Mersin Erdemli ilçesinde köylüler; bir süre önce “Gençleştirme” kapsamında ardıç ağaçlarının kesilmesini engellemek ve yetkililere seslerini duyurmak amacıyla eylem yaptı. Köylüler, bölgedeki ardıç kesiminin zaman geçirilmeden durdurulmasını istedi.

Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Güzeloluk yaylasının üst kesimlerinde bulunan ve yayla özelliği olan altı köyde yaklaşık iki ay önce başlayan ardıç kesiminin durdurulmasına yönelik köylülerin çabası sürüyor.

Bölgede buluşan köylüler yaptıkları basın açıklamasında ilgililerin konuya duyarlılık göstererek ardıç kesiminin zaman geçirilmeden durdurulmasını istedi. Köylülerden Ali Topal, ardıç kesiminin durdurulması için bir süre önce de “Yürütmeyi durdurma” talebiyle dava açmıştı.

Ardıçların kesimi, Erdilek köy yolu çevresinde de büyük bir hızla sürüyor. Erdemli Orman İşletme Müdürlüğü’nce başlatılan gençleştirme çalışması kapsamında; yaşları 70 ile 500 arasında değişen ardıç ağaçlarının da bulunduğu ifade ediliyor.

Günlerdir ardıç kesiminin durdurulması için sosyal medya hesapları üzerinden başlatılan kampanyayı yürüten Ali Topal, Tema Erdemli Şube Başkanı Murat Başer ve bir grup çevreci köylüler katıldı.

Çıngılık bölgesinde basın açıklaması yapan Ali Topal, bölgede yetişen ardıç ağaçlarının ekolojik değer ve kültür açısından son derece kıymetli, yetiştirilmesinin de son derece zor olduğunu, ardıç kuşuna bağımlılığı olan juniperusexcelsa (boylu ardıç) ağaç türü olduğunu hatırlattı.

Orman idaresinin bu kesim yapılan alanların bozuk orman sınıfında olduğunu söylediğini hatırlatan Ali Topal, şunları söyledi:

“Daha öncesinden 12-15 yıllık dikimi yapılmış ve bugün boyları 2 metre ve 6 metre arasında bulunan sedir fidanlarının yetişmesine engel teşkil ettiği söylenmektedir. Oysa bu fidanlar bu zamana kadar o kesilen ardıç ağaçları ile birlikte yetişmiş o boya gelmiştir. Orman işletme Müdürlüğü adına arazide kesimi yapan müteahhit firmanın personelleri yapmaktadır. Çünkü bölgede orman işletmeye ait bir personel bulunmamakta ve bütün kontrol müteahhit firmanın gözetimindedir ve hatta bölgeye orman işletmenin personellerinin bile girme yetkilerinin olmadığını söylemektedirler.”

“BÜYÜK BİR ÇELİŞKİ VAR”

Ayrıca kesilen ardıç ağaçları bölge insanı ve köylerin yararına da kullanılmamakta, üç aydır her gün Karaman'a nakliyesi yapılmaktadır. Bizim buradaki kaygımız ne siyasi ne de ticari boyutludur. Tamamen doğaya olan saygımız ağaca olan sevgimizdendir. On binlerce ardıç ağacının kesilmesini görüp tepkisiz kalmak da insani yanımızla örtüşmemektedir. Amacımız bölge de yapılan kesim çalışmasının bir an önce durdurulup, bölgedeki orman idaresine ait ait planlamaların yeniden gözden geçirilmesi. Tarafsız bir bilirkişi heyetinin bölgede inceleme yaparak rapor hazırlaması ve bu rapor doğrultusunda karar verilmesidir. Kurtarılacak her bir ardıç geleceğimize hem bir ekolojik miras hem de nefes olacaktır. Bozuk orman olarak nitelendirilen bölge de aslında her dekara 20 ile 40 arası ardıç ağacı düşmektedir ve tıraşlama kesilmektedir.”

Ardıç ağaçlarının kesimini durdurmak için büyük çaba harcayan Ali Topal, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin bir süre önce yaptığı açıklamayı, şöyle anımsattı:

“Bakanımız diyor ki, ‘Ardıç ağacı ülke geleceğimizin sigortasıdır. Anadolu bozkırımızın sigortası olan ardıçlar özellikleri bakımından oldukça faydalıdır. Bilhassa ardıçlar, soğuğa ve kuraklığa karşı dayanıklılıkları sebebiyle iklim değişikliğinin kendini hissettirdiği dünyamızda ülkemizin geleceği açısından sigorta görevi üstlenecektir. Ardıçlar iklim koşullarına dayanaklı olmalarının yanında, sık ibre yapıları ve besin değeri yüksek tohumları ile yabanıl hayvanlara iyi bir sığınak ve besin maddesi sağlamakta, ayrıca yaygın kök sistemleri sayesinde erozyonla mücadelede ülkemiz için son derece önemli bir türdür.’ Bu söylem bakanımıza aittir. Burada şunu iyi anlıyoruz. Çağımızda meydana gelen küresel ısınma ve iklim değişiklikleri ormanlarımızı tehdit ederken ve gelecekteki iklim döngüsünün nasıl olacağı konusunda hiçbir bilim adamı tahminde bulunamazken kendi doğal ortamını oluşturup bin yıllardır doğa ile uyum içerisinde yaşayan ardıçları endüstriyel türlere tercih ederek vahşet boyutunda hunharca kesilmesi çok yanlıştır.”

“DOĞAL BİR ÜRÜN TÜRÜ RİSKE GİRİYOR”

Orman idaresinin bölgede büyük risk alarak özellikle Mersin’in yaylalarında büyük bir ardıç kesimi çalışması başlatmasının büyük şaşkınlığını yaşadıklarına da dikkat çeken Ali Topal şunları söyledi:

“İklim döngüsünün kuraklığa doğru gittiği, küresel ısınmanın gün geçtikçe kendisini hissettirdiği bu dönemde doğal bir türün geleceği riske sokulmaktadır. Bizler doğanın kendi kanunları ile kendi kararını vermesi taraftarıyız. Yetkili kurumumuz burada bencil olarak sadece bu coğrafyada insanların yaşadığını ve sadece insanların ihtiyacı olduğunu düşünmemeli, doğada diğer canlıların da ihtiyacı olduğunu kabullenmelidir. Bırakalım doğa kendi kararını versin. Hangisi yaşlı hangisi ölecek. Buradan bir duyurumuzda şu konudadır. Ardıç kesimlerine tepkili olmamız asla siyasi ve ekonomik bir konu değildir. Burada bizler Mersin'imizin Erdemli'mizin bütün resmi kurum ve kuruluşları olsun, sivil toplum kuruluşları olsun, siyasi temsilcileri olsun hepsini birlikte hareket ederek bu kesimlerin durdurulması için çaba göstermeye davet ediyoruz. Çünkü bu ardıçlar bizim kültürümüzün bir sembolü, bizlere atalarımızdan ekolojik bir miras ve biz de bunları gelecek kuşağa aktarmaya mecburuz. Gelin birlik olalım ardıçlarımıza sahip çıkalım. Çünkü şimdi sahip çıkmazsak bu proje burada kalmayacak her yıl başka bir bölge de devam edecek. Bu da yarınlarda her birimizi zorunlu vicdanı hesaplarla baş başa bırakacaktır.”

 

 

Kaynak: anka