DAVUT GÜLEÇ

Pandemi nedeniyle zor günler yaşayan, yaklaşık 14 aydan bu yana Covid 19 önlemleri çerçevesinde uzun süre kapandıktan sonra, bazı kısıtlamalar ile açılan, şimdi müşteri bulmakta, satış yapmakta zorlanan esnaf, borçlarını, primini, vergisini ödemek, ayakta durmak, müşteri kaybetmemek için zorunlu işyerini açıyor. Çoğu siftah yapmadan işyeri açıp kapatan esnaflar arasında ilginç görüntülerde ortaya çıkıyor.

Kayseri’nin tanınmış adeta kültür-sanat merkezine dönüşen Keyfi Muhabbet çayevinin sahibi Leyla Ünlü, pandemi nedeniyle getirilen önlemler nedeniyle yaşadığı ekonomik zorlukları elişi örgü yaparak kapatmaya çalışıyor.

Ayakta durmak için çektikleri esnaf kredisini bile ödemekte zorlandıklarını anlatan Ünlü, son kararlar gereği işyerine müşteri alamıyor, dışarıya masa-sandalye koyamıyor, işyerini sadece çevre esnafına çay servis yapmak için açıyor. Leyla Ünlü, işyerinde tek başına oturarak yine satmak için şişlerle örgü örüyor.

“KAN AĞLIYORUZ, SESİMİZ DUYULSUN”

Çayevinde ‘tek başına’ çay isteyecek esnafın siparişini beklerken canının sıkıldığına dikkat çeken Leyla Ünlü şunları söyledi:

“Pandemi başladığı günden bugüne, 14 aydır görüldüğü gibi işyerimiz bu şekilde. Esnaflar gibi biz de kan ağlıyoruz. Çok zor durumdayız. Sesimiz duyulsun istiyoruz. Şu an görüldüğü gibi burası bomboş. Oysa burası tıklım tıklım dolu olurdu. 14 aydır gelir yok, gider çok. Bağ-Kur’umuzu, primimizi, vergimizi ödeyemiyoruz. İşyerimiz olunca açmak zorundayız. Burası bizim geçim kaynağımız. Açıyoruz, müşteriyi içeri alamayınca ben oturup işimi yapmak zorunda kalıyorum. Şu an lif örüyorum ya da talep işleri yapıyorum. Bunu da alana yine kazanma amaçlı veriyorum.

“YAŞAMAK BİZİM DE HAKKIMIZ”

“Çektiğimiz kredinin taksitlerini bile ödeyemiyoruz. İşyerinin kirasını ödeyemedik. Dükkan sahibimiz yurtdışında. Biz kirayı elden ödedik. Ama kiranın dekontu gerekiyormuş. Bundan dolayı kira yardımı alamadık. Diğer aldığımız yardımlar da hiçbir şeyi karşılamaya yetmedi. Müşteriyi topluyoruz. Tekrar bir yasak geliyor müşteriyi dağıtıyoruz. Biz küçük esnafız. Yaşamak bizim de hakkımız. Önümüzde geniş alanımız yok. Biz de isteriz müşterilerimiz zarar görmesin. Biz de zarar görmeyelim. Dışarısı için nasıl polis konuyorsa burayı kontrol etmek, yönetmek de bizlerin elinde. Bunu devlet bize bıraksın.

“VİRÜSTEN ÖLMEDİK, AÇLIKTAN, KAHIRDAN ÖLÜRÜZ”

“Verilen hibe çok az. Elektriğimiz, suyumuz, doğalgazımız çalışıyor. Primimiz yatıyor. Biz bunlara kolaylık istiyoruz. 14 aydır sıkıntı içindeyiz. Gelecekten endişelerimiz var. Ayakta zor duruyoruz. Önümüzdeki Eylül ayında yeni bir virüsün geleceği söyleniyor. Biz bu durumda esnaf olarak ne yaparız? Diyelim ki virüsten ölmedik, açlıktan, kahırdan ölürüz.

“BU SAATTEN SONRA HELALLEŞSEK NE OLUR HELALLEŞMESEK NE OLUR”

“Biz Devlet babayı yanımızda görmek istiyoruz. Eğer durum böyle giderse biz bu saatten sonra helalleşsek ne olur helalleşmesek ne olur. Yaşayan bir ölüden farkımız yok. Diğer ülkelerde olduğu gibi biz de kendi devletimizi yanımızda görmek istiyoruz. Destekleriyle, teşvikleriyle hatta sevgileriyle. Çoğu esnaf kapısına kilit vurdu. Biz de bilemiyoruz.

“BİZİ DEVLET AYAKTA TUTUYOR ZANNEDİYORLAR.. AYAKTA DEĞİL, CAN ÇEKİŞİYORUZ”

“Ekmeğe muhtaç hale geldik. Tabi bunu söylemesi kolay değil. Dışarıdan gören insanlar bizi Devlet ayakta tutuyor zannediyor. Ki değil, hatta ayakta da değiliz, can çekişiyoruz şu anda.”

“BİZİM İŞYERİ KİRA DEĞİL Mİ?”

Çayevi işleten eşine yardım eden Durmuş Ali Ünlü de “Kira desteği kontratımız olduğu ve gönderdiğimiz halde, bazı yerlerden ret geldi. İtiraz ettik yine ret geldi. Nasıl ret geldi, biz bunları öğrenmek istiyoruz. Bizim bu işyeri kira değil mi?” diye sordu.

 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

* Karı-koca işyerinin önünde

* Leyla ünlü çay koyarken, servis yaparken, bardak yıkarken

* Leyla Ünlü örgü  örerken,

* Boş işyeri genel görüntü

* Leyla Ünlü’nün sözleri

* Kocası Durmuş Ali Ünlü’nün sözleri

* Diğer detaylar

 

Kaynak: anka