Verimli tarım arazileri için verilen acil kamulaştırma kararına karşı Danıştay’da açtıkları davayı kazanan Mersin Davultepeli çiftçiler, kutlama yaptı. Davultepeli çiftçilerin avukatı Kübra Erşahin, "Evet kazandık ve herkesin merak ettiği sorunun cevabı; Davultepe’de küçük sanayi sitesi olmayacak. 60 bin ağaç kesilmeyecek" dedi.

Mezitli Sanayi Sitesi Kooperatifi, Davultepe’deki tarım alanlarının üzerinde sanayi sitesi kurmak için girişimde bulundu. Ardından Cumhurbaşkanlığı, bu proje için bölgede acele kamulaştırma kararı çıkardı. Acele kamulaştırma kararı verilen narenciye ve zeytin bahçelerinin sahibi vatandaşların açtığı davada Danıştay 6. Daire hem acele kamulaştırma kararını iptal etti hem de belediyenin sanayi sitesi yapma yetkisinin olmadığına hükmetti.

Kararla Davultepe’de 60 bin narenciye ağacının sanayi sitesi uğruna kesilmesinin önüne geçildi. Danıştay’ın bu kararı, Davultepe sakinleri arasında memnuniyetle karşılandı. Davultepeli çiftçiler, bugün avukat Kübra Erşahin ile bir araya gelerek karar hakkında ayrıntılı bilgi aldı ve hukuk zaferini kutladı.

BUNDAN SONRAKİ ÇEVRE DOSYALARINA EMSAL OLACAK

Üreticilere dava süreci hakkında bilgiler veren Kübra Erşahin, Davultepe’de vatandaşların tapulu 420 dönüm arazisi üzerindeki 60 bin ağacın kesilerek yapılması planlanan Mezitli Küçük Sanayi Sitesi için verilen Cumhurbaşkanlığı’nın acele kamulaştırma kararına karşı Danıştay 6. Daire’de açtıkları 71 adet seri davayı kazandıklarını hatırlattı. Bu sürece hep birlikte el ele vererek yoğun bir mücadele sonucu ulaştıklarını belirten Erşahin, şunları söyledi:

“Toplamda yüz binlik plana karşı açılan davalar ile birlikte 100'ü aşkın davamız olumlu sonuç aldı. Evet kazandık ve herkesin merak ettiği sorunun cevabı; Davultepe’de küçük sanayi sitesi olmayacak. 60 bin ağaç kesilmeyecek. Danıştay, hukuki işlemin kanunda sayılan şartlarının oluşmadığını, hiçbir acelelik halin olmadığını, Büyükşehir Belediyesi’nin küçük sanayi sitesi kurma yetkisinin olmadığını ve bir özel tüzel kişilik olan kooperatif yararına acele kamulaştırma kararı verilemeyeceğine hükmetti. Böylelikle bu kararla birlikte davamız, Cumhurbaşkanlığı kararnamesine karşı Türkiye’de ilk kazanılan davadır. Bundan sonraki çevre dosyalarına emsal teşkil edecektir. 2018 yılından bu yana sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinde yargı haklı olduğumuzu karara bağladı. Bize destek veren herkese sonsuz teşekkürler. Birlikte çok büyük bir zafer kazandık. Çok büyük dersler verdik. Birlik ve dirlikten kuvvet doğduğunu, en büyük gücün halkın kendisi olduğunu gördük. Davultepe’nin güçlü ve yalnız olmadığını bildik. Bir kez daha adaletin var olduğunu gördük. Adalet terazisi şaşmadı. Çünkü adalet, herkese hak ettiğini veren bir erdemdir."

Sanayi sitesi kurulmak istenen Anayurt Mahallesi Muhtarı Musa Oral, mahalle halkının bahçelerini korumak için uzun zamandan beri mücadele ettiğini, Davultepe’deki narenciye alanlarının sürekli farklı projeler için heba edilmeye çalışıldığını belirterek, “2018 yılından beri mücadele ediyoruz. Avukatımıza, halkımıza teşekkür ediyorum. Herkesin desteğiyle bu sorunun üstesinden geldik” dedi.

"RANT İÇİN BURAYA EL KOYMAK İSTEDİLER”

Yörede çiftçilik yapan Sadettin Erşahin ise şunları söyledi:

“Bahsi geçen arazilerde biz, uzun süredir, dedelerimizden bu yana geçimimizi sağlıyoruz ve sağlamaya da devam ediyoruz. Bu topraklar öyle kolay kazanılmadı. Bu arazilerin hepsi taşlıktı ama biz büyük emekler sarf ederek, başka yerden toprak çekerek burayı tarıma uygun hale getirdik. Zaman içinde tapularımızı aldık. Buranın denize yakın olması ve görüntüsünün güzel olması nedeniyle belli bir kesimin sanayi bölgesi adı altında rant sağlamak için buraya el koymak istediler. Ama bizler buraya sahip çıktık. Sağ olsun avukat yeğenim de bizlere önder oldu. Asıl önemli olan, bizlerin buraya sahip çıkma istediğimiz ve bunu büyüklere göstermemiz. Bizlerin bu derdini dinleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e ve en önemlisi de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bizi bu mutlu güne, bu sevinçli güne kavuşturdukları için hepsinden Allah razı olsun."

“BABALARIMIZIN FRANSIZLARA VERMEDİĞİ TOPRAĞI ÜÇ BEŞ RANTÇIYA VERMEDİK”

Çiftçi Mehmet Gök ise Danıştay kararı ile ilgili şunları söyledi:

“Hepinizden Allah razı olsun. Bütün yetkililerden, bizimle ilgilenen kim varsa hepsinden Allah razı olsun. Bizim bu topraklarımız elimizden alınmadı. Bizim buralarda her birimizin üçer beşer dönüm arazisi var. Bu araziler taşlık, kayalıktı. Benim yevmiye verecek param yoktu, ameliyatlıydım, kendim balyozla taşları ufaltıyordum, taşları römorka yüklüyordum, dağlara götürüyordum. Oradan toprak getirip bahçemizi oluşturduk. Üstüne de üç beş limon ağacı diktik, zeytin diktik. Çocuklarımız için diktik. Şimdi 6 tane torun var, her birine birer dönüm düşüyor. Fransızlar Mersin’i işgal ettiğinde, babamlar Müftü Deresi’nin orada Fransızlara baskın yapmışlar. Dedemiz, babamız üçer beşer dönüm toprağımızı Fransızlara vermemiş bunlar Fransız mı? Fransız olsalar kovardık. Kovmadık, hakkımızı aradık. Babalarımızın Fransızlara vermediği toprağa üç beş rantçıya vermedik.”

Kaynak: anka