SİNEM NAZLI DEMİR

Beyoğlu’nda kaçan şüphelilere silahla ateş ederken yoldan geçen 18 yaşındaki Zuhal Ebrar Yıldız’ın ölümüne neden olduğu iddia edilen polis A.D. hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına ve olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 6 Haziran'a erteledi. Kırmızı pantolon giyen 170 santimetre boyundaki kızının nasıl görülmediğini soran anne Dilek Yıldız, tanıklık eden polislerin arkadaşlarını kurtarmaya çalıştıklarını belirterek “Her şeyi görmüşler ama sadece kızımı görmemişler. İnkar ediyorlar. Ben polise güvenemeyeceksem bu ülkede yaşanmaz” dedi.

Beyoğlu'nda 11 Aralık 2022’de kaçan şüphelilere silahla ateş ederken, yoldan geçen 18 yaşındaki Zuhal Ebrar Yıldız'ın ölümüne neden olduğu iddia edilen şüpheli polis memuru A.D. hakkında 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık A.D, sanık ve müşteki avukatları ile Yıldız ailesinden birçok kişi katıldı.

"ÇEVREDE KİMSEYİ GÖRMEDİM"

Duruşmada söz alan tutuklu sanık A.D. “Görevimi yapmaya çalışırken böyle bir olaya sebebiyet verdiğim için üzgünüm” dedi. Olay anında havanın karanlık olduğunu ve kaçan şüphelileri durdurmaya çalışırken elini silahına doğru uzattığını belirten A.D., kaçmaya çalışan şüphelilerden birinin motosikletinin arka tekerine doğru ateş ettiğini belirtti. Sanık A.D., "Bir kişinin yere düştüğünü gördüm. Görmediğim bir yere doğru ateş etmedim, amacım şüphelileri durdurmaktı, çevrede kimseyi görmedim” ifadelerini kullandı.

"KIZIM O GÜN KIRMIZI BİR PANTOLON GİYMİŞTİ. HEM DE 170 SANTİM BOYUNDA. NASIL GÖREMEZ?"

Zuhal Ebrar Yıldız’ın annesi Dilek Yıldız da duruşmada konuştu ve şikayetçi olduğunu söyledi. Yıldız, silah sesini duyduğunu belirterek “Gittiğimde kızım yerdeydi. Kan vardı, bana olay yerinde 'motor çarptı' dediler. Ben kızımı ellerimle yıkadım. Göğüs bölgesinden yaralanmıştı, sırtında mermi yarası vardı. Kızım o gün kırmızı bir pantolon giymişti. Hem de 170 santim boyunda. Nasıl göremez? Bana yaşattıklarının aynısını yaşasın. Sanık elini beline atarak silahla ateş etmiştir. Şikayetçiyim’’ dedi.

Duruşmada, olay anında orada olan ve dosyada tanık olarak yer alan üç polis de ifade verdi. Polisler, olay anında çevrenin karanlık olduğunu, Zuhal Ebrar Yıldız’ı fark ettiklerinde de 112’yi arayarak yardım çağrısında bulunduklarını söylediler.

Yıldız ailesinin avukatları ise olay anında çevrenin karanlık olmadığını ve bilirkişi raporlarının eksik hazırlandığını belirttiler ve sanığın tutukluluk halinin devamını talep ettiler.

SAVCI SANIĞIN TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ, MAHKEME TUKLULUĞUN DEVAMINA KRARAR VERDİ

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve delillerin de toplanmış olmasını dikkate alarak tahliyesine karar verilmesini talep etti. Alınan savunma ve beyanların ardından mahkeme, suç unsurlarının araştırılması için olay yerinde 22 Mayıs saat 09.30’da keşif yapılmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı 6 Haziran'a erteledi.

"BEN POLİSE GÜVENEMEYECEKSEM BU ÜLKEDE YAŞANMAZ"

Yıldız ailesi ve avukatları, duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Mehmet Yetim, dosyada belirtilen suçta olası kast olduğunu savunarak “Bu suçun kasten öldürme suçu olduğunu ve ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini söyledik. Önümüzdeki günlerde keşif yapılacak. Muhtemelen dosya ağır ceza mahkemesine gidecek” dedi.

Zuhal Ebrar Yıldız’ın annesi Dilek Yıldız da tanıklık eden polislerin arkadaşlarını kurtarmaya çalıştıklarını belirtti. Yıldız, “Üç polis de olay anında çevrenin karanlık olduğuna dair tanıklık etti. Her şeyi görmüşler ama sadece kızımı görmemişler. İnkar ediyorlar. Ben polise güvenemeyeceksem bu ülkede yaşanmaz. Polisler kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Sanki benim kızım ölmemiş de başlarına normal bir olay gelmiş gibi bahsediyorlar” diye konuştu.

Kaynak: anka