MELİS ANTER

Bodrum’da bugün düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, turistik ilçede renkli görüntülere sahne oldu. Çiçekler ve balonlarla süslenen bisikletlerle Bodrum Belediye Meydanı’nda toplanan yaklaşık 35 kadın, basın açıklaması yaptıktan sonra pedallara basarak bisikletin günlük hayatın bir parçası olmasına dikkat çekti.

Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Muğla’nın Bodrum ilçesinde de "Dünya Otomobilsiz Kentler Günü" kapsamında Süslü Kadınlar Bisiklet Turu yapıldı. Bazı kadınların etkinliğe çocukları ile katıldığı görüldü. Belediye meydanındaki renkli görüntüleri yerli ve yabancı turistlerde ilgi ile izledi. Birçok turist, süslü kadınlar ve süslenmiş bisikletlerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Etkinliğe Bodrum’da bisiklet sporuna gönül veren erkekler de destek verdi.

Bugün öğleden sonra düzenlenen etkinlikte basın açıklaması yapan organizasyon yetkilisi Miray Demir, şunları söyledi:

“Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 2013 yılında İzmir’de başlamıştır. Dokuz yıl içerisinde büyüyen bu etkinlik, önce Türkiye'de daha sonra dünyada diğer şehirlerde bisiklete binen kadınların da dikkatini çekmiştir. Turumuz bu yıl yaklaşık 150 şehirde, yaklaşık 30 ülkede eşzamanlı olarak yine bağımsız gönüllü kadınlar tarafından yapılıyor. Bu yüzden kadınların yapmış olduğu bu etkinlikten gurur duyuyoruz.

Dünya Otomobilsiz Kentler Günü kapsamında bisikletin günlük hayatın bir parçası olmasına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, kadınların toplumda daha fazla görünürlüğünü sağlamak, kadınların şehir hayatına katılımını artırmak, kadınlara daha fazla özgürlük alanı sağlamak, bisikletin kadınların hayatını özgürleştirdiğini anlatmak, kadınların bisikletle şehir hayatına katılımını kolaylaştırdığı göstermek ve kadınlar her türlü, her şekilde özel bir ekipman olmadan da her türlü rolünü vesairesini, kimliği ile birlikte bisiklete binebileceğini göstermek için, bisikletin herkesin hayatına sağlayabileceği kolaylıkları anlatmak için, kadınlarını kendilerini temsil etmelerine fırsat vermek ve güvenli bisiklet sürmeye ilişkin altyapı taleplerimizi pekiştirmek için düzenliyoruz.

“BİZ EV YÖNETİYORUZ, YOLLARI MI YÖNETEMEYECEĞİZ”

Ben kendim de bisiklete ilk başladığımda ‘Amma da süslüsün, sen de mi bisiklete biniyorsun’ dediler. Evet, topuklu ayakkabımla da biniyorum, spor ayakkabımla da biniyorum. Ojemle de rujumla da istediğim her şekilde bisiklete binebilme özgürlüğüm var. Bunun için rolümün ne olduğu, kim olduğum gibi herhangi bir önemi yok. Sadece bisiklete binebilirim ve bisikletle birçok erkeğin yapabildiği her şeyi ben de yapabilirim. Ben de yokuş çıkabiliyorum, erkekler çıkamıyor sadece. Hele bizim hayatımızda kadınlar olarak çıktığımız yokuşları, indiğimiz yokuşları düşünecek olursak biz bir ev yönetiyoruz, daha ne olsun. Yolları mı yönetemeyeceğiz. O yüzden bugün sokakları kadınlar olarak ele geçirmeye, sokaklarda kadınlar olarak bisikletlerimizle de var olabileceğimizi bu alanın sadece erkek alanı olmadığını göstermek, bizim de varlığımızı gösterebilmek için bu turu düzenliyoruz.

“KADINLARIN TOPLUMDA DAHA GÖRÜNÜR OLMASI VE SORUMLULUK ALMASINI DİLİYORUZ”

Evet, aynı zamanda ortak dileklerimiz ve isteklerimiz var, kadın ve erkeklerin bu toplumda aynı haklara, yükümlülüklere sahip olduğunu ve her alanda kendilerini özgürce ifade etme hakları olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Biz binlerce kadın, pedallarımızın itici gücünü tüm topluma da göstermek istiyoruz. Çocuklarımıza daha temiz ve yaşanabilir dünya bırakmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Kadınların toplumda daha görünür olması ve sorumluluk almasını diliyoruz.

Geçmişte ‘iklim değişikliği’ diyorduk, şimdi artık ‘iklim krizi’ diyoruz. Bunun etkilerini çok acı bir şekilde çok yakın bir zamanda yaşadık, yaşıyoruz. Ciğerlerimiz yanıyor, canımız yanıyor. Her bireyin bu konuda yapabileceği bir şeyler var. Biz de bisiklete daha çok binerek dünyaya olumlu katkıda bulunabiliriz. Bir kişinin karbondioksit salınımı, otomobil ile gidilecek yol bisikletle gidildiğinde 15 kat azalıyor. Biz, ‘iklim krizi’ne karşı yönetimlerin de derhal harekete geçmelerini istiyoruz.

Pandemi sürecinde evlere kapandık ve bunaldık. Dışarıya çıktığımızda nefes alacak yeşil bir alan aradık. Motorlu taşıtlar yollarda olmadığında gürültü kirliliğinin azaldığını, havanın nasıl temiz olduğunu gördük. Bunların insanın temel ihtiyaçları olduğunu anladık. Toplu taşıma araçlarına binmek istemedik. Hem spor yapabileceğimiz hem de açık havada olabileceğimiz bir ulaşım aracımız vardı; bisikletimiz.”

Demir, konuşmasını son bölümde isteklerini olduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Şehirlerin insan odaklı yeniden tasarlanmasını istiyoruz.

Kamu alanlarının, özellikle kadın ve çocukların hayatını kolaylaştıracak şekilde yeniden düzenlenmesini ve bu şartların bize yeniden sunulmasını istiyoruz.

Yaya ve bisikletliler için güvenli ulaşım altyapısı ve hizmetleri almak istiyoruz.

Her an bir trafik kazasına kurban gitmekten korkuyoruz. Bodrum’da da aynı şekilde her yola çıktığımızda sürekli ensemizde bir korku ile bisiklete biniyoruz. Çünkü trafikte bize saygı duyulmuyor ve görünür olmuyoruz. Bu yüzden de bu sezon, özellikle bir sene içerisinde o kadar çok bisikletli arkadaşımızı kaybettik ki. Onları, hepsini burada tek tek anıyoruz ve hepsinin ailelerine başsağlığı dileklerimizi buradan tekrar iletiyoruz. Ve aynı zamanda bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.

Özellikle büyük şehirlerimizde pazar günleri, şehir merkezinde bazı caddelerin motorlu araç trafiğine kapatılarak 'otomobilsiz pazar' ilan edilmesini istiyoruz.

Evet, taleplerimiz var, isteklerimiz var. Bunun için mücadele edecek gücümüz de var. Bu güç de en çok öncü kadınlardan geliyor. Bunun için hepinize burada olduğunuz için çok ama çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki varız. Hep birlikte çok güzeliz.”

Demir’in açıklamasından sonra bisiklet turu trafik polislerinin korumasında devam etti.

 

Kaynak: anka