesleğe verdiği değerle ölçülür. Sosyal hakları düşük olsun manasında söylemiyorum. Öğretmenlerimize bir kademe yapacaksak bu kademeleri ona göre ölçümlememiz gerekir. Aksi takdirde sadece haklardan konuşursak o zaman her şeyi devletten bekleyen ama topluma yansıtamayan bir yapıya dönüştürürüz. Bugün 26 milyon insan eğitim görüyor. Bu evlatlarımızın karnelerinde 100 üzerinden 80-60 gibi notlar görüyoruz. Zaten kalmak yok. Ne demek bu? Kazanımları başarılı demek. Peki bu kadar kazanımları başarılı çocuklar işe girdiği zaman niye işveren memnun değil, niye iş bulamıyorlar, iş kuramıyorlar? Bunu sorgulamamız gerekir. Her bir bireyin, öğretmenin de velinin de Bakanlığı’nda sivil toplum örgütlerinin de eğitimde ortak bir akılla ve sorumlulukta hareket etme mecburiyetini olduğunu sakın unutmayalım.”

TAM EĞİTİM BURS SINAVI İÇİN 3 ŞUBAT’A KADAR BAŞVURU SÜRESİ VAR

Öte yandan karşılıksız tam eğitim bursu için 18 Şubat 2023 tarihinde sınav yapılacak. Sınava girebilmek için 3 Şubat’a kadar başvurmak mümkün. Sınava başvuracak adayların; T.C. Vatandaşı olması, ‪2022-2023 öğretim yılında 4. ve 8. sınıfa devam ediyor olması, 2021 – 2022 öğretim yılına ait yıl sonu karnelerindeki başarı ortalamalarının 85 ve üzerinde olması, ekonomik koşulları itibariyle maddi desteğe ihtiyaç duyması gerekmektedir.

Tam Eğitim Bursu almaya hak kazanan öğrencilerin eğitim ücretleri, servis ücretleri, yemek giderleri, giyim giderleri, kitap-kırtasiye harcamaları, cep harçlıkları ve yatılı okullarımızda okutuluyor olması halinde pansiyon giderleri lise eğitiminin sonuna kadar karşılanacaktır. Öğrenciler öğrenimlerinin üniversiteye kadar olan kısmını TED Okullarında yatılı ya da gündüzlü olarak sürdürmektedir. Tam Eğitim Bursuyla TED Okullarından mezun olan öğrencilerin başarılı oldukları sürece, üniversitede de bursları devam etmektedir.

Başvuru için: https://connected.ted.org.tr/Schoolarships

 

Kaynak: anka