Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TBMM’de; “En az 900 bin Suriyeliye vatandaşlık vermişler. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, seçim güvenliğinin ortadan kalkmasıdır. Zafer Partisi olarak önümüzdeki günlerde TBMM’ye bir yasa teklifi veriyoruz. Türk vatandaşlığı alanların, Suriyeli ve diğerlerinin ilk 10 sene seçimlerde oy kullanamaması düzenlemesini yasa ile talep edeceğiz. Ayrıca vatandaşlığın geçerli olması için de hepsinin isimlerinin Resmî Gazete de yayınlanmasını talep ediyoruz” dedi. Zafer Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’deki sığınmacılarla ilgili değerlendirmeler yaptı. Özdağ, şunları söyledi: “TÜRK MİLLETİNİN CEBİNDEN ÇIKAN PARA 90,8 MİLYAR DOLAR: Ülkemiz bir örtülü istila altındadır. Son 10 yılda ülke nüfusunun yüzde 10’una yükselen bir istilacı nüfus Türkiye’yi adeta basmıştır. Şehirlerimizin demografik yapısı değişmektedir. Kilis, bir Suriyeli kenti haline gelmiştir. Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay; Kilis’i izlemektedir. Türkiye sadece Türkiye’de bulunan 5,3 milyon Suriyeli değil Suriye’nin kuzeyinde bulunan 3,7 milyon Suriyeliyi de beslemektedir. Zaten, Birleşmiş Milletler’e rakam verdiler, ‘9 milyon Suriyeliyi besliyoruz’ diye. Kolay mı 9 milyon yabancıyı beslemek? AKP bunu kendi parti kasasından mı besliyor. Türk halkının cebinden yapılıyor bu harcamalar. 2011-2021 sonu itibariyle Türk milletinin cebinden çıkan para 90,8 milyar dolar. DEVA TÜRK MİLLETİ İÇİN DEVA DEĞİL: DEVA Partisi lideri utanmadan ve sıkılmadan 5 milyon Suriyelinin Türkiye için büyük bir yük olmadığını, Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu söylüyor. Bu cümle Türk milletine ve aklına yapılan bir hakarettir. Babacan’ın da içinde bulunduğu AK Parti hükümetinin Sağlık Bakanı Akdağ, 2017’de 2011-2017 maliyetinin 37 milyar dolar olduğunu açıklamıştı. Erdoğan ise kaç defa ‘40 milyar dolar harcadık’ dedi geçen senelerde. Oysa gerçek rakam 9 milyon Suriyeli, 11 seneden bu yana 2021 sonu itibariyle 90,8 milyar dolar. Babacan bilmez mi bu harcanan parayı bilir elbet. Babacan deyince aklımıza gelmesi gereken ilk şey kamu özel iş birliği ya da bilinen adıyla yap, işlet, devret modelidir. Ama Babacan ve Erdoğan, bu modeli birlikte ‘yap, soy, devret projesine’ çevirdiler. 254 adet proje yapıldı. Maliyeti eğer devlet yapsaydı, 35 milyar dolar olacaktı. Özel şirketler maliyeti Babacan’ın da onayıyla 54 milyar dolar gösterdiler. Kazanç ise yüzde 147; 67,5 milyar dolar. DEVA Türk milleti için deva değil bela olduğunu gösterdi. SURİYELİLERE VATANDAŞLIK VERİLMESİ, SEÇİM GÜVENLİĞİNİN ORTADAN KALKMASIDIR: 2017’de gizlice 2018-2023 Uyum Eylem Planı adlı İngilizceden tercüme bir planı yürürlüğe koyan AKP, Suriyelilere Türk milletinden sayıları gizlenecek şekilde vatandaşlık vermeye başladı. Mustafa Balbay bu gizlenen belgeyi açığa çıkarttı. Bu belgenin temel hedefi Suriyelilerin stratejik hedef bir, Suriyelilerin Türkiye’de kalmasını Türk Milletine kabul ettirmek olarak izah ediyor. Ve Türk milletinden bahsederken de yerel nüfus diyor, iyi ki Kızılderililer dememiş. Zafer Partisi olarak bizim tespit edebildiğimiz, şimdiye kadar en az 900 bin Suriyeliye vatandaşlık vermişler. Bu seçimlerde Türk halkının desteğini kaybeden Erdoğan’ın vatandaşlık vererek Suriyeli oylarıyla seçim kazanmak gibi bir yola başvuracağı görülüyor. Bu, Türk milletinin seçme ve seçilme özgürlüğünün ortadan kalkmasıdır. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, seçim güvenliğinin ortadan kalkmasıdır. Bundan dolayı Zafer Partisi olarak önümüzdeki günlerde TBMM’ye bir yasa teklifi veriyoruz. Türk vatandaşlığı alanların Suriyeli ve diğerlerinin ilk 10 sene, vatandaşlık aldıktan sonra; seçimlerde oy kullanamaması düzenlemesini yasa ile talep edeceğiz. Ayrıca vatandaşlığın geçerli olması için de hepsinin isimlerinin Resmi Gazete de yayınlanmasını talep ediyoruz. Daha önce vatandaşlık uygulaması yürürlüğe girmemeli. Ve Zafer Partisi olarak; bu konuyu diğer partilerin de gündemine taşımaya başladık. Dün bir heyetle Memleket Partisi Genel Başkanı Sayın Muharrem İnce’yi parti genel merkezinde ziyaret ettik. Bu konuyu onlara anlattık. Onlarda endişelerimize katıldılar. Ve böyle bir yasa teklifini onların da destekleyeceği veya benzer bir yasa teklifini vereceğini ifade ettiler. Önümüzdeki günlerde Zafer Partisi olarak bu konuyu diğer partilerin de gündemine ziyaretlerle getireceğiz."