Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına yönelik açılan davanın duruşması Ankara 31’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma, 8 Şubat'a ertelendi. TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten duruşma sonrası, “Engizisyon mahkemeleriyle dünyanın dönmesini durdurabileceklerini zannedenlere karşı en güzel cevabı hem mahkemeler hem toplum çok yalın ve bir o kadar da güçlü bir şekilde verecektir. Dünya yine de dönecektir” açıklamasını yaptı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin görevden alınması için açılan dava Ankara 31’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, 8 Şubat 2023 saat 14.30’a ertelendi.

Duruşma sonrasında birçok demokratik kitle örgütü, sendikalar, meslek odaları Ankara Dışkapı Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. TTB Hukuk Bürosu Avukatı Verda Ersoy, davaya ilişkin şunları söyledi:

“EĞER DAVASINI TAKİP ETMİYORSA BİZ DE BU DAVAYI TAKİP ETMEYECEĞİZ DEDİK. ANCAK BU TALEBİMİZ REDDEDİLDİ…”

“Biz bunun tarihi bir duruşma olduğunu ve bu bakışla bu davanın gerçekten bütün usul kuralları da yerine getirilerek yürütülmesi gerektiğini mahkemeye bildirdik. Bu konudaki taleplerimizi ilettik. Birincisi davanameyi düzenleyen savcı burada bulunmak zorundaydı çünkü bu bir hukuk davası, yani hukuk usul muhakemesi kanununa tabi bir dava, davasını takip etmediğini söyledik. Eğer davasını takip etmiyorsa biz de bu davayı takip etmeyeceğiz dedik. Ancak bu talebimiz reddedildi. Bu aşamada biz diğer usul eksikliklerini söyledik. Hukuk davalarında dava şartları öncelikle incelenir, burada doğru bir şekilde davanamenin düzenlenmediğini taraf olarak TTB Merkez Konseyi’nin gösterildiğini, oysa her bir kişinin tespit edilip görevden alınmak istenen merkez konseyi üyelerinin adıyla bir dava açılması gerektiğini söyledik. Bu bakımdan da davanın reddi talebimiz reddedildi. Bir düzeltme için savcıya gönderebileceği ihtimalini hukuken değerlendirmesini istedik. Bu talebimiz de reddedildi.

“TARAFSIZ BAKILACAĞINA OLAN İNANCIMIZI YİTİRDİĞİMİZİ BELİRTEREK MAHKEME HAKİMİNİ REDDETTİK”

Arkasından davanamenin içeriğinde vakalar ve vakalarla ilişkili delillerin gösterilmesi konusunda da davanamenin yanlış açıldığını, savcı tarafından başka tarihlerde başka belgelerin dosyaya sunulduğunu, bunların tamamının hukuka aykırı olduğunu söyledik. Bu bakımdan da usul kurallarına uygun olmadığı için yine bir ret talebimiz oldu. Gerekçesiz bir biçimde bu talebimiz de reddedildi. Bundan sonrasında artık biz de gerekçesiz biçimde bu şekilde reddedilen taleplerin gerekçesini bilmek istediğimizi söylediğimiz halde açıklanmadı ve biz silahların eşitliği, adil yargılanma haklarımızı hatırlatarak bunlar üzerine de konuştuk ama mahkeme bu konuda açıklamalarını yapmadığında artık bu davaya olan, tarafsız bakılacağına olan inancımızı yitirdiğimizi belirterek mahkeme hakimini reddettik. Mahkemeyi reddettik, hâkimi reddettik. Artık bu karar verilmek üzere 8 Şubat saat 14.30’a ertelendiğini bildiren bir kararla da duruşmadan ayrılmış olduk.”

“BUGÜN TTB’NİN MÜCADELESİ DE KARANLIĞA KARŞI BİR MÜCADELEDİR”

TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten ise şunları söyledi:

“Tüm usulsüzlüklere rağmen, TTB sağlık ve demokrasi için ülkemiz adına umut olmaya devam edecektir. Bilim ve etik gerçeğe yaslanmış er ya da geç hedefine ulaşmıştır. Ancak yine bilim ve etik yine gerçek mücadelesinde birçok kez yalnız kalmış, emekçileri ciddi haksızlıklarla karşı karşıya kalmıştır. Gün gelmiş dünyanın döndüğünü savunmak bile zor olmuş ancak bilimsel aklı savunmak, sonunda orta çağ karanlığını yırtıp atmıştır. Bugün TTB’nin mücadelesi de karanlığa karşı bir mücadeledir. Emek, demokrasi ve sağlık mücadelesidir. Karanlığı üstümüze örtüp, engizisyon mahkemeleri kurma heveslilerine karşı aydınlanma ve bilim mücadelesidir. Önlüğümüzün beyazının mücadelesidir.

“DÜNYA YİNE DE DÖNECEKTİR”

Yaptıklarının adını farklı koymaya çalışsalar da sırları dökülen illüzyonlar, halüsinasyonlar bilim ve gerçek duvarına çarpmakta, hayal tacirleri daha da saldırganlaşmaktadırlar. Şimdilik güçlü olabilirler ama sürekli söylediğimiz gibi hakikatler er ya da geç ortaya çıkacaktır. TTB’ye ve onun temsilcilerine verilen sorumluluklar halk sağlığını korumak ve geliştirmek, kolay, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti için çalışmak, meslek ahlakını korumak ve geliştirmek, tıp eğitiminin niteliğini korumak, meslek çıkarlarını her platformda savunmak, üyelerinin maddi ve manevi haklarını korumak ve geliştirmektir. Bugün bu sorumluluklarımız nedeniyle soruşturmalara, davalara maruz kalabiliriz ama bilime ve etiğe güveniyoruz. Cesaretimiz de buradan gelmektedir. Bugün mahkemelere düşen ayrıcalıklı zümreler ve onların çıkarları için değil toplum, etik ve bilimsel akıl için karar vermektir. Engizisyon mahkemeleriyle dünyanın dönmesini durdurabileceklerini zannedenlere karşı en güzel cevabı hem mahkemeler hem toplum çok yalın ve bir o kadar da güçlü bir şekilde verecektir. Dünya yine de dönecektir.”

Kaynak: anka