CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye’de temel problemin bir yönetim krizi ve tek adamlık sistemi olduğunu ifade ederek, "Türkiye’de bu sistem devam ettiği sürece ekonominin büyümesi de mümkün değil. Başta kim olursa olsun sizde denge denetleme yoksa yargı bağımsız değilse, güçler ayrılığı ilkesi yoksa bunu yaşamaya devam edeceksiniz. O nedenle sistemin değişmesi lazım. Yaşanan ekonomik krizin, yoksulluğun en temel sebebi yönetim sistemidir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya’daki çalışmaları kapsamında Sütlüce İlk ve Ortaokulu’nda öğrencilerle bir araya gelerek, Malatya Berberler ve Kuaförler Odası’nı ziyaret etti. Ağbaba, ilk olarak Sütlüce İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret ederek, burada öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Okulun kütüphanesine kitap bağışında bulunan Ağbaba, öğrencilere de kitap dağıttı. Milletvekili Ağbaba, kitap okuma saatinde bir araya geldiği öğrencilere, en sevdikleri kitapları sorarak, çok okumaları tavsiyesinde bulundu. Ağbaba daha sonra Malatya Berberler ve Kuaförler Odası’nı ziyaret eden oda başkanı Ramazan Toptaş, yönetim kurulu üyeleri ve esnafla bir araya geldi.

"12 AYDIR BAĞ-KUR’U ÖDEYEMİYORUM"

Erkek berberi bir esnaf, "Kazandığımız para kira, elektrik, su ve doğal gaza gidiyor. Bağ-Kur’a para kalmıyor. 12 aydır Bağ-Kur’u yatıramadım. Şu an 25-26 bin lira borcum var, esnafın geneli Bağ-Kur’unu yatıramıyor" dedi.

Malatya Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Ramazan Toptaş ise esnafın elektrik, doğal gaz, Bağ-Kur gibi giderleri ödeyemez durumda olduklarını, şartların günden güne ağırlaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın EYT ile ilgili açıklamasının ardından telefonlarının susmadığını ifade eden Toptaş,"9 bin gün şartı var. Bizim camiada son artışla birlikte Bağ-Kur’unu ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 80’i bulmuştur” ifadelerini kullandı. Toptaş, zor duruda kalan esnafın salonunu kapattığını ifade ederek, "Kira artışıyla ilgili devletimizin belirlediği bir fiyat var ama şu anda yüzde yüzün üzerinde bir kira artışı görüyoruz. Bununla ilgili birçok şikâyet geliyor. Kozmetik ürünler bizi çok yoruyor. Bazı ürünlerde yüzde 300-400 artış var" dedi.

"DOĞAL GAZ VE ELEKTRİK FATURALARI KİRAYI GEÇMİŞ DURUMDA"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye’nin ekonomik olarak zor ve sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirtti. Ağbaba, yaşanan sıkıntıyı en çok esnaf kesiminin hissettiğini kaydederek şunları söyledi:

"Bir pandemi dönemi yaşadık. Bu dönemde vergi ve diğer giderleri ödemeye devam ettiniz. Önemli bir süreçten geçtiniz ama küçük esnafın derdi çok. Eskiden kira yüksekti, şimdi elektrik ve doğal gaz faturaları kirayı geçmiş durumda. Küçük esnafta Bağ-Kur primini ödememe oranı yüzde 80’leri buldu. Önümüzdeki dönemde 3 bin TL’yi geçecek gibi görünüyor. Neredeyse en düşük emekli maaşına yakın prim ödüyorlar, bunun düzenlenmesi lazım. Prim ödemeyince sağlık hizmetlerinden faydalanamıyorlar. Bunun makul bir seviyeye çekilmesi gerekiyor. Türkiye’de esnafın ödeyebileceği bir prim sisteminin getirilmesi lazım, yine elektrik ve doğal gaz faturaları oldukça yüksek, esnaf ‘fön çekmeye korkuyoruz’ diyor. Buna çözüm bulunup, mutlaka esnafın desteklenmesi gerekiyor."

