CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Şu ana kadar 45 binin üzerinde çağrı aldık, yüzde 70’e yakını yardım talebiydi, bunların yüzde 15’i teyit edilmiş enkazdan ses geliyor çağrılarıydı, biz bunların tamamını AFAD’a ilettik. En çok Hatay’dan çağrı aldık, sırayla Maraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep’ten çağrılar geldi. Böylesine büyük bir yara başımıza hiç gelmeyebilir miydi diye düşündüğümde gelmezdi cevabını her yerden alıyorum. Yapamadılar çünkü liyakatsizdiler. Yapamadılar çünkü rant iştahına yenik düştüler. Sonuç; on binlerce can kaybı, yüz binlerce yaralı vatandaşımız ve milyarlarca dolarlık kayıp” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, bugün Balıkesir'de; CHP Balıkesir Deprem Acil Eylem Komisyonu üyeleriyle basın toplantısı düzenledi. Akın, şunları söyledi:

“DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR DİYORUZ, BUNU SÖYLEMEKTEN DİLİMİZDE TÜY BİTTİ AMA DUYMADINIZ”

“Sıkıntılar içerisinde bir süreç içindeyiz. Türkiye’nin de deprem gerçeğinin unutulmaması gerekirdi ama maalesef deprem gerçeği bize çok acı bir şekilde bir kez daha kendisini hatırlattı. Jeoloji mühendisleri, TMMOB, işin uzmanları, biz uyarıyoruz, genel başkanımız defalarca dile getiriyor. Deprem değil bina öldürür diyoruz, bunu söylemekten dilimizde tüy bitti ama duymadınız. Burada AK Parti iktidarının görmezden geldiği 26 deprem raporu var. Benim Genel Merkez’deki odamda neredeyse bir palet rapor var. Bu raporlar neredeyse iktidara geldiklerinden beri hazırlanan raporlar. Hiçbiri dikkate alınmamış. Deprem ile ilgili uyarılar konusunda milletvekili olduğum günden bu yana Meclis’te defalarca konuşma yaptım, önergeler verdim. Ocak ve Ekim 2020 Elazığ ve İzmir depremlerinden sonra yine çağrıda bulunduk. ‘Şimdi zaman önlem alma zamanı. Deprem siyaset üstü bir konu, birinci önceliğimiz deprem ve insan güvenliği olmalı’ diyerek defalarca uyardım. Fay yasası nerede diye defalarca konuştuk.

1999 Marmara depreminin afetlere bakışta bir milat olduğunu söyleyen AK Parti iktidarı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, basının karşısına 3 kez çıktı. Erdoğan, bakanları, partinin yetkilileri söyledi, yasa çıktı mı, çıkmadı. Neden çıkmadı? Soruyorum AK Parti iktidarına Bakan Soylu’ya; fay yasası nerede? 3 kez çıkıp yasayı çıkarıyoruz dedikleri için. Peki CHP’nin fay yasası teklifini neden Melis’te engellediler? Bu kabul edilebilir mi? Her fırsatta sorumluluktan kaçan AK Parti bu işin bir numaralı sorumlusudur. Bu ülkeyi tek adam sistemine çeviren, liyakati ortadan kaldıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sorumludur. Vicdanları rahat mı? Ben bunun yüce Türk milleti tarafından sorgulandığını biliyorum çünkü gittik dinledik. İktidar olayı her şeyi ben bilirim ben ne dersem o olur diye düşüneneler maalesef ortak aklı, raporları, insan hayatını bir kenara atmıştır.

“BU DEPREMLERDE EN BÜYÜK ARTÇI DEPREM ETKİSİNİ YARATAN PLANSIZLIK VE KOORDİNASYONSUZLUK OLMUŞTUR”

