MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Samsun’un Alaçam ilçesinde yaşayan Nadir Özdemir, unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan arzuhalciliğin son temsilcilerinden. Alaçam’da 62 yıldır arzuhalcilik yapan Özdemir, “Arzuhalcilik bana göre bir tiryakiliktir. Yazıhaneme geldiğimde içimi tuhaf bir mutluluk sarıyor. Tek parmağımla daktilomda dilekçe yazarken kendimi kaybediyorum. Şaryodaki kâğıdıma her tur attırmam inanılmaz huzur veriyor. Dünyaya bir daha gelsem yine arzuhalcilik mesleğini seçerim” dedi.

Nadir Özdemir, Alaçam’da 62 yıldır arzuhalcilik yapıyor. Özdemir, çok sevdiği mesleğinin kendisi için bir bağımlılık olduğunu söyledi. Özdemir, mesleğini ANKA haber Ajansı’na şöyle anlattı:

“ARZUHALCİLİK O KADAR ZEVKLİ, O KADAR VERİMLİ, O KADAR İNSANIN SORUNLARINA, DERTLERİNE DOKUNAN BİR MESLEK Kİ ANLATMAK İMKÂNSIZ”

“Ben, bu mesleğe, babam kâtip Mehmet’in yanında başladım. Askere gidene kadar babamın yanında arzuhalcilik mesleğinin tüm inceliklerini öğrendim. Askerlik dönüşü babam vefat ettiğinden arzuhalciliği yalnız başıma sürdürdüm. İlk daktilom A klavyeydi. Daha sonra A klavye piyasadan çekildiği için F klavye daktilo aldım. F klavye daktiloya da kısa zamanda alıştım. Tabii o zamanlar parmaklarım vardı ve neredeyse on parmak kadar hızlı yazıyordum dilekçeleri ve matbu evrakları rahatlıkla dolduruyordum. Daktilom benim bel kemiğim, ekmek teknem. Daktilomla ben dört çocuk büyüttüm. Üç çocuğumu okuttum, evlendirdim. Arzuhalcilik o kadar zevkli, o kadar verimli, o kadar insanın sorunlarına, dertlerine dokunan bir meslek ki anlatmak imkânsız. İnsanlar, ailesine ya da arkadaşına anlatamadıklarını geliyor bana anlatıyorlar. Onların da sorunlarına bir nebze olsun çare bulmaya çalışıyorum. O zaman ben de her nedense büyük bir mutlulukla akşam evime dönüyorum.

Arzuhalciler, Büyükşehir Yasası çıkmadan önce, köy muhtarlarının yetkileri dahilinde, köylerindeki gençlerin veya evlenmek isteyenlerin nikâh işlemleri için gerekli dosyaları hazırlayıp muhtarlara nikâhlarını kıyması için teslim ederek evlenme akdinin nüfus müdürlüğüne tescili işlemlerini de yapardı. Hukuk, ceza, kadastro mahkemelerine dilekçeler yazdık ve yazmaya devam ediyorum. Eskiden Yargıtay veya Danıştay’a temyiz dilekleri yazardık, şimdi de bölge istinaf mahkemelerine temyiz dilekçelerini yazıyorum. Boş zamanlarımda da gazetelerden aldığım bulmacaları doldurmaya çalışıyorum.

“ARZUHALCİLİK BANA GÖRE BİR TİRYAKİLİKTİR”

Arzuhalcilik bana göre bir tiryakiliktir. Aynı sigara içmek, müzik yapmak, kitap okumak, yüzmek, futbol oynamak gibi. Yazıhaneme geldiğimde içimi tuhaf bir mutluluk sarıyor. Daktilom karşımda, yanımda yeni nesil bilgisayarım. Onlarla ben büyük bir aileyiz. Tek parmağımla daktilomda dilekçe yazarken kendimi kaybediyorum. Şaryodaki kâğıdıma her tur attırmam inanılmaz huzur veriyor. Dünyaya bir daha gelsem yine arzuhalcilik mesleğini seçerim. Beşeri ilişkileri çok yüksek olan mesleklerden birisi. Aynı siz gazeteciler gibi. Siz her tarafa gidiyorsunuz ben ise sadece ilçem ve komşu ilçe Yakakent insanlarıyla beşeri ilişki içerisindeyim.”

Kaynak: anka