MEHMET AKGÜN

TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu, raporunu tamamladı. Komisyon üyelerine görüşlerini bildirmesi için dağıtılan rapora ANKA Haber Ajansı ulaştı. Raporda; “Metan gazı varlığının ve patlamayı tetikleyici unsurların gerekli önlemlerle yönetilememesi”, “merkezi gaz izleme odasında tek operatörün çalışıyor olması”, “merkezi gaz izleme sisteminin sesli alarm sistemi ile entegre olmaması” kazanın nedenleri arasında sıralandı. Raporda, “Kazanın meydana gelmesinde ana havalandırmadaki eksiklikten daha önemli derecede olmak üzere tali havalandırmadaki yetersizlik en önemli nedenlerdendir” ifadeleri kullanıldı.

TTK’ye ait Amasra’daki maden ocağında 42 işçinin yaşamını yitirdiği facianın ardından TBMM’de; Bartın'ın Amasra İlçesinde Meydana Gelen Maden Kazasının Tüm Yönleriyle Araştırılarak Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu kurulmuştu. Komisyon, çalışmaların ardından hazırladığı raporu incelemeleri ve görüşlerini bildirmeleri için üyelere dağıttı.

“KAZANIN EN ÖNEMLİ NEDENİ PATLAYICI ATMOSFERİ OLUŞTURAN METAN GAZI VARLIĞININ VE PATLAMAYI TETİKLEYİCİ UNSURLARIN GEREKLİ ÖNLEMLERLE YÖNETİLEMEMESİDİR”

ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı raporda kazanın nedenleri şöyle belirtildi:

“- Yer altı şartlarının oluşturmuş olduğu ve kömürün kömürleşme derecesi esnasında bünyesinde var olan metan gazının; kömürün çatlak yapısı, üretim esnasında oluşan çatlaklarda ve boşluklarda ocak havasına salınımıyla ocak havasında patlayıcı bir ortam oluşabilmektedir. Bu ortamın oluşmaması için metanın kaynağında önlenerek bertaraf edilmesi amacıyla üretim öncesi veya üretim sırasında metan drenajı, kontrol sondajları ile metan içeriğinin tespit edilmesi, sürekli anlık gaz ölçüm sistemleri 321 ile ortamdaki metan konsantrasyonunun ölçülmesi, etkin bir havalandırma projesi ve uygulaması ile patlayabilir atmosfer oluşmasının engellenmesi ve metanın alt patlama sınır değerinin altında tutulması gerekmektedir. Kazanın en önemli nedeni patlayıcı atmosferi oluşturan metan gazı varlığının ve patlamayı tetikleyici unsurların bu önlemlerle yönetilememesidir.

“ANA HAVALANDIRMADAKİ EKSİKLİKTEN DAHA ÖNEMLİ DERECEDE OLMAK ÜZERE TALİ HAVALANDIRMADAKİ YETERSİZLİK EN ÖNEMLİ NEDENLERDENDİR”

- ATİM’de patlamanın meydana geldiği 14.10.2022 tarihinde metan ölçüm değerleri incelendiğinde uygulanan havalandırma projesinin, metanın patlama alt limitlerinin altında kalması için yeterli olmadığı görülmektedir. Artı 40 kotunda başlayan hava giriş kuyusunun üretim ve hazırlık galerilerine olan mesafesi (yaklaşık 3.000 m) ve ocak havasının aynı anda faaliyet gösteren birbirinden bağımsız ve uzun birçok ocak açıklıklarını dolaşması nedeniyle ocak direncinin artması, ocak hava debisinin yetersizliği, tali fanların lokal olarak yoğun kullanılması gerekliliği, kaza anında tali fanlardan birine bağlı fantüpün kelepçe arızasının P3 vardiyasında giderilmemiş olması, hızlarının yasal sınır değerlerin altında olması potansiyel metan tabakalaşmasına yol açabilecek ortamların oluşma ihtimalini doğurmuş ve patlamaya elverişli ortam oluşmasında etkili olmuştur. Kazanın meydana gelmesinde ana havalandırmadaki eksiklikten daha önemli derecede olmak üzere tali havalandırmadaki yetersizlik en önemli nedenlerdendir.

“ETKİN BİR DENETİM VE KONTROL MEKANİZMASI OLMAMASI ORTAM GÜVENLİĞİNİ RİSKE ATMIŞTIR”

-Metan patlamasının tetiklemesi ile artarda gerçekleştiği düşünülen kömür tozu patlamasının ve patlama şiddetinin ocağı yatay ve dikey yönde geniş bir alanda etkilemesinin nedeni başarılı bir tozla mücadele yapılamaması ve su/toz barajlarının yetersiz olması ve doğru konumlandırılmamış olmasıdır.

-Üretim ve hazırlık sırasında yapılan patlatmalı kazı faaliyetlerinin mevzuatta belirtilen şartlara uymaması ve bunları kontrol eden ve denetleyen etkin bir denetim ve kontrol mekanizması olmaması ortam güvenliğini riske atmıştır.

“KAZANIN ÖNLENMESİNE DAİR DAHA ETKİLİ VE SOMUT DENETİMLERLE KULLANILMASI GEREKTİĞİ SÖYLENEBİLİR”

-Kaza anında personel eksikliği nedeni ile merkezi gaz izleme odasında tek operatörün çalışıyor olması, merkezi gaz izleme sisteminin sesli alarm sistemi ile entegre olmaması yer altı iletişim ağının zayıflamasına ve bilgi akışında aksaklıklara neden olmuştur.

- 2022 yılına ait onaylı İSG kayıt defterlerinde yer alan kurum içi denetimlerde metan patlaması ve havalandırma ile ilgili bir tespit ve öneriye rastlanmamıştır. Dış ve iç denetim ve teftiş mekanizmalarının, kazanın önlenmesine dair daha etkili ve somut denetimlerle kullanılması gerektiği söylenebilir.

-İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin ve tatbikatların teorik eğitimleri pratik hayata geçirecek yeterlikte ve nitelikte olmaması kazanın etkisinin yaygınlaşmasında rol oynamıştır.”

 

Kaynak: anka