Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Tam bağımsız bir Türkiye misyonu ile yeni bir yola girdik. En önemli öncelik yüksek faiz olmayacak” dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda devir teslim töreni yapıldı. İstifası dün gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen Lütfi Elvan, görevini bugün Nureddin Nebati'ye devretti. Devir teslim törende ilk sözü alan Lütfi Elvan, özetle şöyle konuştu: "Göreve başlar başlamaz ekonomide güven ortamını ve öngörülebilirliği daha da artırmak için çok önemli adımlar attık. Bunu yaparken STK'lar başta olmak üzere toplumun tüm kesimleriyle istişare içinde olduk. Ülkemiz, devletimiz, milletimiz için doğru olanı yapmaya çalıştık. Kamu maliyesi alanında tüm gider ve gelirleri ve oluşabilecek riskleri baştan aşağı gözden geçirdik. Cumhurbaşkanı’mızın desteğiyle gelirlerimizi artırıcı, giderlerimizi azaltıcı pek çok önlem aldık. 2021 bütçesinde yüzde 4,3 olarak belirlenen bütçe açığını 3,5'e çekme kararı aldık. Yıl boyunca, Covid’e yönelik yapmış olduğumuz destekler hariç mali disiplinden asla vazgeçmedik. Bu yıl sonu itibarıyla muhtemelen yüzde 2'nin altında bir bütçe açığını öngörüyoruz. İnşallah bu yıl faiz hariç bütçe fazlası vereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın açıkladığı ekonomi reform programı çerçevesinde finansal sektörü güçlendirici çok sayıda tedbiri hayat geçirdik. Bankacılık sektörü güçlü yapısını korurken sermaye piyasalarının daha da derinleştirilmesine yönelik adımlar attık. Aldığımız tedbirlerle istihdam, 2020 yılının 2. yarısından itibaren önemli ölçüde arttı.” Elvan’ın ardından söz alan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise şöyle konuştu: "EN ÖNEMLİ ÖNCELİK YÜKSEK FAİZ OLMAYACAK" "Türkiye salgın sürecinde, salgın sürecinde en hızlı toparlanan ülkelerden birisi haline geldi. Tam bağımsız bir Türkiye misyonu ile yeni bir yola girdik. En önemli öncelik yüksek faiz olmayacak. Yatırım, üretim ve ihracat artışını tetiklemek ve bu sayede cari açık, dış borç gibi kronik sorunları tamamen bertaraf etmek, istihdamı artırmak, ücret artışını sağlamak, Türkiye'nin iç dinamiklerini de dikkate almak kaydı ile ulusal ve uluslararası tüm ilişkileri gözeterek asla kulağını sokaktan, işten, iş adamından, çalışanından uzak tutmayarak gereğini yapmak olacaktır. Artık işçinin de kendisini patron olarak hissettiği bir söylemi geliştiriyoruz. Bu ülkede sabit gelirliler nasıl enflasyona ezdirilmedi, emekliler ezdirilmedi, bundan sonraki yolculuklarımızda önceliklerimiz arasındadır. Emeğini sarf eden, hangi konumda olursa olsun insanların öncelikli olduğu bir ekonomi politik anlayışımız olacak.”