"Türkiye’de bu enflasyon devam ettiği sürece esnaf bu sıkıntıyı hissetmeye devam edecek” diyen Ağbaba, "Esnaf, ocak ayından itibaren bu sıkıntıları daha çok hissedecek. Enflasyon düşecek diyor ama fiyatlar düşmeyecek. Var olan enflasyonun üzerinde fiyat artışlarının olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE MÜTHİŞ BİR İSRAF VE ŞATAFATLA KARŞI KARŞIYA"

Milletvekili Ağbaba, Türkiye’nin ekonomisinin kötüye gitmesinde iktidar sözcülerinin Ukrayna ve Rusya’yı işaret ettiklerini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ekonomik göstergelere ve enflasyona baktığınızda sanki savaş bizde oluyor. 'Küresel krizin yansımaları' deniliyor ama onunla ifade edilemez. Avrupa’da ve dünyada en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biriyiz. Ligimiz ne Zimbabve, Sudan, Suriye, Lübnan. Gıda enflasyonunda Avrupa birincisiyiz, dünyada en yüksek olan ülkelerden biriyiz. Dolayısıyla bu sadece küresel krizle ifade edilemez. Kötü ve yanlış yönetimin, ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ teorisinin Türkiye’ye yansımalarıdır. Türkiye, bir israf ve şatafatla da karşı karşıya. Müthiş bir israf v şatafat var. Makam araçları ve konvoylar esnafın, fakir fukaranın cebinden çıkıyor. Cumhurbaşkanımız, Katar’ın hediye ettiği uçakla Katar’a maça gidiyor ama dünya kupasını kazanan Arjantin’in devlet başkanı ekonomik kriz nedeniyle maçı Arjantin’de izliyor.

"TÜRKİYE’DEKİ TEMEL PROBLEM YÖNETİM KRİZİ VE TEK ADAMLIK SİSTEMİDİR"

Dünyanın güven duyması lazım. Son yapılan hamleler belki Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yıpratacaktır, İmamoğlu ile ilgili dava ve açılan soruşturmayı dünya izliyor. Dünya, 'hukukun olmadığı bir yerde ben yatırım yapmam' diyor. Hukukun, can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde iş yapmazlar. İstanbul gibi Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanını uyduruk bir soruşturmayla ki daha bir örneği yok, ‘ahmak’tan şimdiye kadar ceza alan kimse yok ama siyaset yasağı getiriliyor. Çeşitli karalamalarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde terörist varmış gibi bir izlenim yaratılmaya çalışılıyor. Dünya bunu görüyor, dolayısıyla buraya yatırım yapıp, para aktarır mı? Dünyanın da Türkiye’ye olan bakışı değişiyor. Dolayısıyla Türkiye’de temel problem bir yönetim krizi ve tek adamlık sistemidir. Türkiye’de bu sistem devam ettiği sürece ekonominin büyümesi de mümkün değil. Başta kim olursa olsun sizde denge denetleme yoksa yargı bağımsız değilse, güçler ayrılığı ilkesi yoksa bunu yaşamaya devam edeceksiniz. O nedenle sistemin değişmesi lazım. Yaşanan ekonomik krizin, yoksulluğun en temel sebebi yönetim sistemidir. 'Verin bu kardeşinize yetkiyi faizi, doları göreceksiniz' diyordu, dolar 5,80 liraydı şimdi 18 lira. Kur Korumalı Mevduat Sistemiyle 18’de tutmaya çalışıyorlar. Yaşadığımız yoksulluğun sebeplerinden birisi fakir fukaranın parası olan 128 milyar doların dolar yükselmesin diye gizli kapılar arkasında satılmasıdır. Sonra 2021’de 19,5 milyar doların satılmasıdır. Bu 128 milyar doları kim aldı, kaçtan aldı bilinmiyor. Türkiye’de güçler ayrılığı ilkesiyle Merkez Bankası bağımsız olsaydı bu parayı kimse çarçur edemezdi. Şu an bizim döviz rezervimiz eksiklerde, borçla devam ediyoruz. O nedenle bu yönetim sisteminin getirdiği problemleri yaşamaya devam ediyoruz. İnşallah düzelir ve Türkiye umarım bu şekilde devam etmez."

"MİLLETVEKİLLİĞİ MAAŞIYLA ZENGİN OLUYORSA HIRSIZLIK YAPIYORDUR"

Milletvekili Ağbaba, Türkiye’nin kara para konusunda gri listede olduğunu belirterek, "Türkiye, demokrasi liginde de küme düşerse ekonomimizde hızla bozulmaya devam eder. Birileri iktidarının şatafatını sürdürür ama Türkiye yoksullaşmaya devam eder. Eskiden esnaf kesimi mahallesinde fakir fukaraya yardım eden kişilerdi şimdi neredeyse yardıma muhtaç duruma geldi. Bir tarafta şatafat, gösteriş, makam araçları, uçaklar, saraylar bir taraftan da yaşadığımız durum. Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvet var mı, var. En son Erzurum milletvekilinin karışmış olduğu bir hikâye. Bir milletvekili bende dahil milletvekili maaşıyla zengin oluyorsa bilin ki hırsızlık yapıyordur. 180 milyon dolarlar, yatlar ve madenler dönüyor cezası var mı? Cezası olmadığı gibi utanmada kalmamış" dedi.

Kaynak: anka