Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip ediliyor. Kurul, güçlendirdiği makro ihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacaktır” denildi.

Merkez Bankası'nın haziran ayı PPK toplantısının özeti, 25 madde halinde yayınladı. PPK toplantı özetinin ilk 7 maddesinde enflasyon gelişmeleri şöyle aktarıldı:  

“FİYATLARDA YÜKSELİŞ SÜRDÜ: Tüketici fiyatları mayıs ayında yüzde 2,98 oranında arttı, yıllık enflasyon 3,53 puan yükselerek yüzde 73,50 oldu. Tüketici yıllık enflasyonundaki artış alt gruplar geneline yayılırken bu gelişmeye en belirgin katkı temel mal ve hizmet gruplarından geldi. Temel malda yıllık enflasyon, tüm alt gruplarda yükseldi. Hizmet grubunda yıllık enflasyon ulaştırma hizmetlerinde görece yatay seyrederken lokanta-otelde daha belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda arttı. Gıda grubunda yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada sebze fiyatlarında görülen kısmi düzeltmenin etkisiyle gerilerken işlenmiş gıdada yükseliş sürdü. Enerji enflasyonu görünümünde şebeke suyu ve akaryakıt kalemlerindeki gelişmeler öne çıktı. Uluslararası emtia fiyatları, yurt içi enerji fiyatlarındaki artışlar ve tedarik zincirinde süregelen aksamalar neticesinde üretici fiyatlarındaki yükseliş sürdü. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları arttı.

KIRMIZI ET, BEYAZ ET, SÜT, PİRİNÇ VE KURUYEMİŞ KALEMLERİNDE FİYATLAR ARTTI: Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları mayıs ayında yüzde 1,63 oranında arttı. Grup yıllık enflasyonu 2,53 puan yükselerek yüzde 91,63 oldu. İşlenmemiş gıdada yıllık enflasyon 3,06 puan düşüşle yüzde 97,61 seviyesine gerilerken işlenmiş gıdada 7,92 puan artışla yüzde 86,01 seviyesine ulaştı. İşlenmemiş gıdada, mevsimsellikten arındırılmış taze meyve ve sebze fiyatları sebze fiyatlarında gözlenen düzeltmenin etkisiyle gerildi. Taze meyve ve sebze dışında kırmızı et, beyaz et, süt, pirinç ve kuruyemiş kalemlerinde fiyat artışları görüldü. Yumurta fiyatları ise düştü. İşlenmemiş gıda enflasyonundaki düşüşe karşın işlenmiş gıda enflasyonu yükselmeye devam etti. Tahıl fiyat gelişmelerinin yansımalarının görüldüğü ekmek ve tahıllar kaleminde fiyatların yüzde 3,65 oranında artmasıyla yıllık enflasyon yüzde 90,69 oldu. Ekmek ve tahıl dışı işlenmiş gıdada aylık fiyat artışı daha belirgin olurken bu gelişmede peynir ve diğer süt ürünleri başta olmak üzere katı-sıvı yağlar, çay-kahve, et ürünleri, şeker ve bağlantılı ürünler öne çıktı.

ENERJİ FİYATLARI ARTTI: Enerji fiyatları mayıs ayında yüzde 2,90 oranında yükseldi. Grup yıllık enflasyonu 3,01 puanlık artışla yüzde 121,21’e ulaştı. Yönetilen ve yönlendirilen kalemlerden şebeke suyunun yanı sıra Türk lirası cinsi petrol fiyatlarına bağlı olarak akaryakıt fiyatları bu gelişmede temel belirleyiciler oldu. Bu dönemde başta kömür olmak üzere katı yakıt fiyatlarındaki yükselişler sürerken uluslararası bütan ve propan fiyatlarına istinaden tüp gaz fiyatlarında bir miktar azalış görüldü.

LOKANTA-OTEL GRUBUNDA DAHA BELİRGİN FİYAT ARTIŞLARI OLDU: Hizmet fiyatları mayıs ayında yüzde 3,73 oranında arttı. Grup yıllık enflasyonu 3,60 puan yükselişle yüzde 45,78 oldu. Yıllık enflasyon ulaştırma hizmetlerinde görece yatay seyrederken lokanta-otel grubunda daha belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda yükseldi. Lokanta-otel alt grubunda yıllık enflasyon 7,57 puan yükselişle yüzde 76,83 seviyesine ulaşırken ulaştırma hizmetlerinde grup yıllık enflasyonu baz etkisiyle yüzde 78,16 seviyesinde yatay bir görünüm sergiledi. Diğer hizmetler alt grubu fiyatları yeniden başlayacak olan hac ziyaretlerinin ağırlıkta olduğu paket tur kalemi öncülüğünde yüzde 2,97 oranında yükselirken mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler kirada aylık artışların bir miktar hızlandığına işaret etti.

