DİLAN KUTLU Kırşehirli çiftçinin traktörü haczedildi, şekerpancarı tarlada kaldı. 60 yaşındaki çiftçi Erol Tilki, AKP Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli’yi arayarak traktörünün haczedildiğini söylediğini ve “Benim yapacak bir şeyim yok” karşılığını aldığını aktardı. Çiftçi, “Tam hasat zamanı. 60 dönüm pancarım var. 100 dönüm ekinim var. Ben bu yaştan sonra ne yapayım? Traktörümü getirsinler. Ben taahhüt vereyim, senet vereyim. Ama mahsulümü satmadan nereden vereyim. 55 bin lira çektiğim borç. Nasıl 390 bin lira oluyor?” dedi. Kırşehir’in Değirmenkaşı Köyü’nden çift Erol Tilki, bir başka çiftçiye kefil olduğu için traktörü haczedildi. Şekerpancarı hasadı yaklaşırken traktörünün haczedildiğini söyleyen çiftçi, “Hani köylünün malı bağlanmıyor, çiftçinin traktörüne el konulmuyordu” diye sitem etti. "AK PARTİ MİLLETVEKİLİNİ ARADIM, 'BENİM YAPACAK BİR ŞEYİM YOK' DEDİ" ANKA Haber Ajansı’na konuşan çiftçi Erol Tilki başından geçenleri şöyle anlattı: “Elimden traktörümü aldılar. Pancarım tarlada kaldı. Zor durumdayım diye yalvardım bankaya. Zorla beni kandıraraktan, ‘Gel seninle bir senet imzalayalım getireyim traktörünü’ diye aldı götürdü. Kefilliğimden dolayı çok zor durumdayım. Nerelere gideceğimi bilemedim. Kırşehir’de AK Parti Milletvekili Mustafa Kendirli’yi aradım. Durumumu anlattım ‘Sayın vekilim benim motorumu (traktör) bağladılar. Banka götürüyor dedim, ‘Benim yapacak bir şeyim yok’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı’ma herkese yalvarıyorum. Tam hasat zamanı. 60 dönüm pancarım var. 40 dönüm yoncam var. 100 dönüm ekinim var. Ben borcumu ödemekle mükellef bir çiftçiyim. Oğlum koyun aldı. Koyun kredisi kullandı. 400 milyara (bin TL) imza attım. Onu mu ödeyeceğim? 50 bin liralık krediye 450 bin lira diyerekten elimden motorumu aldılar gittiler şaşırdım. "TRAKTÖRÜMÜ GETİRSİNLER" Hani köylünün malı bağlanmıyor, çiftçinin traktörüne el konulmuyordu. Ben bu yaştan sonra ne yapayım? 60 yaşındayım. Boynuma ip bağlayıp da asayım mı kendimi? Sayın yetkililerden yardım istiyorum. Ben borcumu kuruşuna kadar ödeyeceğim. Traktörümü getirsinler. Ben taahhüt vereyim, senet vereyim. Ama mahsulümü satmadan nereden vereyim. 55 bin liraya benim çektiğim borç. Nasıl 390 bin lira oluyor? Parayı mı bilmiyorlar, yoksa bizi hafife mi alıyorlar? Bir litre mazotu 7 liraya alıyorsun. Bir ton gübreyi 6 bin 600 liraya alıyorsun. Ben ne kaldıracağım (kar etmek) buradan ya.”