ABDÜLKADİR ÇELİKCAN

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Türkiye’nin en uzun sulama tüneline sahip olan Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, ılıman iklimde yetişen muzun üretimine başlandı.

Nar bahçeleriyle ünlü Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, sulu tarıma geçilmesiyle birlikte çiftçiler, ürün çeşidini arttırdı. Fıstık, pamuk, mercimek, buğday, mısır fasulye ve nardan sonra bölgedeki çiftçiler elma, sarı hurma, fındık, çekirdeksiz üzüm ve son olarak muz üretimine yöneldi.

Kuru tarımdan sulu tarıma geçen çiftçiler ürün çeşidini artırdı. Alanya’dan aldığı bir muz fidesini Suruç’ta kurduğu serada diken çiftçi Halil Kurtoğlu, verim aldığını görünce serasını büyüttü. 

Hobi olarak başladığı muz yetiştiriciliğinde, zirai danışmanlar da desteği ile büyüme hesapları yapan çiftçi Halil Kurtoğlu, ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:

"EJDER MEYVESİ DE DİKECEĞİM"

"İşte ben de ilk başta bir tanesini deneme amaçlı olarak yaptım. Ondan sonra bu küçük bir sera yaptım. Bundan muz fidelerini alıp buraya diktim. Şu anda çoğaldı işte 20-25 civarında ağacımız olmuş. Şu anda 3-4 tane ağacımız meyve vermiş. Yan tarafta, işte 2 dönümlük yer daha yapacağım, yüksek seri olarak muz için. Bunun dışında, işte bu tarafta 4 dönümlük bir sera yapmışım.

Yani Allah kısmet ederse oraya da ejder meyvesini dikeceğim. Suruç'ta olmayan bir meyveyi buraya da onu dikeceğim. Ortamın işte yukarıda fıskiye yapmışız. Nemlendirme fıskiyesini yapmışız. Yazları onları çalıştırıyoruz, Akdeniz gibi nemli iklim yaratıyor. Zaten ben geçen Alanya’ya gittiğimde Alanya'da da aynı benim yaptığım sisteme onlarla nemlendirmek için içeride yapmışlardı. 45-50 kilo arası. Şu anda benimki yeni meyve verdiği için kesin bilemiyorum yani. O meyve olgunlaştıktan sonra bakacağız kaç kilo veriyor.

Bir de burada bizim eksiklerimiz var mıdır, yok mudur? Yani şu anda işte bir deneme aşaması. Bu memlekete her şeyi yeni bazı şeyler gelir. Yani sürekli biz işte tarımda bir buğdaydır, pamuktur, mısırdır biz bunun dışında yaptığımız bir şey yok. Bir para kazanıyoruz bazen de zarar ediyoruz yani. Bizimki hamallıktır, çiftçilik de değil."

 

 

Kaynak: anka