YILLIK ENFLASYON TÜM ALT GRUPLARDA YÜKSELDİ: Temel mal yıllık enflasyonu mayıs ayında 3,74 puanlık artışla yüzde 65,32 oldu. Yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseldi. Dayanıklı mal fiyatları mayıs ayında mobilya, otomobil ve beyaz eşya kalemleri öncülüğünde yüzde 2,14 oranında arttı. Böylelikle dayanıklı tüketim mallarında yıllık enflasyon yüzde 76,75 seviyesine ulaştı. Diğer temel mallarda grup aylık enflasyonu yüzde 3,94 olmuş; bu gelişmede ev ile ilgili temizlik malzemeleri, kişisel bakım ürünleri ve konutun bakım onarımına yönelik malzemeler kalemleri öne çıkarken fiyat artışlarının grup geneline yayıldığı görüldü. Giyim ve ayakkabı grubu fiyatları mayıs ayında yüzde 4,63 oranında yükseldi, yıllık enflasyon 3,52 puan artışla yüzde 29,27 oldu.

ALKOLLÜ İÇECEKLER VE TÜTÜN ÜRÜNLERİ FİYATLARININ AYLIK TÜKETİCİ ENFLASYONUNA KATKISI 0,28 PUAN OLDU: Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları mayıs ayında yüzde 6,53 oranında yükseldi. Yıllık enflasyon yüzde 66,62 oldu. Bu gelişmede üretici firmalar kaynaklı yapılan fiyat artışları belirleyici olurken bu grubun aylık tüketici enflasyonuna katkısı 0,28 puan oldu.

CARİ YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 64,59 OLDU: Piyasa Katılımcıları Anketi haziran ayı sonuçlarına göre cari yıl sonu enflasyon beklentisi 6,67 puanlık artışla yüzde 64,59, gelecek 12 aya ilişkin enflasyon beklentisi 4,63 puan artışla yüzde 37,91 seviyesine yükseldi. Gelecek 24 aya ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 22,04 oldu.”

Enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler ise 10 madde halinde şöyle açıklandı:

“JEOPOLİTİK RİSKLER DEVAM EDİYOR: Sürmekte olan jeopolitik riskler yılın ilk yarısında devam etti. Dünyada iktisadi faaliyetin zayıflamasına sebep oldu. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam ediyor.

YÜKSEK KÜRESEL ENFLASYON VE PİYASALAR YAKINDAN İZLENİYOR: Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, temel gıda ve enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açıyor. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izleniyor. Bununla birlikte gelişmiş ülke merkez bankaları, artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurguluyor. Bu çerçevede, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artıyor. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretleri artıyor.

YURT DIŞI YERLEŞİKLERİN PORTFÖY POZİSYONLARI SINIRLI KALMAYA DEVAM EDEBİLİR: Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında küresel risk iştahına paralel olarak haziran ayında hem borçlanma senetlerinden hem de hisse senedi piyasalarından çıkışlar devam etti. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutuyor. Söz konusu risklerin Türkiye’ye yönelik portföy akımları kanalıyla yaratabileceği etkiler, yurt dışı yerleşiklerin portföy pozisyonlanmalarındaki mevcut seviyeler dikkate alındığında daha sınırlı kalmaya devam edebileceği değerlendirildi.

GÜÇLÜ NEGATİF ARZ ŞOKLARI ETKİLİ OLMAYA DEVAM EDİYOR: Enflasyonda gözlenen yükselişte, jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam ediyor.

ENFLASYON ENERJİ BAŞTA OLMAK ÜZERE DİĞER ALT GRUPLARDA ARTTI: Jeopolitik gelişmeler neticesinde, enerji ve tarım ürünleri başta olmak üzere emtia fiyatlarında gözlenen yüksek seviyeler, tedarik zincirlerinde süregelen aksaklıklar ve yurt içi enerji maliyetlerindeki artışlar üretici fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyon ara mallarında yataya yakın seyrederken enerji başta olmak üzere diğer alt gruplarda artmıştır. Enerji üretici fiyatları aylık bazda yüzde 27,65 oranında artarken özellikle doğal gaz fiyatlarındaki yükseliş belirgin oldu.

