(ANKARA) - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer  Bakırhan, partisinin grup toplantısında, 108 kişinin yargılandığı Kobani Davası'nın karar duruşmasına ilişkin, "Siz değil miydiniz kapatılma davası açıldığında 'hukukun üstünlüğünü savunan, adalet' diyen, peki hukukun üstünlüğü nerede, adalet nerede? diye sorarsak ortada bir şey yok. Şimdi önünüzde bir şans var. Demokratik siyaset hakkını ilan eden siyasi davalara son verin diyoruz. Bugün 'yeni Anayasa yapalım, darbecileri izini silelim' diyenlerin ilk yapması gereken şey Kobane Kumpas Davası'na son vermektir. Bugün normalleşme diyenler dün hukuksuz ve adaletsizlik olduğunu itiraf ediyorlar" diye konuştu. 

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, 16 Mayıs'da görülecek olan Kobani Davası'na ilişkin şunları söyledi:

"Herkes biliyor ki bu davalar bir hukuk davası değildir. Bu davalar siyasi intikam davasıdır. Siyaset hakkına saldırı davalarıdır.  21. yüzyılda Kürt'ü inkar etmenin geldiği davalardır. Yargının bir kumpas kurumu olarak çalıştığı bir davayla karşı karşıyayız. İki gün sonra bir tweet atıldığı için arkadaşlarımız, önceki dönem eş genel başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve onlarca arkadaşlarımız yargılanıyor. Bu Davayı açan, kritik işlemlere imza atan hakim ve savcıların çetelerle, mafyalarla, suç örgütleriyle nasıl bir ilişki ağı içerisinde olduklarını gördük.

Vergi ve sosyal güvenlik alanına ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin birinci bölümü TBMM'de kabul edildi Vergi ve sosyal güvenlik alanına ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin birinci bölümü TBMM'de kabul edildi

"HALKA PARMAK SALLAYANLARI DA GÖRDÜK"

Grup toplantısında, halka parmak sallayan, tehdit eden, yargıya talimatlar verenleri de hep birlikte gördük. Bu dava sadece bir hukuk, yargı davası değil, aynı zamanda siyasetçilerin de de karıştığı bu davanın hakimi, savcısı, polisi oldukları bir davayla karşı karşıyayız. 

"JİTEM DAVALARINI BİRER BİRER AKLIYORLAR"

Bugün siz mazlumluktan zalimliğe geçerek Kürtlere, devrimcilere aydınlara yargı yoluyla eziyet etmeye devam ediyorsunuz. İntikam almaya çalışıyorsunuz. Bir taraftan Kobane Kumpas Davası, diğer taraftan Osman Kavala'ya haksızlık yapıyorsunuz... Bizlere, muhaliflere bu davaları hak görenler on yıllardır Kürtleri, aydınları, devrimcileri katleden JİTEM davalarını da birer birer aklıyorlar. Kendileri için söylediklerini iktidar olduklarında unutuyorlar.

"YENİ ANAYASA YAPALIM DİYENLERİN İLK İŞİ KOBANİ DAVASINA SON VERMEK OLMALI"

Bakın AKP'ye kapatma davası açıldığında, savunmalarında, 'Demokrasilerde esas olan halkın seçtiği iradesini yönetmesidir' diyorlardır. Peki Gülten Kışanak, seçilmiş değil mi? Selçuk Mızraklı halkın iradesi değil midir? Öylesine bir devlet zihniyeti ile karşı karşıyayız ki zorda oldukları zaman kendileri için söylediklerini iktidar olduklarında unutuyorlar. Siz değil miydiniz kapatılma davası açıldığında hukukun üstünlüğünü savunan, adalet diyen, peki hukukun üstünlüğü nerede, adalet nerede? diye sorarsak ortada bir şey yok. Şimdi önünüzde bir şans var. Demokratik siyaset hakkını ilan eden siyasi davalara son verin diyoruz. Bugün 'yeni Anayasa yapalım, darbecileri izini silelim' diyenlerin ilk yapması gereken şey Kobane Kumpas Davası'na son vermektir. Bugün normalleşme diyenler dün hukuksuz ve adaletsizlik olduğunu itiraf ediyorlar."

"BU MAŞALARI BİZDEN UZAK TUTUN"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Sinan Ateş cinayetini kastederek ''Susurluk'' hatırlatması yaptı. Bakırhan, şu görüşlere yer verdi:

"Bakın sokak ortasında cinayetler işleniyor, plakalar ortada, çakarlı araçlar ortalığa saçılıyor ama buna dair kimi trollerin tek bir lafı yok. İnanın bugün bir değil, onlarca Susurluk vakası var ülkenin her yerinde, Susurluk'a rahmet okutacak çeteler her yerde kol geziyorlar. Kendi elinizle devlet içinde yeni paralel yapılar ürettiniz. Şimdi bu yapılar elinize ayağınıza dolandı ve feryadı figan ediyorsunuz. Tekrar ediyoruz yüzünüzü karanlık yapılara değil hukuka ve adalete dönün. Türkiye’nin de sizin de geleceği Türkiye demokrasinin de yararı hukuka ve adalete tekrar yüzünüzü dönmenizdedir. Bu trollerin derdi yalan ve iftira ile DEM Parti'ye yüklenmek. Bunlar tetikçidirler. İktidara sesleniyoruz, bu maşaları bizden uzak tutun" dedi. 

"TASARRUF PAKETİ DEĞİL, GÖZ BOYAMA PAKETİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Danıştay'ın kuruluş yıl dönümünde, "Ülkenin selameti yerine belli zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların adalet teşkilatı dahil devlet kurumlarında yuvalanmasına izin vermeyeceğiz" sözlerine ilişkin de Bakırhan şu ifadeleri kullandı:

"Demek ki yargıda, devlet kadrolarında alında bir zümrenin menfaatini gözeten bir yapılanma vardır. Rojbaş Erdoğan rojbaş, bu paralel yapılar sizin eseriniz değil mi? Yargıyı yol geçen hanına çeviren siz değil miydiniz? Dün büyük bir şatafatla bir tasarruf paketi açıkladılar. Biz de merak ettik bu tasarruf paketi içinde bulunmuş olduğumuz, bu ekonomik krizden bu yoksunluktan yoksulluktan Türkiye haklarını ve emekçileri çıkaracak mı diye can kulağıyla dinledik. Adına 'tasarruf paketi' diyorlar ama içini incelediğimizde bir göz boyama paketi olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. Söylemiş olduklarının tamamını yapsalar bile 100 milyar TL tasarruf sağlayacaklarmış. 2024'te beklenen bütçe açığı 2 trilyon 600 milyar. tasarruf paketi 100 milyar. 2024 bütçesinden sermayeye 2 trilyon 200 milyar lira vergi kıyağı geçmişler, tasarruf paketinin 22 katı. 2024 bütçesinde şirketlere 162 milyar garanti ödemesi yapacaklar. Tasarruf Paketi'nin neredeyse iki katı. Bu ödemeler varken değil tasarruf paketi 40 tas suyla yıkasanız bu ekonomi düzelmez.''

(BİTTİ)

Kaynak: anka