YUSUF KILIÇ / JİYAN CİN

Gaziantep’te, tarihi porselen eserlerin meraklıları için mezat salonu açıldı. Gazeteci ve koleksiyoner Ali Atalar’ın, Panorama Müzesi bahçesindeki antika dükkanında faaliyete geçen tarihi porselen eserler mezat salonunda, evlerde kullanılmayan ata yadigarı antika denilebilecek eşyalar değer kazanacak, ilgisi olan kişiler da be eserlere ulaşabilme olanağı bulacak.

Atalar'ın dükkanda, ağırlıklı olarak Avrupa tarzı antika porselenler yer alırken, Osmanlı Dönemi'ne ait bakır eserler, ahşap malzemeler, savaş malzemeleri kılıç, tabanca, tüfek, mühürler ve birçok eser de bulunuyor. Atıl durumdaki, eserleri bu işe ilgi duyanlarla buluşturmayı amaçladığını belirten Ali Atalar, "Bu konuya ilgisi olanlar, ürünleri canlı bir şekilde görüp inceleyerek uygun bir fiyata alabiliyorlar" dedi.

Antika dükkanında bulunan en önemli eserlerden birisi olan ve daha çok krallar, şato ve konak ve büyük villalar için üretilen yaklaşık 150 yıllık Fransız Sevr Marka porseleni olduğuna dikkat çeken Atalar, şöyle konuştu:

“Fransa’nın Sevr kasabasındaki bir fabrikada üretilen ve bütün detayları el yapımı çok değerli bir porselendir. Tamamı el işçiliği. Yani yapan ustanın ruhu var bunda. Renkler, acun işçiliği ve üzerindeki işlemeler elle yapılmış. Bulunması zor olan bir eser. Şu an bizim elimizde bir çift var ve bizim için çok önemli bir eserdir. Yaklaşık 40 yıldan beri eskilerle antikalarla uğraşıyorum. Bununla ilgili değişik çalışmalar yaptım. Müze açtık, müzede çalıştım. Sekiz sene çalıştıktan sonra farklı bir alanda Gaziantep’te ilk olan şeyi yapmaya çalışıyorum. Bu da mezat bir antika salonu olarak programladık. Şu anda da ona başladık. Antika denilen bir eserin en önemli özelliği bir ustanın elinden çıkmış olmasıdır. Ustanın ruhu, onun emeği olması gerekir.

“HER ESKİ ANTİKA DEĞİLDİR”

Koleksiyonerlikte şöyle bir durum var, arkeolojik eser koleksiyonerliği var, bir de etnografik eser koleksiyonerliği var. Arkeolojik eser koleksiyoneri olabilmeniz için Kültür Bakanlığı’ndan belge almanız lazım. Yani resmi koleksiyoner olup alabilirsiniz ama satamazsınız bu yasalarla belirlenmiştir. Ama etnografik eser dediğimiz son üç yüz yıla ait eserlerin alımı, satımı sergilenmesi, saklanması serbesttir. Biz şu anda etnografik eser dediğimiz veya daha yakın tarihe ait antika değeri olan eserleri burada bulunduruyoruz ve bunları yeni sahiplerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Bazı ürünler vardır ki insanların evinde olur çok değerini bilmez ya da merakı olmaz.  Biz o eseri, o antika parçayı yeni sahiplerine ulaştırabilmek için aracılık yapıyoruz. Eserleri alıyoruz ya da mezatlarımızda bu işle ilgili meraklı, eseri saklayabilen, koruyabilen insanlara sahiplendiriyoruz.

AVRUPA, UZAKDOĞU VE ANADOLU’DAN BİRÇOK ESER MEVCUT

Salonumuzda Avrupa’dan gelen, Türkiye’den, Anadolu’dan hatta Uzak Doğu’dan gelen birçok antika diyebileceğimiz eserler mevcut. Bunun dışında nakış, efemera, ahşap, metal, bakır, savaş ürünleri dediğimiz kılıç, kama, süngü gibi birçok eserin yanı sıra takı malzemeleri, bayan-erkek takıları ya da küçük objeler olmak üzere her meraklıya uygun yüzlerce çeşit ürün bulundurmaya çalışıyoruz.

GAZİANTEP’TE İLK

Salonumuz Gaziantep’te ilk. Çünkü şehrimizde bir mezat salonu yok. Bunu şöyle anlatabiliriz, bir ürün var elinizde ama çok beğenmiyorsunuz, eski bir ürün. Satacak bir yer veya yeni sahibini bulamadığınız için mezata getiriyorsunuz, biz buraya koyuyoruz, istediğiniz fiyat eğer tutuyorsa ve mezata katılıyorsa biz eseri yeni sahiplerine devrediyoruz. Siz de hem karşılığını almış oluyorsunuz, ürün de yeni sahibinin bakacak, koruyacak insanların eline geçmiş oluyor.

KÜLTÜRÜMÜZE UYGUN OLUP OLMADIĞINA BAKIYORUZ

Bu kadar eserin, özellikle antika eserlerin bir arada olduğu, bu kadar çeşidin olduğu ilk dükkanı açıp ilk mezat salonunda hizmet vermeye çalışıyoruz. İrili, ufaklı binlerce ürün salonumuzda mevcut. Bazı eserler vardır ahşap gibi tek parçadır ve büyük yer kaplar, bazı eserler vardır minyatürdür, bir dolaba 500 tane sığabilir. Onun için, biz salonumuzda sayıdan çok kaliteye bakıyoruz. Sağlamlığına, dönemine, markasına, kültürümüze uygun olup olmadığına bakıyoruz. Şu anda salonumuzdaki ürünler 1800’lü yıllar, 1900’lü yıllara ait. Farklı dinlerle ilgili ürünler çok satılmıyor burada. Bunların içerisinde de sağlam kalmış ürünlere bakıyoruz.

ARTIK HER EVDE BİR ESKİYLE İLGİLİ BİR KÖŞE VAR

Yeni trendde, yeni yapılan evlerin hepsinde antikayla, eskiyle ilgili bir köşe yapılmaya başlandı. Burada birçok eser var. Özellikle Avrupa ahşap ürünler, porselenler, Osmanlı dönemine ait kılıçlar, tüfekler, süngü, tabanca gibi Osmanlı dönemine ait bakırlar, özellikle gayri Müslim ustaların yaptığı 1900’lü yılların başına ait çok sayıda, şu anda 500’e yakın bakır eserlerimiz bulunuyor. Porselende, tarih ve damga çok önemli. Örneğin bir porselenin altına baktığımızda üretildiği yıl ve üreticinin damgası mutlaka bulunur.”

 

Kaynak: anka