CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu. Ancak tekrar söylüyoruz, her fırsatta söylüyoruz. Altılı masanın göstereceği aday, bizim adayımız olacak. Takdir altılı masanın. Aday tarifini yapıyoruz. Herkesle konuşabilen. Geçmişte kirli işleri olmayan, karanlık işleri olmayan. Bürokrasi deneyimi, devlet deneyimi olan birisi olsun istiyoruz. Bizim içimizden geçen… Umarım Kemal Kılıçdaroğlu olur” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ağbaba, burada şunları söyledi: “Altılı masanın adayı; altılı masa karar verecek. Bize sorarsanız, ‘CHP’nin adayı kim?’ CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu. Ancak tekrar söylüyoruz, her fırsatta söylüyoruz. Altılı masanın göstereceği aday, bizim adayımız olacak. Takdir altılı masanın. Aday tarifini yapıyoruz. Herkesle konuşabilen. Geçmişte kirli işleri olmayan, karanlık işleri olmayan. Bürokrasi deneyimi, devlet deneyimi olan birisi olsun istiyoruz. Bizim içimizden geçen… Umarım Kemal Kılıçdaroğlu olur. Ben Malatya’da evi olan, Malatya’da yaşayan ve Malatya’da nefes alan biriyim. Dolayısıyla ben aday olursam Malatya’dan aday olurum, aday olmazsam evimize, işimize, gücümüze bakarız. Ben her anını Malatya için yaşayan biriyim. TBMM’de Malatya konuşuluyorsa CHP Malatya Milletvekili sayesinde konuşuluyor. 24 saat Malatya için çalışıp, yaşıyorum. 24 saat oy versin vermesin Malatya’da herkesin yanında olmaya çalışıyorum. Çok reklam etmiyor, söylemiyoruz ama Malatya’da yapılan kamu yararına; ibadethanesinden okuluna, köy evinden kültür merkezine kadar hepsinde tuzumuz vardır. Oy aldığımız yere göre değil talebe göre bunu yapıyoruz. Tüm Türkiye’nin imkanlarını da Malatya için kullanmaya çalışıyoruz. Ali Mahir Başarır ve Lütfü Türkkan olayında görüyorsunuz. Dokunulmazlık dosyaları içinden seçilerek iki tane… Bir İYİ Parti bir de CHP’den… İnsanlar milletvekillikleri bittikten sonra yargılanıyor. Yargı eliyle siyaset dizayn ediliyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nden en çok fezlekeye sahip olan milletvekilimiz Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Övünür müsünüz ya da kızar mısınız bilmiyorum Meclis'te en çok fezlekeye sahip ikinci milletvekili de Malatya Milletvekili Veli Ağbaba. Her konuştuğunuz şeye fezleke geliyor. Genel başkanının 26, benim de 18 fezlekem var.” Türkiye’deki iktidar değişikliğinin demokratik bir seçimle olacağını kaydeden Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Referandum ve farklı seçim dönemlerinde zaman zaman AK Parti’nin imdadına onların deyimiyle 'dış güçler' yetişebiliyor. Bunu çok sık görüyoruz. Bunların artık toplumda inandırıcılıkları yok. Toplumun bugün göreceği şey çarşı, pazar. 'Enflasyon düştü' diyorlar ama Türkiye’de fiyatı düşen tek bir şey yok. Türkiye bu koşullarda seçime gidecek. Türkiye umarım kimin zenginleştiğiyle kimin yoksullaştığını umarım görür.” "SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ÇOK DİKKATLİYİZ" Milletvekili Ağbaba, seçim güvenliğiyle ilgili her şeylerinin hazır olduğuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: "Genel başkanımız başta olmak üzere çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz. SADAT’ın gerçek yüzünü ve foyalarını ortaya koyduğu için intikam almaya çalışıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar insanlar biliyor, atacakları her adıma karşı tedbirimiz var. Seçim güvenliğiyle ilgili çok dikkatliyiz, her şeye de hazırlıklıyız. Milletimizin huzur, barış ve kardeşlik içerisinde bir yaşaması gerekiyor. Onu da sağlayacağız. 