Bu depremlerde en büyük artçı deprem etkisini yaratan plansızlık ve koordinasyonsuzluk olmuştur. Plansızlık ve koordinasyonsuzlukla çok canımızı kaybettik. Bu iktidar yetmedi enkaz altında yardım çığlıklarını duyurmak isteyen vatandaşımızın erişimini engellediler. Bu bir insanlık suçudur. Bununla ilgili ben de bir suç duyurusunda bulundum, bu engelleme yapıldığında BTK’ya gittik orada da yetkili bulamadık. Bu nasıl bir vicdansızlıktır anlam verilebilecek bir nokta değil. Vatandaşlarımız gerçekten kendi güçleri ile o enkazların altından çıkmaya gayret gösterdiler. Üzülerek söylüyorum, daha önce ekonominin kitabını yazdık deyip ekonomiyi batıranlar şimdi de bu enkazın altında kalmışlardır. AK Parti iktidarı bu koordinasyonsuzluğuyla, ortak aklı bir kenara bırakmasıyla birçok vatandaşımız da hayatını kaybetti. Ben bunları anlatırken üzülüyorum ama bunu söylemek zorundayız. Bir tek biz söylemiyoruz, gidiyoruz bunları kulaklarımızla duyuyoruz. Bize inanmıyorlarsa orada gitsinler konuşsunlar.

“ŞU ANA KADAR 45 BİNİN ÜZERİNDE ÇAĞRI ALDIK, YÜZDE 70’E YAKINI YARDIM TALEBİYDİ”

Şu ana kadar 45 binin üzerinde çağrı aldık, yüzde 70’e yakını yardım talebiydi, bunların yüzde 15’i teyit edilmiş enkazdan ses geliyor çağrılarıydı, biz bunların tamamını AFAD’a ilettik. En çok Hatay’dan çağrı aldık, sırayla Maraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep’ten çağrılar geldi. Böylesine büyük bir yara başımıza hiç gelmeyebilir miydi diye düşündüğümde gelmezdi cevabını her yerden alıyorum. Yapamadılar çünkü liyakatsizdiler. Yapamadılar çünkü rant iştahına yenik düştüler. Sonuç; on binlerce can kaybı, yüz binlerce yaralı vatandaşımız ve milyarlarca dolarlık kayıp.

MTA’nın paylaştığı son verilere göre Türkiye’de tam 485 diri fay hattı var. Fay üstünde de 45 il, 10 ilçe yer alıyor. Balıkesir birinci derecede risk taşıyan illerinde başında. Balıkesir’in kuzeyinde, Kuzey Anadolu Fay Hattı, orta kesiminde Edremit Körfezi’nden başlayan Havran Balıkesir’den Kepsut’a kadar devam eden fay sistemi; güney kesiminde ise Gerence ve Simav Fayı olarak tanımlanan Ege Bölgesi graben sistemine bağlı fay sistemi bulunan bütün bunlara bağlı olarak Balıkesir il sınırları içinde yer alan karada 20 aktif fayın yakın zamanda deprem üretebileceği bilim insanlarımızca anlatılıyor. Bu aşamada depreme hazır mıyız? Soru bu olmalı.

“ENKAZ ALTINDA KALDIK ANCAK BALIKESİR İÇİNDE HAZIRLIKSIZIZ”

İçişleri Bakanı’nın itirafına göre ne yazık ki Balıkesir’de depreme hazır değil. ‘Bizim hazırlığımız İstanbul depremineydi.’ Sayın Soylu acı bir itirafta bulundu. AK Parti iktidarı görünüyor ki ne Kahramanmaraş’ta ne Hatay’da ne de diğer 9 il için hazırlık yapmıştı. Enkaz altında kaldık ancak Balıkesir içinde hazırlıksızız.

Birinci derecede deprem riski taşıyan ailem Balıkesir’im için tek tek soruyorum. Balıkesir deprem master planı hazırlanmış mıdır? Balıkesir’de yapı stoklarının incelenerek yapı kimlikleri ve envanter çalışması yapılmış mıdır? Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarında çadır, konteyner ve benzeri yapılar gibi gerekli geçici konaklama yerlerinin belirlenmesi, altyapı çalışmaları yapılmış mıdır? Bu alanlar acil bir durumda kullanıma hazır hale getirilebilecek midir? Yol, köprü, viyadük, tünel, kentin altyapı sistemleri için doğal afet tehlikesi ve riskleri belirlenmiş midir? Ulaşım ana planı ve ulaşım acil durum eylem planları hazırlanmış mıdır? Acil durum yönetim sistemi geliştirilmiş midir? Kentsel dönüşüm strateji belgesi ve kentsel dönüşüm master planı hazırlanmış mıdır? AFAD ve acil müdahale edebilecek kurumlar olası bir deprem için ne kadar hazırlıklıdır? 22 yıl içinde toplanan deprem vergileri 38,4 milyar dolara denk geliyor. Bugünkü kurla baktığınız zaman 700 milyar liradan Balıkesir’in depreme hazırlanması için ne kadar para ayrılmıştır? Harcandı ise nerelere ne harcanmıştır? Bu kadar liyakatsizlik bu kadar ihmal bu kadar sorumsuzluk tüm çıplaklığıyla ortaya saçılmışken ve en önemlisi de ‘size deprem veya sel olmayacağının sözünü veremeyiz kimsenin nerede bu devlet demeyeceğinin sözünü veririz’ diyerek söz verenler hala hangi yüzle o koltukta oturmaktadır?

