UĞUR İSTANBULLU

Ardanuç Derelerin Kardeşliği Platformu dönem sözcüsü Elyese Uygun, HES proje alanı içinde kalan bölgenin bir kısmında tarihi kalıntılara rastlanması nedeniyle “Birinci derecede korunacak kültür varlıkları” kapsamına alındığını belirterek, bu nedenle HES projesinin durdurulmasını ve koruma alanı ilan edilen bölgede kazı faaliyetlerinin başlatılmasını istedi.

Uygun, Artvin Ardanuç ilçesinde yaklaşık olarak 13 köyü etkileyecek olan Ardanuç 5 Regülatörü ve HES Projesi’nin yapılacağı bölgede tarihi kalıntılara rastlanması nedeniyle bölgenin Erzurum Tabiatı Koruma Kurulu tarafından birinci derecede koruma altına alındığını ifade etti. Elyese Uygun, “HES'in güzergahının buradan geçtiğini kabul ettiğimizde; bu alanın tahrip olacağı ve tarihini bilmediğimiz buranın, aynı zamanda bizim için ne kadar kıymetli olduğunu da bilmediğimiz bir değerin telef olacağını, kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz” dedi.

Ardanuç HES Projesi için Ardanuç halkı olarak 20 yıldır mücadelelerini sürdürdüklerini ifade eden Uygun, “Ardanuç-Bulanık deresi üzerinde yapımı planlanan Ardanuç Regülatörü 5 HES Projesi ile ilgili birkaç şeye değinmek istiyorum. Proje 2003 yılından buyana yapım süreci devam etmekte, kendi içinde birkaç kez tadilat gördü. Her seferinde yeni bir ÇED’e tabi oldu. 2013 yılında bir, 2016 yılında bir ve biz iki kere ÇED’ini dava ettik ve mahkeme kararıyla dava ettirdik. Üçüncü ÇED’ini dava ettik. Dosyamız sonuçta şu anda Danıştay’da açık” dedi.

Uygun, HES projesiyle ilgili firmanın en son 2019’da ÇED raporlarını aldıktan sonra Erzurum Kültür Varlıkları ve Koruma Kurulu'nun 2020 yılında santral projesi içinde kalan bölgenin bir kısmını ancak birinci derece koruma alanı olarak ilan ettiğini belirtti. Ardanuç Derelerin Kardeşliği Platformu dönem sözcüsü Elyese Uygun şöyle konuştu:

“Bu alanın koruma kurulunun birinci derece kültür varlıkları kapsamında olduğu için, HES'in güzergahında buradan geçtiğini kabul ettiğimizde; burada bu alanın tahrip olacağı ve bu alanın tahrip olacağından ötürü de tarihini bilmediğimiz buranın, aynı zamanda bizim içinde ne kadar kıymetli olduğunu da bilmediğimiz bir değerin telef olacağını, sadece işte 12 KW değerindeki bir elektrik santrali için bu işin değmeyeceğini, en azından koruma kurulu buradaki projeye dahil olup projenin engel olması konusunda kurumun farkındalık göstermesini kamuoyunun dikkatine sunmak isteriz. Burası çok geniş bir alandır ve arazinin birçok yerinde tarihi kalıntıya rastlanabilir ama resmi olarak bu alanda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Ancak şunu ifade edebilirim ki, definecilerin yani kaçak kazıcıların da cazibe merkezidir. Her aklından geçen vatandaş gelir burada herhangi bir yeri kazır. Bu sahayı gezdiğimizde kaçak kazıların kalıntılarını görebiliriz. Burada Koruma Kurulu’nun da bahsettiği gibi kaya mezarı ve sunu çukurunun dışında bir sürü tarihi kalıntılar var. Ama tarihi kalıntılar dediğimiz şeyler toprağın altında olanlar, tabi biz bir şey göremediğimiz için bir şey yokmuş gibi oluyor. Duvarların ve bizim güveç dediğimiz yani seramik kalıntılarını, bu sahanın hemen hemen her yerinde bulabiliriz.  Onun için bir an evvel devletin işte ilgili kurumların, hatta üniversitelerin gelip buranın tarihi kalıntılarını incelemesi gerekiyor. Buradan çıkacak değerin belki de ilçenin tümünün kalkınmasına sebep olacağından bahisle, bu alanın bir HES'e ve başka bunun gibi doğayı tahrip eden bir çalışmaya telef edilmemesini talep etmekteyiz.”

 

Kaynak: anka