ESMA TURAN

Tohumların korunması için çeşitli çalışmalar ve araştırmalar yapan Muğla Büyükşehir Belediyesi, tarımın güçlendirilmesi çalışmalarını sürdürüyor. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Yerli tohum üretmek ve satmak yasak, GDO’lu tohumu almak serbest. Tarımsal üretimi, sulamayı ve Anadolu’nun topraklarında yüzyıllardır kendisini bu topraklara adapte etmiş tohumlarımızı korumak ve onların üretimini sağlamamız lazım” dedi.

Türkiye’nin en kapsamlı Yerel Tohum Merkezi’ni 29 Ekim 2016 yılında kuran Muğla Büyükşehir Belediyesi, bünyesine; bugüne kadar incelenmiş 918 yerel tohum kazandırdı. Gürün, yerel tohumun ulusal güç olduğunu ve Muğla’nın topraklarında filizlenen yerel tohumların tüm Türkiye’ye yayılacağını söyledi.

“EN STRATEJİK ŞEY ŞU ANDA GIDA VE GIDA ÜRETİMİ”

Gürün, gıdanın yeteri kadar eşit ve adil olarak dağıtılabilmesi için üretimin, üretilebilen yerlerde çok çağdaş bir şekilde yapılması ve bunun ülke ekonomisine önemli miktarda katkı sağlanması gerektiğini belirtip, şöyle konuştu:

“Şu anda turizm var, maden var, petrol var ama önümüzdeki yılların en önemli ekonomik değeri, gıda.  Onun için biz yıllar önce başladık. Yerel Tohum Merkezi'mizi açtığımızda bu kaygımızı hissediyorduk ama bu kadar olabileceğini düşünmüyorduk. Bizim derdimiz, yerli tohumumuzun kaybolmaması ve çiftçimizin, köylümüzün üretimine katkı sağlayıp, topraklarını bırakmaması ve oradan elde ettiği gelirin kendi yaşam standardını yükseltebilecek bir hale getirebilmesi. Bütün gayemiz buydu.

Yerel Tohum Merkezi’nde amacımıza, önce toprak tahlilinden başladık. Ona göre gübresini, ondan sonra diğer tahlilleri ile birlikte bu toprakta en fazla dönüm başına geliri, hangi üründen alırız onu düşündük. Daha sonra bu ürünü kabul eden çiftçiye de fidanları bedava vermek ve onlarıda bu işe teşvik etmekti. Şu anda geldiğimiz noktada başladığımız işin ne kadar önemli olduğunu biz de o zamanlarda tam olarak fark edemediğimizi fark ettik. Şu anda dünya açlıkla ilgili, tarımsal üretimle ilgili, ülkelerin karınlarını doyurmak için başkalarının ürettiklerine muhtaç hale geldiğini ve dünyayı petrolden, şundan bundan daha fazla karın doyurmakla ilgili yeteri kadar gıda elde etmekle ilgili olacağını gösteriyor. En stratejik şey şu anda gıda ve gıda üretimi, toprağın üretmesi ve bunun da adil olarak dağıtılması. Maalesef yıllardır sanki bunu fark etmiş de yapmıyormuş gibi tarımsal üretimi ne kadar aşağı çekebiliriz ne kadar köylüyü toprağından uzaklaştırabiliriz sanki bunun gayreti içerisinde yönetim.

“KÖYLÜYÜ TOPRAĞINDAN UZAKLAŞTIRILAN POLİTİKA VAR”

Şu anda girdilere baktığımızda verilen piyasa fiyatları köylünün ürettiği ürünün giderini karşılamaz halde ve köylü ile adeta toprağından uzaklaştırılan veya besicilikten uzaklaştırılan bir politikayı çok bilinçli bir şekilde uyguluyor görüntüsü var. Bu bence ülkemiz için çok büyük bir eziyet ve çok büyük bir zarar. Bizim süratle bunu tersine çevirip tarımsal üretimi, sulamayı çağdaş bir şekilde ve yerli tohumumuzu bu Anadolu’nun topraklarında yüzyıllardır kendisini bu topraklara adapte etmiş tohumlarımızı korumak ve onların üretimini sağlamamız lazım.

“YERLİ TOHUM ÜRETMEK VE SATMAK YASAK, GDO’LU TOHUMU ALMAK SERBEST”

Onun için tohum bankasını kurduk ve onu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Ama hepimizin yine bildiği gibi yerli tohum üretmek ve satmak yasak, GDO’lu tohumu almak serbest. Biz de satmıyoruz ama üretiyoruz ve veriyoruz. Bu tohumların başka topraklarda çoğalmasını ve bunun gelecek günlere hazır olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Elimizdeki bütün toprakları bu üretimlere yönlendirerek, köylünün daha fazla gelir elde etmesi için her türlü teknik bilgiyle ve katkıyla onların sağlamaya çalışıyoruz. Kooperatiflerle işbirliği yapıyoruz. Kooperatifleri kurdurup gerekirse, o kooperatiflerle onların ürünlerini satmaya çalışıyoruz.

“MUĞLA’NIN MARKA ŞARABINI ÜRETECEĞİZ”

Fethiye ilçemizde bulunan Yeşilüzümlü’de Muğla’nın marka şarabını üreteceğiz. Orada Fethiye Belediye Başkanımız Alim Karaca mekânını yapacak biz içindeki tüm araç gereci alacağız. Yeşilüzümlü’deki mevcut ev altında üretilen şarabı tescilli ve ruhsatlı marka olarak, Yeşilüzümlü şaraplarını üretip satacağız. Sektörün daha da gelişmesini sağlayacağız. İpekböcekçiliği var, hayvancılık var, dağ keçisi diyoruz bakın bunu yıllardır yapıyoruz ama şu anda geldiğimizde günde bunların artık acilen hemen yapılması gerektiği, tamamen ortaya çıkmış durumda. Biz buna hazırız, köylülerimizle işbirliği halindeyiz.

“BİZ SADECE TURİZM KENTİ DEĞİLİZ”

Suyumuzu iyi kullanmamız lazım. Çok su isteyen ürünlerden uzaklaşmamız ve vahşi sulamayı terk etmemiz gerekiyor. Bütün bunların hazırlığı sanki bu günleri tamamen görmedik ama bir riskin olduğunu görmüştük, bu kadar tahmin etmemiştik. Şu anda bunlar çok önemli hale geldi. Bütün ilçe belediyelerimiz dahil biz, sadece turizm kenti değiliz. Hatta nüfusumuzun eğer gerçekçi olarak baktığımızda yüzde 55’i kırsalda. Ama gençlerimiz aşağı doğru inmeye devam ediyorlar. Gençleri tekrar toprağına sahip çıkan ama toprağından elde ettiği geliri yaşam standartlarını yükseltecek şekilde ürünler olmasını sağlamamız lazım. Muğla’mızı hem turizmi hem madenleri hem deniz ürünleri aynı zamanda tarım ve hayvancılıkta en üst seviyeye çıkaracağız.”

Kaynak: anka