“BELEDİYELERİMİZ TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN CANLA BAŞLA BÜYÜK BİR ÖZVERİYLE GAYRETLE ÇALIŞIYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak acılarımızın hafifletilmesi, yaralarımızın sarılması için elimizden gelen bütün imkanları kullandık ve kullanıyoruz. Belediyelerimiz tüm engellemelere rağmen canla başla büyük bir özveriyle üzerine düşen ne varsa deprem bölgesinde gayretle çalışıyor. İnanılmaz büyük bir gurur, iyi ki belediyelerimiz varmış. 21 Şubat saat 9 itibadıyla; toplamda 215 belediyemiz tarafından 7 bin 800 araç, 21 bin 492 personel bölgeye gönderilmiştir. Araçlar arasında tam teçhizatlı arama kurtarma araçları, iş makinaları, transfer otobüsleri, itfaiye, sağlık ve cenaze araçları ile insani yardım malzemelerini taşıyan araçlar şu anda oradadır.

Gıda, kıyafet ve hijyen ürünleri başta olmak üzere insani yardım malzemeleri taşıyan toplam 6 bin 173 tır, 4 uçak, 6 gemi, 2 vapur, 2 tren vagonu afet bölgesine gönderilmiştir. İnsani yardım malzemeleri arasında günlük 660 öğün kapasiteli 132 mutfak kurulmuştur ve çalışmaktadır. 705 bin kapasiteli 141 ikram aracımız oradadır. 135 bin ekmek kapasiteli 15 mobil fırınımız hizmet etmektedir. 2 milyon 718 bin battaniye gönderilmiştir. 240 bin 532 ısıtıcı gönderilmiştir. 32 bin 510 çadır ve 796 konteyner gönderilmiştir. Bin 307 mobil duş gönderilmiştir. 3 milyon 768 bin hijyen paketi gönderilmiştir. Bin 929 jeneratörde bulunmaktadır.

“BALIKESİR İÇİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYAN HERKESLE BİR ARAYA GELECEĞİZ”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak deprem sonrasında vatandaşımızın yanında yaralarını sarmak için elimizden ne geliyorsa ardımıza koymuyoruz. Deprem öncesinde de alınacak önlemlerle depremin yaratacağı her türlü can kaybı vermeden bertaraf etme yolları içinde inanın büyük gayret sarf ediyoruz. İl başkanlığımızda bir örnek olarak Deprem Acil Eylem Komisyonu kurmuştur. Birinci derecede risk taşıyan Balıkesir’imiz içinde çalışmalara başlamıştır örgütümüz. Burada deprem master planı hazırlanması teknik kadrolarla ve işin uzmanlarıyla, Balıkesir’imizin depreme duyarlılığı, afet riski taşıyan ve tehdit eden unsurlar, riskli ve tehlikeli yapılar, altyapı riskleri, açık alan ve toplama alanlarının varlığı, afet yönetimi acil durum senaryoları ve yeterli altyapı sistemlerinin afete duyarlılığı, depreme hazırlık afet riskinin azaltılması, kentsel dönüşüm gibi konuların ele alınması, hazırlanması üzerine çalışılmasının bir zorunluluk haline geldiği ortada olduğu için bir aradayız. Balıkesir için elini taşın altına koyan herkesle bir araya geleceğiz.

