MELİS ANTER

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırlarında kalan ve asırlık çam ağaçlarının olduğu Akbelen Ormanları’nın termik santraller için kömür ocağı açılmak üzere satılarak ruhsat verilmesine karşı direnen köylüler, konuyu yargıya taşıdı.  Karadam Karacahisar köylüleri ile birlikte mücadele eden Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) ve İkizköy Çevre Komitesi tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) dava açıldı. Ormanın yok olmasına neden olacağı belirtilen ruhsatın iptali istendi.

“ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SUÇ İŞLİYOR”

Köylüler adına davayı açan avukat İsmail Hakkı Atal, Orman Genel Müdürlüğü'nün ormanları satamayacağını, para yatıran şirketlere orman kesim izni veremeyeceğini belirterek; "Bu durum, Anayasa’nın 169. Maddesine aykırıdır. Çünkü Anayasa'nın 169. Maddesinde 'Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz' hükmü bulunuyor" dedi. Atal, şunları söyledi:

“Orman Genel Müdürlüğü tarafından Akbelen ormanlarını LİMAK-IC İÇTAŞ ortaklığının sahibi olduğu Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye para karşılığında satarak anayasal suç işlenmekte. Ormanlarımızın korunması halk sağlığı meselesidir.

2020 yılında yapılan bir bilimsel çalışmada; COVID-19 gibi hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıkları taşıyan hayvan nüfusunun insan eliyle tahrip edilmiş alanlarda, örneğin ormanların kesildiği alanlarda, el değmemiş doğal alanlara göre 2,5 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. OGM hakkında açılan dava Muğla İl Hıfzıssıhha Kurulu’na da bildirilerek, COVID-19 salgınının daha da artmaması için Muğla Valiliği ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun gerekli önlemleri alması talep edilmiş; Akbelen Ormanı kesildiği takdirde İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun da hukuki ve cezai sorumluluğunun olduğu bildirilmiştir.

“ORMANLARI SAVUNMAK, HAYATIMIZI SAVUNMAKLA EŞ ANLAMLI”

Hepimizin biliyoruz ki, ülkemiz termik santrallerin, madenlerin ve orman kesimlerinin de suçlusu olduğu bu koronavirüs sarmalından çıkamamaktadır. Bu durumda 40 yıldır Muğla halkını ve İkizköylüleri zehirleyen Yeniköy-Kemerköy termik santralleri ve diğer termik santraller; artık ülkemizde halk sağlığını ve güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Ormanları keserek, ormanları parayla satarak coronavirüs salgını derinleştirilerek ekonomik kriz batağından çıkılamayacağı kesindir. Termik santrallerin ve madencilik faaliyetlerinin neden olduğu iklim krizi ve coronavirus salgınıyla, çevre-ekoloji mücadelesinin yaşam hakkı mücadelesi haline geldiği kesinleşmiştir. Ormanlarımızı savunmak, hayatımızı savunmakla eş anlamlıdır.”

DAHA ÖNCE NELER OLMUŞTU?

Mart 2021 tarihinden beri Milas İkizköy mahallesi sınırları içindeki Akbelen Ormanı’nın kesimi için Milas Orman İşletme Müdürlüğü tarafından çalışmalar yürütülüyor. İkizköylülerin sahada ortaya koyduğu mücadele ile kesim işlemi iki aydır başlamıyor. KARDOK Derneği olarak yapılan bilgi edinme başvurusu sonucu, 740 dönümlük Akbelen Ormanı’nın Tarım ve Orman Bakanı’nın onayı ile Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye linyit madeni işletmesi için izin verildiği ortaya çıktı.

Aynı orman alanının kesimi için 2019 yılı Kasım ayında harekete geçen Milas Orman İşletme Müdürlüğü’ nün çalışması, o zaman da İkizköylülerin alandaki müdahalesi ile durdurulmuş, yüzlerce imzalı dilekçe ile yapılan başvuru sonucu Orman Müdürlüğü kesimi 2020 yılı programından çıkarmak zorunda kalmıştı.

1979’dan beri Muğla’daki termik santrallere yakıt sağlayan ve neredeyse kesintisiz 15 kilometre boyunca uzanan açık ocak linyit madeni, bu tarihe kadar ÇED’den muaf tutulmuş ve on binlerce dönüm orman ve tarım alanını yok ederek işletilmiş. 2014 yılındaki özelleştirmelerle Yeniköy ve Kemerköy Termik santralleri ile birlikte özel sektöre devredilen linyit madeninde YK Enerji hala ÇED’siz kapasite arttırımı yapmaya çalışıyor.

İki yıldır, İkizköy’ün Akbelen mevkiindeki 600 dönümlük yaşlı ve doğal kızılçam ormanının da madene tahsis edilmek üzere kesimi planlanıyor. Madendeki yeni saha açma ve kapasite artırımı çalışmalarının, termik santrallerde yürütülen kapasite artırımı projesi ile birlikte entegre ÇED’e tabi tutulması gerektiği gerekçesi ile İkizköylüler geçtiğimiz aralık ayında mahkemeye başvurmuşlardı.

Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti son olarak, farklı ruhsat alanlarının birleştirilerek maden kapasite artırımı projelerinin ÇED mevzuatının uygulanması zorunluluğundan kaçırıldığı iddiasını yerinde incelemek için İkizköy Linyit İşletmesi’nde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.

Keşif tarihinin ve bilirkişi heyetinin belirlenmesi bekleniyor. Öte yandan, YK Enerji İkizköy ve komşusu olan Çamköy ve Karacahisar’da köylülerin tarla ve zeytinliklerini de kamulaştırmaya uğraşıyor. Ancak başta İkizköylüler olmak üzere, yöre halkı arazilerini şirkete satmamak ve kamulaştırılmasına da engel olmak için 2 yıldır zorlu bir mücadele yürütüyor. Mücadeleyi tüzel bir kimlik altında yürütebilmek için İkizköy Karadam ve Karacahisar mahallelerinden yurttaşları bir araya getiren bir de doğa koruma ve dayanışma derneği kuruldu.

Kaynak: anka