SERRA TAYLAN

Elazığ'da yem fiyatlarından şikayet eden besici Mustafa Çelik, “Zam tam yüzde yüz. Bir yem fabrikasına bir torba yemin bu günkü maliyeti 85-90 lira. Satıyorlar 170 lira. ‘Ham maddesi dışarıdan geliyor’ diyor. Türkiye bir tarım ülkesi, arpamız da var, buğdayımız da tohumumuz da var. Neden ithal ediyoruz? Sadece besiciyi sindirmek için ve buna kimse engel olmuyor” dedi.

Elazığ’da besiciler, yem fiyatlarının artmasından şikâyet etti.

Besici Mustafa Çelik, ANKA Haber Ajansı'na; yem fiyatlarının geçen sene bu zamanlar 85- 90 TL olduğunu, bir yıl aradan sonra bu sene ise 170 TL'ye yükseldiğini aktardı.

Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu söyleyen Çelik, “Bu zam tam yüzde yüz. Bir yem fabrikasına bir torba yemin bu günkü maliyeti 85-90 lira. Satıyorlar 170 lira. ‘Ham maddesi dışarıdan geliyor’ diyor. Türkiye bir tarım ülkesi, arpamız da var, buğdayımız da tohumumuz da var. Neden ithal ediyoruz? Sadece besiciyi sindirmek için ve buna kimse engel olmuyor. Biri çıkıp da yem fabrikasına demiyor ki arkadaşım bu yemin maliyeti nedir? Senin satışın nedir?" diye konuştu.

"BİRİLERİNİN DUR DEMESİ LAZIM"

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Besici eti 49 liradan (tosun, dana) satıyor. Bir torba yemi alıyor 170 liraya. Bir tosunun bir aylık maliyeti 1000 TL. Bir tosunun bir ahırda kalma süreci en az 12 ay. Bir tosunun bir senelik maliyeti 12 bin lira. Bunun çobanı, ilacı, hastalığı hariç, sadece yem maliyeti. Birilerinin bu yemin yükselişine dur demesi lazım. Kimse de dur demiyor. Bırakın besici perişan olsun, kimin umurunda? Büyük ihaleleri alanlar, barajları yapanlar, yolları alanlar parayı zaten götürüyor. Bizim gibi besiciler zaten şu anda bitti. Bitmeyenler de şu an en zor ayakta kalmış. Herkes bitecek. Böyle devam ederse bitecek. Bu yem masraflarını, yem maliyetini düşürmesi lazım. Hani yeme göre şu anda etin bizden çıkışının 80 lira olması lazım ama 49 lira.”

“HER HAFTA KESİNLİKLE ZAM GELİYOR”

Yeme her hafta zam gelirken et fiyatlarının aynı kaldığını söyleyen besici Resul Kantarcı, şunları söyledi:

"Et de çığırını aşmış. Yani her şeyde pahalılık var. Bu pahalılığa karşı et hepsinden ucuz. Sebebine gelince de etin maliyeti yüksek bu yüzden diğerlerine göre fiyatı daha düşük. Fakat milletin alım gücünden çıkmıştır. Zam geldi geleli bizim işimiz tamamen bozuldu. Üreticiyi ayakta tutmasalar bu iş gittikçe kötüye gider. Dolar dışarıdan geldi, bütün piyasayı altüst etti. Ondan sonra her Allah'ın günü zam zam zam, üretici ayakta kalmadı. Bütün besiciler zarar etti. Yeme her Allah’ın günü zam geliyor.”

"ÜRETİM OLMAZSA PAHALI OLUR"

Bir ülkede üretim olmadıktan sonra her şeyin pahalıya mal olacağını belirten besici Mehmet Aydın ise "Yanlış politikadan dolayı bu hale geldik. Üretim bir ülkede olmadıktan sonra pahalıya mal olur. Ben 62 doğumluyum. Bizim köyde 15 bin civarında küçükbaş hayvan vardı. Devlet halkına bir şeyde bulunmadı. Bir yasa çıkartıp dışarıdan ithal ettiler. İthal çözüm değil ki. Bugün getirse yarın yok. Yarın getirse öbür gün yok. Devlet hiçbir üreticiyi yanında tutmadı. Üretici perişan durumda" dedi.

Türkiye'de geçen sene patates, soğanın çöpe gittiğini ve şu anda fiyatlarının yüksek olduğunu belirten Aydın, "Tarım kalmadı ki. Eken kişi önünü göremiyor. Soğan ekiyor önünü göremiyor. Besicilik yapıyor önünü göremiyor. Devlet buna yeteri kadar destek verse, devlet de faydalanır halk da faydalanır. Ucuz et de yeriz. Yok ki maalesef. Tek sefere mahsus yasa çıkarıyor. Getirdiler hayvancılık üzeri bir yasa çıkarttılar. Neye yaradı? Şimdi garibanları, 50 tane tosun alanlara destekleme yok. Ona yasa yok. 200 dönüm arazi isteniyor, 200 dönüm arazi olduktan sonra daha o şeye ne gerek var ki. Götürüp zenginlere verdiler” dedi.

"GERİ GİDİYORUZ, İFLASTAYIZ"

Besici Derviş Hasankaya ise şunları söyledi:

"71 yaşındayım. Sadece rahmetli Erbakan zamanında para kazandım bu işten. Ondan sonra rahmetli Özal zamanında kazandım. Ondan sonra tövbeler olsun. Gittikçe geri gidiyoruz. Vallahi 30 hayvana düşmüşüz. 30 da sağlam değil. Hem yem davasında hem arpa konusunda geri gidiyoruz. Biz mal alıyorduk. Mesela Erbakan zamanında et 5 liraydı. Sattığımızda 10 lira oluyordu. Özal zamanında yine aynı şey oluyordu. Şimdi biz çalışıyoruz kasap kazanıyor. Kim kazanıyor bilmiyorum ama üreticiye bir şey yok. Babam bu işi yaptı. Ben 50 yıldır bu işi yapıyorum, hiçbir şey yok. Geri gidiyoruz, iflastayız."

 

Kaynak: anka