MUHAMMET FATİH BAŞCI

Burdur'un Bucak ilçesinde Hatice Işık'ı çalıştığı şarküteri dükkanında av tüfeğiyle vurarak öldüren Ramazan Topay'ın yargılanmasına devam edildi. Hatice Işık'ın annesi Nazife Varkal, "En ağır ceza neyse verilmesini istiyorum. İki çocuğu da beni de o kara toprağın içine gömdü. Ben anneyim. Kadın cinayetlerine dur denilsin. Hafifletilmiş falan derken kadın cinayetleri çoğaldı. Neden çoğaldı? Kadın cinayetlerine en ağır cezayı versinler. Bu cinayetleri durdursunlar. Ben bunu istiyorum" dedi.

Bucak’ta, 28 Nisan 2021 tarihinde iki çocuk annesi Hatice Işık'ı çalıştığı şarküteri dükkanında av tüfeğiyle vurarak öldüren Ramazan Topay'ın yargılanmasına, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün devam edildi. Davanın bugün yapılan ikinci duruşmasına, sanık Ramazan Topay Çorum Sungurlu T Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Taraf avukatları ile Hatice Işık'ın babası Bayram Varkal, annesi Nazife Varkal ve eşi Mehmet Işık salonda hazır bulundu.

"TAKDİR MAHKEMENİNDİR"

Sanık Ramazan Topay, savunmasında, "Kendimi masum göstermek istemiyorum. Bir hata yaptım ama tanık tarafından anneme, kız kardeşime küfürler, hakaretler edildi. Beni tehdit etti. ‘Beni ailemle tehdit etmeyin’ dedim. Bir ayaklarını öpmediğim kaldı. Takdir mahkemenindir" dedi. Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesinin ardından Ramazan Topay'ın tutukluluk halinin devam ettirilmesine karar vererek davayı ileri bir tarihe erteledi.

"YA BENİMSİN YA KARA TOPRAĞIN DÜŞÜNCESİYLE KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ"

Duruşma sonrası bir açıklama yapan Hatice Işık'ın ailesinin avukatı Süleyman Uysal, şunları söyledi:

"Bu celsede tanıklar dinlendi. Gelen tanık beyanlarında sürekli olarak Hatice Işık’ın eşinden boşanması için tehdit edildiği, sürekli kendisine mesajlar atıldığı, birliktelik yaşadığı sanığın çektiği fotoğraflarla kendisini tehdit ettiği hususları ortaya çıktı. Zaten bu hususlar el konulan telefon kayıtlarındaki mesajlarla da örtüşmekteydi. Bu da bize ya benimle evlenirsin, eşinden ayrılıp çocuklarını bırakırsın ya da sonuçlarına katlanırsın anlamında çektiği mesajların sonucu olarak görülüyor. Ya benimsin ya kara toprağın düşüncesiyle böyle bir kadın cinayeti işlendiği kanaatindeyiz. Yargılama da şu aşamaya kadar bunları göstermektedir. Sanığın en yüksek cezaya çarptırılması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Kendisi her ne kadar ‘Korkutmak maksadıyla yere ateş ettim’ dese de güvenlik kamerası görüntülerinde arabasından indikten sonra dükkanın içerisine baktığı, içeriye girerek doğrudan hedef alarak ateş etmeye başladığı görülüyor. Hatice Işık'ın kocası da tesadüfen o gün orada. Kocası tüfeğe müdahale etmemiş olsa, tüfeğin ucundan tutarak engel olmaya çalışmamış olsa belki eşini de vuracakmış."

"İKİ EVLADIM ANNELERİNİN YÜZÜNÜ GÖREMEYECEK"

Hatice Işık’ın eşi Mehmet Işık, "Benim iki tane evladım, artık ömrü boyunca annelerinin sıcak yüzünü göremeyecek. Ben de bu katilin en ağır cezayı almasını istiyorum. O da anne, baba yüzü görmesin. Benim evlalarım görmeyecekse o da görmesin" dedi.

Hatice Işık'ın annesi Nazife Varkal ise şunları söyledi:

"Beni öldürdü. O çocukla beni de gömdü yere, iki çocuğunu da gömdü, bizi de gömdü. Benim evladımı kara toprağa koyduysa o da idam cezasıyla kara toprağa girsin. Ben çocuklarımı bir katil vursun diye büyütüp, beslemedim. Biz, varlıklı bir aile değiliz. Çocuklarının rızkı için çalışıyordu. Biz, kız çocuklarımızı bu katiller yüzünden, psikopatlar yüzünden çalıştıramayacak mıyız? En ağır ceza neyse verilmesini istiyorum. İki çocuğu da beni de o kara toprağın içine gömdü. Ben anneyim. Kadın cinayetlerine dur denilsin. Hafifletilmiş falan derken kadın cinayetleri çoğaldı. Neden çoğaldı? Kadın cinayetlerine en ağır cezayı versinler. Bu cinayetleri durdursunlar. Ben bunu istiyorum."

Kaynak: anka