Haber: EMRE SERCAN İKE – Kamera: ÜNAL AYDIN

Adana’da deprem sonrası ASKİ Atatürk Spor Salonu’nda kalan yurttaşlar, tedirgin oldukları için hasar olmamasına karşın evlerine giremediklerini dile getirdi. Bir yurttaş, yetkililerden net bilgi almak istediklerini belirterek, “Ne olur artık gerçekten bu halk perişan oldu, dürüst olsunlar, insanları kandırmasınlar böyle bir tehlike yoksa, var gibi algı yaratıp insanları perişan etmesinler. Her gün değişik haberler, hiç sabit bir fikir yok. Hiçbir bilim adamı net bir şey söylemiyor, hangisine inanalım? Siz olsanız ne yaparsınız” dedi.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 31 gün geçti. Binlerce yurttaş yaşamını yitirirken, yüz binlerce yurttaş da evinden ve yurdundan ayrılmak zorunda kaldı. Adana’da depremden etkilenen yurttaşlar, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ASKİ Atatürk Spor Salonu’nda yaşamaya devam ediyor. Evlerine girmekten tedirgin olduklarını ve korktuklarını belirten yurttaşlar, ANKA Haber Ajansı’na yaşadıklarını anlattı.

Depremin yaşandığı günden bugüne ASKİ Atatürk Spor Salonu’nda kaldıklarını belirten bir yurttaş, “Depremin ilk gününden beri buradayız, tam 31 gün oluyor. Sağ olsunlar bize yer açtılar. Emin olun evimizde hasar yok gibi çok ufak çatlaklar var ama korkudan giremiyoruz. Bir müddet daha burada kalmaya Zeydan Başkan müsaade ederse düşünüyoruz” dedi.

“BİRİLERİ ÇIKSIN GERÇEKTEN AMA DÜRÜSTÇE NE VARSA SÖYLESİN AMA BİR ŞEY SÖYLESİN ON ŞEY SÖYLENİNCE İNSANLAR HANGİSİNE İNANAYIM KARARSIZLIĞI İÇİNDE HAREKET EDİYOR”

Salonda kalmaya devam eden bir yurttaş kamuoyundaki ve sosyal medyadaki yeni depremlerin yaşanacağına ilişkin yorumlardan tedirginlik duyduğunu ve yetkililerin net bir bilgi açıklamasını talep ettiklerini anlatan bir yurttaş son durumlarını şu sözlerle özetledi:

“İnsanlar aslında burada kalmaktan çok da memnunu değiller, çok mutlu değiller. Kim evini, güzel yatağını ter edip gelmek ister ki buraya kimse istemez. Sadece insanların içinde şu korku var, tam gitmeye karar veriyor insanlar evinde bir televizyonu açıyor ‘şu şiddette şurada şu bölgede deprem bekliyoruz’ o korkuyla insanlar evlerini bırakıp tekrar buraya geliyorlar. Hepimiz evlerimize geçmek istiyoruz. Birileri çıksın gerçekten ama dürüstçe ne varsa söylesin ama bir şey söylesin on şey söylenince insanlar hangisine inanayım kararsızlığı içinde hareket ediyor.

“HER GÜN DEĞİŞİK HABERLER, HİÇ SABİT BİR FİKİR YOK. HİÇBİR BİLİM ADAMI NET BİR ŞEY SÖYLEMİYOR, HANGİSİNE İNANALIM? SİZ OLSANIZ NE YAPARSINIZ”

Ne olur artık gerçekten bu halk perişan oldu, dürüst olsunlar, insanları kandırmasınlar böyle bir tehlike yoksa, var gibi algı yaratıp insanları perişan etmesinler. Bir aydır buradayım çocuklarımla, ailemle. Evimiz hasarsız diye rapor geçti ama ben eşyalarımı taşıdım evime geçtim, Instagrama girdim bir bilim adamı çıktı: ‘Şu an Adana-Kıbrıs havzasında ciddi bir pay var, kırılmasını bekliyoruz’. Bu videoyu görünce tekrar geldim buraya. Her gün değişik haberler, hiç sabit bir fikir yok. Hiçbir bilim adamı net bir şey söylemiyor, hangisine inanalım? Siz olsanız ne yaparsınız?”

“ALLAH’TAN GELEN YAPACAK HİÇBİR ŞEY YOK”

Salonda yaşamaya devam etme mecburiyetinde kaldıklarını vurgulayan başka bir yurttaş, “Üçüne de evde yakalandık, çok şiddetliydi. Kendimizi toplayamadık. Allah’tan gelen yapacak hiçbir şey yok, evimizde de hiçbir şey yok” dedi.

Evlerinde hasar oldukları için giremediklerini ifade eden bir yurttaş, “Bir haftadır buradayız. Öncesinde de evimizde değildik köylerdeydik. Korkuyoruz tabii ki ama evimizde de hasar var giremiyoruz şu an binaya. Evimizin durumuna göre bakacağız” dedi.

“OĞLUM VE GELİNİM ADINI VE BELEDİYEDEN YER TEMİN EDEBİLİRSEM BİR KÜTÜPHANE YAPTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Depremde oğlunu, gelinini ve iki torununu kaybeden bir yurttaş, onlar adına bir kütüphane kurmak istediğini belirterek şöyle konuştu:

“Depremin ilk gününde ben İzmir’den yola çıktım 26 saatte Adana’ya gelebildim. Geldiğimde Ekim Apartmanı’nın ön cephesi yıkılmıştı ve yıkılma korkusundan dolayı iş makinaları çalışmaya giremediler. O iki dairede yıkıldıktan sonra kurtarma çalışmaları başladı ancak bu çalışmalarda sağ olarak kimse kurtarılamadı. Ben burada oğlumu, gelinimi ve iki tane torunumu kaybettim. Cenazelerimizi alıp defnedebildikten sonra DNA testinden sonra buraya geldik, ikinci bir deprem yaşadıktan sonra buraya geldik. Buradaki ihtiyaçlarımızı Büyükşehir Belediyesi karşılıyor. Eğer becerebilirsem oğlum ve gelinim adına, belediyeden yer temin edebilirsem bir kütüphane yaptırmayı düşünüyorum.”

“EVE GİRDİĞİM ZAMAN TEDİRGİNİM HER AN BİR SARSINTI OLUR DA NE YAPARIM KORKUSUYLA”

Başka bir yurttaş ise yalnız olduğu için eve dönemediğini anlatarak, “Ev az hasarlı apartman boş yani. Eğer birkaç aile yaşıyor olsa gider kalırım. Bir de yalnızım, yalnız olduğum için tek gidemiyorum. Korkuyorum. Eve girdiğim zaman tedirginim her an bir sarsıntı olur da ne yaparım korkusuyla, herkes öyle düşünüyor zannedersem” dedi.

 

 

Kaynak: anka