GÜNGÖR YILDIZ

Çanakkale’nin antik kenti Assos’ta ‘Taşlar düşüyor’ gerekçesi ile altı ay önce girişlere kapatılan tarihi limanın son hali çevrecileri isyan ettirdi. Antik liman çevresinde düşen taşların temizlenmesi için AFAD tarafından “Afet bölgesi” ilan edilerek çalışma başlatılmıştı. Ancak, liman içinde bulunan otellerin çevresindeki bitki örtüsünün tamamen ortadan kaldırılıp, üst yamaç bölgelere sokulan kepçelerle bölgenin baştan aşağı traşlanması tepkilere neden oldu.

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale Köyü sınırları içinde bulunan tarihi Assos antik liman yamaçlarında yapılan çalışmalarla ilgili olarak Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hicri Nalbant ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:

“BURADA İŞ BAŞTAN ŞAİBELİ”

“Öncelikle burası 1. Derecede arkeolojik alan ve 1. Derecede doğal sit alanı. Böyle bir bölgede proje hazırlarken projeyi uygularken süreye dikkat etmek gerekiyor, yani yerinden oynattığınız her taşın hesabını kitabını yapmış olmanız lazım. Yani çok titiz bir ihale aşamasından geçmesi ve ehil kurumlar tarafından da bu işin yürütülmesi lazım. Burada iş baştan şaibeli. İhalenin sahibi AFAD ihaleyi Ayvacık Köylere Hizmet Götürme Birliği yapıyor. Denetimini de bir şekilde yapmaya çalışıyorlar.

“VAHŞİ BİR ŞEKİLDE İNŞAAT ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ BİR ALAN VAR”

Köylere Hizmet Götürme birliklerinin böyle bir işi sağlıklı bir şekilde denetleme imkanı yok. Bu şekilde yapılmasının nedeni ihaleyi Sayıştay denetiminden kaçırmak, arkasından da Türk ihale kurumunun denetiminden kaçırmak başka bir şekilde söylersek ihaleyi yandaşlara peşkeş çekmenin bir yolu haline geldi. İkincisi çok hızlı bir şekilde sanki otoban tünel yapılıyormuş gibi hiçbir şeye dikkat etmeden çok hızlı bir şekilde hafriyat yaparak adeta vahşi bir şekilde inşaat alanına dönüştürülmüş bir alan var. Yani ihalenin veriliş biçiminden tutun işleyiş biçiminde de doğru bir iş yapılmıyor.”

Yaşam Savunucusu- Aktivist Pınar Bilir Akkuş, da “Çanakkale verdiği maden ve termik santral mücadelesinin yanı sıra antik kentlerini koruma mücadelesine de başladı. Assos antik kentinde 26 Mart 2021 tarihinde bir ihale yapılmış ve antik kentin kayalık yamacında kaya düşmesinin engellenmesi amacıyla, 500 günlük bir çalışma başlamıştı. Tamamen çelik halatlar koruma alanı oluşturulması gerekirken, şu anda gördüğümüz tamamen bir inşaat faaliyetidir. Tamamen bir taş ocağı çalışması yapılmaktadır. Oysa burası UNESCO Kültürel Mirası listesinde bulunan doğal bir sit alanıdır” diye konuştu.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Doğan Perinçek’de sosyal medya hesabı üzerinden “Assos Antik Kenti SİT alanında neler oluyor?” diye sordu. Prof. Dr. Perinçek şu ifadelere yer verdi:

“ARKEOLOJİK BULUNTULAR KAZI SIRASINDA YOK EDİLMİŞ MİDİR?”

“Söz konusu alanı son bir yıl içinde özellikle olmak üzere, yıllarca jeoarkeoloji çalışması yapan ve jeoarkeoloji dersi anlatan bir kişi olarak gezdim. Assos alanın birinci derecede SİT alanı olduğunu sağır sultan bile bilir” diyen Perinçek; “Soruyorum; Alanda gözlemlediğim, arkeolojik kalıntılar (buluntular) hafriyat yapılan alan içinde kalmaktadır. Söz konusu arkeolojik buluntular kazı sırasında yok edilmiş midir? Bu hafriyat işlemi yapılırken Çanakkale Müze Müdürlüğü denetiminden bir arkeolog gözlemci olarak alanda bulunulmuş mudur? Ya da Assos SİT alanında kazı yapan ÇOMÜ ekibinden bir kimse alana gözlemci olarak çağrılmış mıdır? Bölgede sınırlı bir kaya temizlemesi yapılması yeterli iken; neden çok geniş bir alanda hafriyat yapılıp, alanda yerleşime uygun sekiler oluşturulmuştur?”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

* Asos Antik Kenti Görüntüleri

* Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hicri Nalbant

* Yaşam Savunucusu- Aktivist Pınar Bilir Akkuş

Kaynak: anka