DAVUT GÜLEÇ

Kayseri’de, baba mesleği olan bakkallığı 1986’dan beri sürdüren esnaf Ali Peker, “Son 10 senedir ne o müşteri kaldı ne o kalabalık müşteri kuyrukları kaldı, ne de bakkal amcanın hayrı kaldı. ‘Bakkal amca’ zor durumda. Raflar boşaldı. Kredi kartlarının yükü çoğaldı” dedi.

Kayseri’nin Eski Sanayi Mahallesi’nde, baba mesleği olan bakkallığı 1986’dan bu yana sürdüren esnaf Ali Peker, sokak aralarına kadar giren marketlerden şikâyet etti. Peker, şunları söyledi:

“1986 senesinden beri bu dükkânı, bu bakkal dükkanını işletiyorum. 80’li-90’lı yıllarda öğleden önce saat 11.00 oldu mu, bu dükkânın içi çocuklarla dolardı. Kuyruk beklerlerdi. Bir ortağım daha vardı, iki kişi çalıştırırdık yetiştiremezdik. Öylesine yoğun bir iş kalabalığı olurdu. Bu kalabalık (saat) iki buçuklara kadar devam ederdi. Ama son 10 senedir ne o müşteri kaldı, ne o kalabalık müşteri kuyrukları kaldı, ne de bakkal amcanın hayrı kaldı.

“BAKKAL DEMEK, MAHALLENİN MUHTARI, NÜFUS MÜDÜRÜ DEMEK”

Benim dedem de bakkallık yapardı. Çok iyi biliyorum anlatılanlardan, dinlediklerimden. Talas’ta 1940’lı, 1950’li yıllarda bakkallık yapardı. ‘Bakkal Hilmi Ağa’ derlerdi. Bir başka bakkalımız vardı, ‘Hacıali Ağa’ diye hitap edilirdi. Öyle tarif edilirdi. Bakkal demek mahallenin muhtarı demek. Bakkal demek mahallenin nüfus müdürü demekti. Bakkal demek sıkıştığı anda vatandaşın ekonomik olarak bir katkı dediği insanlar demekti.

Sonra bu büyük alışveriş merkezleri açıldı, o güzelim eski tarihi bakkallık sona erdi, maalesef. Ne bakkallara şimdi, ne bakkal Ali ağa diyorlar ne Mehmet Ağa diyorlar. Bakkal Ali bakkal Mehmet. Bakkal bu işlevini kaybetti. Bu büyük marketlerin, süpermarketlerin açılması dolayısıyla.

Sonra bizim veresiye defterlerimiz olur. Şimdi gidiyorsunuz büyük marketlerden alışveriş yapıyorsunuz, 6 lira 5 kuruşsa, 5 kuruşa kadar vermek durumundasınız. Bakkalda öyle değildi. 6 liralık bir şey alır, ‘arkadaşım 5 liram var üzeri yok’ derdi, bırakır giderdi. Biz de hoşgörüyle yaklaşırdık. Veresiye defterimiz vardı. Vatandaşın ekonomisi iyi olmadı mı veresiye defterimize yazardık. Bir ay sonra, 2 ay sonra, 3 ay sonra, 5 ay sonra… Toleranslı idik. Ne zaman dilerse o zaman getirir borcunu öderdi.

“BAKKAL AMCA ZOR DURUMDA”

Son yıllarda, evet bakkal amca zor durumda. Raflarımızda görülebilir. Raflar boşaldı. Kredi kartlarının yükü çoğaldı. Bakkal amca bu şekilde mücadele edip gidiyor.

Veresiye defteri buradadır. Böyledir bizim bakkal veresiye defteri. Gelişigüzel yazarız. Müşterilerimizde bizleri bilirler. ‘Niye tarih yazmıyorsun, niye detaylı yazmıyorsun’ demezler. Güven var, bizim meslekte. Güvenirler veririz, güvenirler alırız. Veresiye isteyen çoğaldı ama bizde o hayır kalmadığı için duruma göre bakıyoruz, eski güvendiğimiz müşterilere veriyoruz. Yeni talep edenlere maalesef hayır durumunda kalıyorum. Eski sürekli müşterilerimizden alabildiklerimiz var. Onların sıkıntısı bize de yansıyor. Onlar geç alıyorlar müşterilerinden, biz de dolayısıyla onlardan geç tahsil ediyoruz. Birbirimize bağlıyız, biz biraz da aile gibiyiz bakkalla, esnaf.

“MARKETLER ŞEHİR DIŞINA TAŞINABİLİR”

Bakkal için neler yapılabilir? Öncelikle büyük marketler bizim mahallelerden, sokak aralarından çekilebilir. Şehir dışına taşınabilirler.”

Kaynak: anka