Çok az bir süre sonra Millet İttifakı iktidardadır. Bu millete 20 yıl kaybettirdiler, bu milletin bir dakika kaybedecek zamanı yok. Onun için biz çalışıyoruz, hazırlanıyoruz. Milletimizde bilsin ki iktidara hazırız. Balıkesir Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanlığı, Balıkesir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı, Mimarlar Odası Başkanlığı, Balıkesir Kent Konseyi, Balıkesir Barosu ilk etapta bugün örgütümüzle beraber ziyaret edeceğimiz işin uzmanı meslek odaları STK’lardır. Somut adımların atılması gerekiyor, kaybedecek bir saniyemiz yok. Türkiye’nin kaybedecek zamanı da yok. Yaşanan her deprem sonrası ‘mış’ gibi yapan iktidar var. Bu iktidar ilk sandıkta gidecek. Balıkesir’de, Türkiye’de her yönüyle sağlam temellere oturacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

“DAHA ÖNCE UYARILARI YAPTIK DİNLEMEDİLER, ŞİMDİ İKTİDARA GELİYORUZ GEREKENİ DERHAL YERİNE GETİRECEĞİZ”

Yaşanan büyük afet sonrası yaraların sarılması kadar bir daha böyle afetlerin yaşanmaması için elimizi taşın altına koyuyoruz ve herkesle görüşüyoruz. İktidara hazır bir parti olarak çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu ziyaretlerimiz devam edecek. Amacımız Balıkesir’i büyük bir felaketten korumak ve güvenli, yaşanılır bir şehir haline getirmektir. Daha önce uyarıları yaptık dinlemediler, şimdi iktidara geliyoruz gerekeni derhal yerine getireceğiz.

Altılı masa olarak ortak politikalar metnimizde bu konuyla ilgili çok detaylı çalışmalar yaptık. Ortak politikalar metnimizde kentleşme ve afet yönetimini anlattık. Afet Bakanlığı kuracağız dedik. Şehirlerimizi kısa vadede kişisel rant ve menfaat odaklı değil uzun vadeli planlayacağımızı anlattık. Kente karşı işlenen suçlar kavramını hukuk sistemimize yerleştirmek üzere çalışmamızı başlatacağız diye taahhüdümüzü verdik. Kentsel dönüşümü rant değil, çevre ve insan odaklı afet risklerine karşı dayanıklılığı artıran, kent kimliğini yok etmeden doğaya ve tarihe karşı saygılı, dezavantajlı ve engelli vatandaşlarımızı önceleyen bir anlayışla yürüteceğimizi taahhüt ettik. Şehrin anayasası olacak dedik. İmar planını değişikliklerini parsel bazlı olmaktan çıkaracak, bölge bazlı hale getirecek, bölgede yaşayanların bir kısmını etkileyecek projeleri de halk oylamasına sunacağımızı söyledik. Rant amacı güden veya yerel yönetimlere gelir sağlama amaçlı imar planı değişikliklerine ve emsal artışlarına son vereceğimizi söyledik. 15 dakikalık kent, kendine yeten semt modelini özel desteklerle geliştireceğimizi anlattık.

“AFET YÖNETİMİNİ ETKİSİZLEŞTİREN İMAR AFLARI ÇIKARILMASINA DA SON VERECEĞİZ”

AFAD’a kuruluş statüsünü ve itibarını geri kazandıracağız dedik. İçişleri Bakanlığı bünyesinden çıkaracağımızı söyledik. Kural koyucuyu yönlendirici, koordine edici, destekleyici ve denetleyici olarak yeniden yapılandıracağız dedik. Toplanan afet vergilerinin afetin zararlarını azaltacak tedbirler ve afet sonrasında normale dönüş ile rehabilitasyon çalışmaları için harcamasını sağlayacağımızı söyledik. İstanbul depremine karşı risk azaltmayı hedefleyen ‘Hayat İstanbul’ projesine başlayacağız ve Türkiye’nin her yerinde kentleri güvenilir hale getireceğimizi söyledik. Afet yönetimini etkisizleştiren imar afları çıkarılmasına da son vereceğiz.

Her şeyi ben yaparım, ben bilirim, benim dediğim olur anlayışıyla vatandaşımızı bu noktaya getiren anlayışın önümüzdeki ilk seçimde noktalanacağının ve yaşanılabilir sağlam güvenilir konutlarda, yaşanılabilir bir Türkiye’ye hep birlikte inşa edeceğimizin müjdesini ve geleceğimiz çocuklarımızın, kadınların, çalışanların, askerlerin, polislerin, bütün Türk milletinin, 84 milyon nüfusuyla herkesi kucaklayarak kalkınan bir Türkiye’yi, hesap veren bir Türkiye’yi ve güvenli bir Türkiye’yi inşa edeceğimizi tekrar hatırlatıyorum.”

 

 

Kaynak: anka