İSMET KÖSOĞLU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer; Rize İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağının çalışma sahasını incelemek istedi. Şirket, daha önce kurulan demir kapıyı açmak istemedi. Şirket görevlisi ile milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Milletvekilleri sahaya girebilse de köylüler ve İkizdere Derneği Avukatı İbrahim Demirci’nin girişine izin verilmedi. Bekaroğlu “Dünden belliydi. Dün bakan geldi. Tehdit etti bizi biliyorsunuz. Dedi ki, burada toplananlar yabancılardır filan. Niye CHP milletvekilleri geliyor? Köylüleri dinleriz ama öbürlerine de göstereceğiz dedi. Şimdi de gösteriyorlar” tepkisini gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve CHP milletvekilleri Mehmet Bekaroğlu ve Mustafa Tuncer, İkizdere’de günlerdir çevre nöbeti tutan yurttaşlar ile birlikte maden ocağı sahasına girmek istedi. Ancak, saha girişine daha önce kurulan demir kapı, milletvekilleri ve yurttaşlara açılmadı. Şantiye görevlisi ile milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

CHP'li Seyit Torun, kapıyı açmak istemeyen şirket görevlisine; “Biz burada, bu arkadaşlarla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Bize buna mecbur etmeyin. Yetkili kim? Kimse sorumlu, onu getirin. Bu kapıyı açın. Beni senin bakanın da durduramaz, Cumhurbaşkanın da durduramaz. Nezaketle anlatıyorum. Şurayı açar mısınız” dedi. 

Tartışmanın ardından milletvekilleri sahaya girebildi. Ancak, yurttaşlar ve İkizdere Derneği avukatı İbrahim Demirci, kapıdan geçemedi.

“MİLLETVEKİLLERİNİN ÜZERİNE TAŞ DÜŞMEZ Mİ?”

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, milletvekillerinin girişinin demir kapı kapatılarak engellenmesi girişimine tepki gösterdi ve şunları söyledi:

"Dünden belliydi, zaten. Dün bakan geldi. Tehdit etti bizi, biliyorsunuz. Dedi ki, ‘burada toplananlar yabancılardır’ filan. ‘Niye CHP milletvekilleri geliyor? Biz, köylüleri dinleriz ama öbürlerine de göstereceğiz’ dedi. Şimdi de gösteriyorlar.  

Geldik kapıya 3 milletvekili, danışmanlarımızla birlikte buraya girip tespit yapacağız, burada ihlal var. Bir tane mühendis dikmişler karşımıza, ‘giremezsiniz’ diyor. ‘Ben böyle emir aldım, sadece milletvekilleri girer.’ Olur mu öyle şey, danışmanlarımızla beraber gireceğiz, ‘yok.’ Komutan oradan, bekliyor. Efendim, ‘niye yok.’ ‘Burada, iş güvenliği açısından problem var, taş düşebilir.’ Milletvekillerinin üzerine düşmez mi bu taş? Zavallı gariban asker gidiyor, orada askerin üzerine taş düşmez mi?

Amaçları kesinlikle şu. Bizi engelleyip, provoke edip, burada olaylar çıksın. Burada direnen insanları, söyledikleri iftiralara uygun gerçekçe üretecekler; bunlar olay çıkarıyor, bunlar problem, bunlar anarşist, bunlar terörist. Zaten çevreyi savunanlara aynı şeyi söylüyorlar, tüyü bitmedik yetimin hakkını savunanlara aynı şeyi söylüyorlar. Bu kadar, bu ülkenin tarihinde namuslu düzgün insanlara bu kadar iftira yapıldığı başka bir dönem olmamıştır.

Bu dönem hırsızlığın, kanunsuzluğun, hukuksuzluğun ayyuka çıktığı bir dönemde bu iftiralar da ayyuka çıkmıştır. Gelmeye devam edeceğiz. Tamam bugün tartıştık, açtılar. Yarın başka şekilde dövecekler edecekler, orada kalacağız.  Bizim silahımız yok. Biz milletin temsilcileriyiz.

Bir insan seçim bölgesinde seçilir. Bütün Türkiye’nin milletvekili olur. Anayasa böyle. ‘Tokat milletvekilinin ne işi var’ diyor. Senin ne işin var Sayın Bakan?"

"SONUNA KADAR BURADAYIZ"

Öte yandan bir yurttaş, daha önce “Devletimiz, marjinal gruplara kesinlikle izin vermez” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na; “Bize bir baksın, marjinalliğimiz var mı? Biz buraya doğup, büyüdük. Bizi buradan kovma şansları yok. Sonuna kadar buradayız, sonuna kadar. Bir ağaç bile kalsa onun dibinde bekleyeceğiz” diye yanıt verdi.

Bir başka yurttaş ise “Marjinal olan kişiler oradalar. Alan yerindekiler talan ediyorlar. Onlar marjinal. Biz buranın yerlisiyiz, biz burada doğduk, burada büyüdük, biz buranın yerlisiyiz” diye konuştu.

 

 

Kaynak: anka