Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: ADEM KARABAYIR

Mustafa Kazaz; annesi ile kız kardeşinin cansız bedenini Hatay’ın Antakya ilçesindeki Defne Apartmanı’nın enkazından kendi imkanlarıyla çıkardı ve toprağa verdi. Babası, ablası ve ağabeyi enkaz altında kalan Kazaz, günlerdir kurduğu çadırda nöbet tutuyor. Kazaz, “Yetkililere sesleniyorum. 3 tane cenaze yok, diyorlar. Kaç kere sonlandırdılar buradaki işi cenaze yok diye” diyor.

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından, bölgedeki arama kurtarma çalışmalarında sona gelindi. Enkazlar iş makineleriyle toplanırken depremlerde yıkılan binalarda olan yakınlarından hâlâ haber alamayan yurttaşlar var.

Ailesi; Hatay’ın Antakya ilçesindeki Atatürk Caddesi’nde bulunan Defne Apartmanı’nda yaşayan Mustafa Kazaz, deprem haberini alır almaz Trabzon’dan kente geldi. Kız kardeşini ve annesini enkazdan kendi imkânlarıyla çıkarıp yine kendi çabalarıyla toprağa veren Kazaz, babası, ablası ile ağabeyinden ise haber alamıyor. İş makinesi, enkazı kaldırmak için çalışmalarını sürdürürken Kazaz da binanın karşısına kurduğu çadırda nöbet tutuyor.

“EKİPLER GELİYOR, BAKIYOR, KİMSEYİ BULAMIYOR, ÇIKIP GİDİYOR”

ANKA Haber Ajansı’na konuşan Mustafa Kazaz, şunları anlattı:

“Bütün ailem burada yaşıyordu. Hemen uçağa atlayıp buraya geldim. Bizim binanın arka tarafında yangın çıkmıştı. Kız kardeşimi orada gördüm ben. Biraz yanmıştı. Onu aldım. Gittim, gömdüm. Bir daha geldim buraya. Ufak bir boşluk vardı. Onu kırdım, oradan girdim. Annemi de gördüm. Onu da aldım. Gittim, gömdüm de geldim. Ondan sonra bir daha girdim oraya. Kimseye ulaşamadım o günden sonra. Ne ağabeyime ne ablama ne babama; onlara ulaşamadım. O günden sonra her gün bir ekip çağırıyoruz. Geliyor, bakıyor, kimseyi bulamıyor, çıkıp gidiyor. Aynı şeye devam ediyoruz. 17 gün (bugün 18) oldu buradayım.”

“4 GÜNDEN SONRA ARTIK CESETLERLE İLGİLENMEYE BAŞLADILAR”

Enkazda arama kurtarma çalışmalarına depremden 4 gün sonra başlandığını söyleyen Kazaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buradan ses gelmediği için, bizim binada yangın çıktığı için kimse gelmiyor. Yaşayanlara bakıyorlar ilk başta. 4 günden sonra artık cesetlerle ilgilenmeye başladılar. Öyle bizim apartmana geldiler. Zaten bizim apartman meşhur oldu. Çünkü 9’uncu günde içeriden ısı ve ses geldi diye herkes burada canlı yayın yaptı. Bizim bina Defne Apartmanı. Biraz koku var. Kokuyu ala ala öyle ilerliyor kepçeci arkadaşlar. Bir arkadaşım var, o kepçeyi çağırdı. Yoksa iki günden beri bütün kepçeler Antakya’da emir almış, ‘dursun’ diye. Kaç yere bildirdim, çoğu yerlerin de haberleri var ama maalesef vali değişti diye haberler geldi, çoğu kepçeler durdu. Yeni planı bekliyorlar. Ben de bekleyemiyorum. 3 gün oldu, kepçe çalışmıyor. Bir tane arkadaşım var. Onun yanında iki tane kepçe geldi. İki kepçe çalışıyor ama ekipsiz çalışıyor. Kepçeci tek başına çalışıyor.”

“BURADAN BİR YERE AYRILAMIYORUM”

Kaldığı çadırı da gösteren Kazaz, şunları söyledi:

“Hiç ayrılmadım buradan çünkü korkuyorum. Birisi işte bizim cenazeyi çıkartırsa diye. Telefon numaramı da koydum buraya. Biri gelebilir, bana ulaşması için. Burada özel harekât ve polis ağabeyler var. Onlar bana yardım ediyor çünkü ben buradan gidemiyorum, bir yere ayrılamıyorum.

Yetkililere sesleniyorum. 3 tane cenaze yok, diyorlar. Kaç kere sonlandırdılar buradaki işi cenaze yok diye. Başka ekip çağırıyorum. Başka ekip geliyor, gene yok diyor. Bir daha iş sonlandırılıyor. Bir daha gidiyorlar. Başka ekip çağırıyorum. Öyle devam ediyor. Ben ilk günden beri buradayım, ayırılmadım. O yüzden bütün çıkanları ben gözümle gördüm. Yani o yüzden dışarıda olma ihtimali olmayabilir ama gene ben gerekenleri yaptım. Gittim, DNA testini verdim. Sağı solu araştırdım ama kimse yok. Annemi oradan çıkarırken abimin telefonuna ulaştım. Hâlâ bende duruyor. Arka tarafında, duvar tarafında benim ağabeyimin arabası duruyordu. Oradan ben aldım hatta. Bazıları diyor ki, belki ağabeyin içeride değil, belki baban içeride değil, belki ablan değil. Saat 4.30’da sabah nereye gidecekler? Mesela annemi ve kız kardeşimi içeride bırakıp nereye gidecekler? Onu diyorum ama kimse inanmıyor, belki çıkmış olabilirler, diyor. Uğraşıyoruz, onları bekliyorum ben.”

“ANNEMİ VE KARDEŞİMİ PERDEYE KOYUP GÖMDÜM”

Annesinin ve kardeşinin cenaze işlemlerini nasıl yaptığını da anlatan Kazaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Belki kimse inanmaz. Motorla götürdüm kız kardeşimi. Buraya geldikten sonra arkadaşımı çağırdım. Annemi götürdüm arabayla. Oradan perde yırttım. Kız kardeşimi koydum. Öyle götürdüm. Hatta orada birkaç kişi beni çekti. Paylaştılar hatta. Ben oradan giderken saçım, sakalım vardı. Belki tanınmayabilir. Ben üçüncü günden sonra burada banyo yapamadığım için jiletle vurdum saçımı. O yüzden belki kimse tanımıyor. Mezarlığın oraya gittim. Oradan kanat istedim, bunlar benim ailem, vefat ettiler diye. Gerek yok şu an, bitirebilirsin, dedi."

Kaynak: anka