KENAN KUZUCU

“Süslü Kadınlar Grubu”, Dünya Otomobilsiz Kentler Günü kapsamında, 19 Eylül Pazar günü Türkiye’nin birçok yerinde eş zamanlı olarak pedal çevirecek. Kırıkkale’de “Süslü Kadınlar Grubu" da etkinlikteki yerini alacak.

Türkiye’nin birçok yerinde eş zamanlı olarak “19 Eylül Dünya Otomobilsiz Kentler Günü” kapsamında bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla bisiklet turu düzenlenecek.

Kırıkkale’de 2017 yılında Münevver Nazan Seven’in girişimleriyle ilk kez yapılan etkinliğin, bu yıl yaklaşık 30 ülkede, 150 şehirde eş zamanlı olarak düzenlenmesi amaçlanıyor. Etkinlik sadece Türkiye’de değil, uluslararası platformlarda da tanınıyor.

Etkinlik hakkında bilgi veren Münevver Nazan Seven, “Bisiklete herkesin binebildiğini, süslü püslü bindiğini göstermek ve daha çok kadın bisikletçinin dilediği kıyafetle yollarda olmasını gönüllü olarak sağlamak. Amacı daha çok kadını bisiklet sürmeye özendirmek ve aynı zamanda bisiklet kullanıcıları için güvenli bisikletli ulaşım altyapısı temin etmektir. Kırıkkale’de 19 Eylül günü yapılacak olan tur Cumhuriyet Meydanı’nda 17.00’de başlayacak” dedi.

Seven, Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun; 2013 yılında İzmir’de başlatıldığını söyleyerek, “Dokuz yıl içerisinde büyüyen bu etkinlik önce Türkiye’de daha sonra dünyada diğer şehirlerde bisiklete binen kadınların da dikkatini çekmiştir. Turumuz bu yıl yaklaşık 150 şehirde, yaklaşık 30 ülkede eş zamanlı olarak yine bağımsız gönüllü kadınlar tarafından yapılıyor, gururluyuz” diye konuştu.

“KADINLARIN SORUMLULUK ALMASINI İSTİYORUZ”

Ortak dilek ve istekleri hakkında açıklamalarda bulunan Nazan Seven, şunları dile getirdi:

“Kadın ve erkeklerin bu toplumda aynı haklara, yükümlülüklere sahip olduğunu ve her alanda kendilerini özgürce ifade etme hakları olduğunu hatırlatmak istiyoruz.  Biz binlerce kadın; pedallarımızın itici gücünü tüm toplumda da göstermek istiyoruz, çocuklarımıza daha temiz ve yaşanabilir dünya bırakmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Kadınların toplumda daha görünür olması ve sorumluluk almasını diliyoruz. 

Geçmişte ‘İklim değişikliği’ diyorduk, şimdi artık ‘İklim krizi’ diyoruz. Bunun etkilerini çok acı bir şekilde yaşadık yaşıyoruz. Ciğerlerimiz yanıyor, canımız yanıyor. Her bireyin bu konuda yapabileceği bir şeyler var. Biz bisiklete daha çok binerek dünyaya olumlu katkıda bulunabiliriz. Bir kişinin karbondioksit salınımı, otomobil ile gidilecek yol bisikletle gidildiğinde 15 kat azalıyor.

Biz ‘İklim Krizi’ne karşı yönetimlerin de derhal harekete geçmelerini istiyoruz.

Pandemi sürecinde evlere kapandık ve bunaldık. Dışarıya çıktığımızda nefes alacak yeşil bir alan aradık. Motorlu taşıtlar yollarda olmadığında gürültü kirliliğinin azaldığını, havanın nasıl temiz olduğunu gördük. Bunların insanın temel ihtiyaçları olduğunu anladık. Toplu taşıma araçlarına binmek istemedik. Hem spor yapabileceğimiz hem de açık havada olabileceğimiz bir ulaşım aracımız vardı; bisiklet.

Şehirlerin insan odaklı olarak yeniden tasarlanmasını istiyoruz. Kamu alanlarının, özellikle kadınların, çocukların ve yaşlıların rahatlıkla ortak olarak kullanımına sunulmasını istiyoruz. Yaya ve bisikletliler için güvenli ulaşım altyapısı ve hizmetleri almak istiyoruz. Her an bir trafik kazasına kurban gitmekten korkuyoruz. Motorlu taşıtların neden olduğu kazalarda bisikletli ölümlerinin durmasını, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Özellikle büyük şehirlerimizde pazar günleri, şehir merkezinde bazı caddelerin motorlu araç trafiğine kapatılarak ‘otomobilsiz pazar’ ilan edilmesini istiyoruz.”

 

Kaynak: anka