ESRA NUR PERVAN

Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, “Avukatlar, savcılar ve hâkimler üzerinde her türlü baskı, hukuk devletinin ortadan kalkmasına ve vatandaşın adalet duygusunun örselenmesine yol açar. Bu nedenle yürütmenin, yargının tüm kurucu unsurları üzerindeki baskı ve yönlendirmesi mutlaka sonlandırılmalıdır” dedi.

Trabzon Barosu, yeni adli yıl dolayısıyla Trabzon Meydan Park’ta bir tören düzenledi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu. Koronavirüs pandemisi nedeniyle sınırlı sayıda katılımcıyla yapılan törende konuşan Sibel Suiçmez, adalet vurgusu yaptı ve şöyle konuştu.

“HERKESE EŞİT ADALET”

“Adalet devletin temelidir. Bütün hukuk kuralları, kurumları ve hukuk uygulamaları insan onurunu korumak, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almakla mümkündür. Adalet paydaşında buluşabilmek, tüm insanlık için ortak istem ve çaba olmalıdır. İnsanlık tarihinde adalet kavramı son derece önemlidir. Devlet için adalet, kanunların yapımında, hak ve görevlerin dağıtılmasında, belli kişileri veya zümreleri ötekilere üstün tutmadan; vatandaşlara aynı hakları vermesini ve aynı görevleri yüklemesini ifade eder.

Toplumsal düzen ve barış ancak adaletin sağlanması ile mümkündür. Bu nedenle adalet devletin temelidir. Bütün hukuk kuralları, kurumları ve hukuk uygulamaları, ‘insan onurunu’ korumak, ‘insan hak ve özgürlüklerini’ güvence altına almakla yükümlüdür. Adalet paydaşında bulunabilmek, tüm insanlık için ortak bir istem ve çabası olmalıdır.

“DEVLET, ADALETİ SAĞLAMAK VE ADALETİN SAĞLANDIĞINI HER VATANDAŞINA HİSSETTİRMEK ZORUNDADIR”

Devlet, adaleti sağlamak ve adaletin sağlandığını her vatandaşına hissettirmek zorundadır. Hukukun üstünlüğü ve hukuki güvenlik ise tarafsız ve bağımsız bir yargının olması ve adil yargılanma hakkının sağlanmasıyla mümkündür. Yargı bağımsızlığının sağlanmasının temel koşulu, Anayasamızda yer alan kuvvetler ayrılığı ilkesidir. Kuvvet ayrılığı, devlet organları arasında üstünlük sıralamasını değil, üstünlüğün Anayasa ve kanunlarda olduğunu vurgular. Bu ilkeye, öncelikle yasama, yürütme ve yargı organları ile devletin tüm organları uymalıdır. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kararları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yetkisi ortadan kaldırılarak yasalar ve Anayasa çiğnenmemeli, hukuk güvenliği ortadan kaldırılmamalıdır.

“KUVVETLER AYRILIĞI ADALET DUYGUSUNU AZALTIR”

Kuvvetler ayrılığının olmadığı bir sistemde, Adalete duyulan güvenin giderek azalması doğal bir sonuçtur. Hukuk devleti ve demokrasi için bağımsız ve tarafsız yargı bir zorunluluktur. Bu ise ancak kuvvetler ayrılığı ilkesinin yaşama geçirilmesi ile mümkündür. Avukatlar, savcılar ve hâkimler üzerinde her türlü baskı, hukuk devletinin ortadan kalkmasına ve vatandaşın adalet duygusunun örselenmesine yol açar. Bu nedenle yürütmenin, yargının tüm kurucu unsurları üzerindeki baskı ve yönlendirmesi mutlaka sonlandırılmalıdır.”

Kaynak: anka