8 bin insan devletten para alarak sadece tweet atıyorlar. O tweet zaman zaman insanların yargılanmasına ve tutuklanmasına yol açıyor. 8 bin insanın işi bu, sadece Soylu’ya bağlı. Devletin başka kurumlarında başka troller var. Fahrettin Altun’a bağlı troller ayrı, Berat Albayrak’a ayrı trol var. Türkiye on binlerce insana troll parası ödüyor. Bunların hepsinin hesabı sorulur. "ALTILI MASA DAĞILMAZ" Ağbaba, “Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu aday olmazsa altılı masa dağılır mı?” sorusuna ise “Her gün masayla ilgili yeni senaryolar yazılıyor. Masayla ilgili çok şey söyleniyor ama masa ayakta, çalışmalarını yapıyor. Altılı masa 26 Ocak’ta önemli bir projesini açıklayacak. Altılı masa da altılı masanın seçmenleri de kararlı. Altılı masayı ilgiyle izleyen Türkiye de kararlı. Altılı masa kararlı ve dağılmaz” yanıtını verdi. "HUKUK TARİHİNDE AHMAKTAN CEZA ALAN KİMSE YOK" Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin bazı yöneticilerinin karıştığı gri pasaport soruşturmasına değinen Ağbaba, şunları söyledi: "Eğer iktidara yakınsanız ya da iktidar partisinin bir üyesiyseniz cezasızlık hâkim oluyor. Organize, bilinçli, içinde para ve insan kaçakçılığı var. Dünyanın her yerinde önemli bir suç olan VİP insan kaçakçılığı bir belediye eliyle yapılıyor ve maalesef cezasızlık hâkim oldu. CHP’li belediyelere açılan soruşturma ve davalara bakınca insanın gülesi geliyor. İnsan kaçakçılığı anayasal bir suç. Hukuk tarihinde ‘ahmak’tan ceza alan hiç kimse yok. İstanbul’da 16 milyonun seçmiş olduğu belediye başkanına 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilebiliyor. Hukuk resmen siyasetin emrine girmiş durumda. CHP’li belediyelerin tamamında müfettişler yoğun mesai harcıyorlar. Bir şey bulamasalar da yoğun bir mesai harcamaya devam ediyorlar." "EYT YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ" Ağbaba, sözleşmeli memurlarla ilgili teklifin yasalaştığını anımsatarak, "Yine arkasında birçok mağdur bırakarak yasalaştı" dedi. EYT’nin Meclis'e haftaya geleceğinin söylendiğini ifade eden Ağbaba, "EYT yılan hikâyesine döndü. İpe un sermeye devam ediyorlar. Orada büyük mağduriyetlerin olacağını görüyoruz. On binlerce esnaf Bağ-Kur’dan dolayı mağdur. Maalesef EYT’den faydalanamayacaklar. EYT’liler ayak oyunuyla emekli maaşlarını düşük alacaklar. Kimi rakamlara göre yüzde 15, kimi rakamlarda göre yüzde 20 daha az alacaklar. Seçim yaklaşırken hükümetin yeni hamlelerini görüyoruz. Bunların hepsi bizim projelerimizdi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin söylemiş olduğu he şey hayata geçti. Dün yapılmaz denilen şeyler bugün bir bir yapılıyor" diye konuştu. "DEVLETİN KURUMLARINI YIPRATMAMAK LAZIM" "Devletin çivisi çıkmış durumda" diyen Ağbaba, "Bir parti devletine dönüşmüş durumda. Türkiye’nin her tarafında başbakan çocuklarını valiler karşılıyor. Valiler, jandarma komutanları ve askerler başbakan çocukları önünde hazır ola geçiyorlar. Cumhurbaşkanının çocuğuna özel karşılama törenleri yapılıyor. Paralel Milli Eğitim Bakanı gibi davranılıyor. Devleti ayakta turan kurumlarıdır. Bu kurumlar çökerse devlette çöker. Siyasetçiler gelip geçicidir ama devletin kurumları hepimiz için önemlidir. Devletin kurumlarını yıpratmamak lazım" dedi.