Atakum Belediyesi ile DOÇAK iş birliğinde hizmete açılan Doğa Bilimleri Köyü’nde öğrenciler,HEM ÜRETİYOR, HEM ÖĞRENİYOR.

Atakum Belediyesi ve Doğanın Çocukları Akademisi Derneği iş birliği ile Büyükoyumca Mahallesi’nde geçmişte okul olarak kullanılan ancak zamanla atıl duruma gelen yapıdan işlevsel bir eğitim alanı oluşturuldu. Öğrenciler, Doğa Bilimleri Köyü olarak adlandırılan yaklaşık 5 bin metrekarelik alanda, hem öğreniyorlar hem de üretim yapıyorlar. Fen Bilgisi, Matematik, Türkçe gibi teorik derslerin yanı sıra uygulamalı eğitimler alan çocuklar, toprağa kışlık ve yazlık sebzeler dikiyor. Yaşları 5-14 arasında değişen öğrenciler, baharat yapımından seracılığa kadar üretimde aktif rol alıyorlar.                  

“YAŞAYARAK ÖĞRENİYORLAR” 

DOÇAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cevat Nisbet, öğretmenler eşliğinde gerçekleştirilen atölye çalışmalarında öğrencilerin uygulayarak öğrendiğini belirterek, “Öğrencilere elimizden geldiği kadar pratik bir eğitim veriyoruz. Öğrenciler fiziği, kimyayı ve matematiği doğa ile iç içe öğreniyorlar. Biz bilginin ve bilimin günlük yaşamda ne işe yaradığını, çocuğun yaşayarak öğrenmesini amaçlıyoruz. Çocuklara hayvan ve doğa sevgisini verirken; bu konuda sorumluluk almalarını da sağlıyoruz. Doğanın bir parçası olduğunu öğreniyorlar ve doğayı koruma kültürünü alıyorlar” diye konuştu. 

“ÖĞRENCİLERİMİZLE SEBZE YETİŞTİRİYORUZ”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bozoğlu da öğrencilerle gerçekleştirdikleri atölye çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:

“Doğa Bilimleri Köyü’nde sera kurmaya gayret ediyoruz. Sebze yetiştiriyoruz. Bu sene yetiştirdiğimiz sebzelerin tohumlarını çocuklarımızla ekmiş, fidelerini de dikmiştik. Bitkilerimizi zararlılardan korumak için fesleğen diktik. Fesleğen yapraklarını kurutup, sonra baharat haline getirdik. Burada organik tarım yapıyoruz. Okulumuzun çatısındaki yağmur suyunu toplayıp, yeniden doğaya kazandırıyoruz. Çocuklara yağmur suyunun çok değerli olduğunu, dünya su problemini düşündüğümüz zaman suyun bir damlasının dahi ziyan edilmemesi gerektiğini ve bitkilerin yağmur suyundan daha iyi beslendiklerini anlatıyoruz. O nedenle yağmur hasadı yapıyoruz.Yağmur suları ile de bitkilerimizi suluyoruz.”

Kaynak: anka