ÖZGÜR DEDEOLUK

Aydın’ın Karacasu ilçesinin simgelerinden biri olan hikayesi dilden dile aktarılan gelin testisi, öğretim görevlisi Abdil Saraçoğlu ile yüzük formuna kavuştu.

“Benim gönlüm herkese kapalı sadece sana açık” anlamı taşıyan özel Karacasu çamurundan yapılan ve en az 500 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülen gelin testisi, gümüş ve altın kullanılarak yüzük haline getirildi.

Eser, ilçede düzenlen 1. Uluslararası Kırmızı Eller Çömlek ve Sanat Çalıştayı’nda büyük ilgi gördü.

Karacasu Memnune İnci Meslek Yüksekokulundan 2005 yılında mezun olan Saraçoğlu, yüksek lisans eğitiminin ardından Kocaeli Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.

“İLÇEMİZE VEFA BORCUMUZ”

Yüzüğe “Karacasu Gelini” adını veren Saraçoğlu, “Bir hocamız vasıtasıyla bu etkinliği duydum. Karacasu’ya bir vefa borcumuz vardı. Asırlardır, damatların gelinlere kalplerinin sadece onda olduğu ifade etmesi için düğün hediyesi olarak verilen gelin testisini kendi yorumlarımızla mücevhere ve takıya dönüştürdük. Buranın bir hatırası olsun diye kenarlarında Karacasu çamurunu kullandık. Gümüş üzerine 18 ayar beyaz altın kaplama ve sitrin kullandık” dedi.

TESTİNİN ÖYKÜSÜ

Daha önce haberlere konu olan gelin testisinin hikayesini anlatan çömlek ustası Hüseyin Kocabıyık, “Bir zamanların tektaşı buydu” ifadesini kullanmış, şunları söylemişti:

“Efsaneler ve hikayeler ustadan ustaya bazı farklılıklar gösterse de özü şu. Bir kişi çömlekçiye gelmiş. Sevdiği kişi için özel bir testi istemiş. Usta da o günkü ruh haliyle bu testiyi yorumlamış. Üç ağızlı bir testi. Ama ağızlardan bir tanesi açık ve erkeğin kalbine yani testinin gövdesine ulaşıyor. Diğer iki ağız açık değil kapalı. Erkeğin kalbine ulaşmıyor. Bu da başkalarına gönlüm kapalı demek oluyor. Testinin gövdesi erkeğin yüreğini kalbini temsil ediyor. Erkek sadece bir kişiye sevdalı. Sadece birini gönlünü sığdırmış. Erkek bu hediyeyi verdiği kişiye gönlüm sadece sende demek istiyor. Aynı zamanda tek eşliliği simgeliyor. Emzikler de çocukları ve aile bütünlüğünü temsil ediyor. Gelin testimizin anlamı bu.”

 

Kaynak: anka