BİR ÖNCEKİ ÇEYREĞE KIYASLA İNŞAAT SEKTÖRÜ BÜYÜMEYİ SINIRLADI: İktisadi faaliyet, 2022 yılının ilk çeyreğinde güçlü seyrini sürdürdü. Bu dönemde Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) yıllık bazda yüzde 7,3, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle ise bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,2 oranında arttı. Üretim yönünden değerlendirildiğinde, ilk çeyrekte yıllık büyümenin temel belirleyicileri hizmetler ve sanayi sektörü olurken inşaat sektörü büyümeyi sınırladı. Harcama yönünden bakıldığında yıllık büyümenin temel sürükleyicisi özel tüketim öncülüğünde nihai yurt iç talep olurken net ihracatın yıllık büyümeye katkısı 3,5 puan oldu. Yatırımların alt kalemlerinden makine-teçhizat yatırımları ise yıllık bazdaki artış eğilimi sürdü. Nitekim yılın ilk çeyreği itibarıyla makine-teçhizat yatırımları ile net ihracatın milli gelir içindeki payı son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

SANAYİ CİRO ENDEKSLERİ, YURT DIŞI TALEBİN SANAYİ ÜRETİMİNİ DESTEKLEDİĞİNİ GÖSTERDİ: Kapasite kullanım seviyeleri ve dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte sürdü. Sanayi üretimi, nisan ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yatay seyretti. Böylelikle üretim, nisan ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 oranında arttı. Bu dönemde ihracat payının yüksek olduğu sektörlerin sanayi üretiminde kuvvetli artış gerçekleşti. Sanayi ciro endeksleri de yurt dışı talebin sanayi üretimini desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Perakende satış hacim endeksleri ise nisan ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla arttı. Bu yurt içi talepteki toparlanmanın sürdüğüne işaret etti.

KARTLA YAPILAN HARCAMALAR NİSAN-MAYIS DÖNEMİNDE YURT İÇİ TALEPTE TOPARLANMA EĞİLİMİNİ TEYİT ETTİ: İmalat sanayii firmalarının gelecek 12 aylık döneme ilişkin yatırım eğilimleri yüksek seyretmeye devam ediyor. Firmaların kayıtlı iç ve dış piyasa siparişleri ile geleceğe yönelik sipariş beklentilerine bakıldığında yılın ikinci çeyreğinde dış talebin destekleyici seyrini sürdürdü. Öte yandan, kartla yapılan harcamalar, nisan-mayıs döneminde yurt içi talepte toparlanma eğilimini teyit etti.

ANKET GÖSTERGELERİ VE YÜKSEK FREKANSLI VERİLER, İSTİHDAMDAKİ ARTIŞ EĞİLİMİNİN KORUNDUĞUNA İŞARET ETTİ: İşgücü piyasasındaki gelişmeler iktisadi faaliyetle uyumlu bir görünüm sergiliyor. Nisan ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak toplam istihdam, bir önceki aya göre yüzde 1,4 oranında (yaklaşık 408 bin kişi) arttı. İş gücüne katılım oranının 0,7 puan artmasıyla mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, bir önceki aya göre yataya yakın seyrederek yüzde 11,3 oldu. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, istihdamdaki artış eğiliminin korunduğuna işaret etti.

CARİ AÇIK 25,7 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ: Son dönemde enerji ithalatındaki kuvvetli seyir, cari işlemler dengesini etkilemeye devam ediyor. Cari işlemler dengesi (CİD), 2022 yılı nisan ayında 2,7 milyar dolar açık verirken yıllıklandırılmış cari açık 1,2 milyar dolar artışla 25,7 milyar dolara yükseldi. Geçici dış ticaret verileri, mayıs ayında ihracatın gücünü koruduğuna, ithalatın ise enerji fiyatları kaynaklı olarak yüksek seyretmeye devam ettiğine işaret etti. Öte yandan, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği sayesinde, diğer ülkelere yapılan ihracattaki artışla sıcak çatışma nedeniyle gözlenen kısa dönemli bölgesel kayıpların telafi edildiği ve bölgesel ihracatın çatışma öncesi dönemdeki seviyesinin üzerine çıktı. Dış ticaret açığında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğilimi, cari işlemler dengesini desteklemeye devam etti. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı iyileşmelerin yanında enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etti. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor.”

PPK, para politikasını ise 8 maddede değerlendirdi. Söz konusu değerlendirme şöyle:

“TEMKİNLİ BİR YAKLAŞIMLA FİYAT İSTİKRARI HEDEFİNE ULAŞILMAYA ÇALIŞILACAK: Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.

LİRALAŞMA ODAKLI YAKLAŞIMA DEVAM EDİLECEK: Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecek. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip ediliyor. Kurul, güçlendirdiği makro ihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulayacak.

KURUL, POLİTİKA FAİZİNİN SABİT TUTULMASINA KARAR VERDİ: Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörüyor. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.

PARA TAKASI MİKTARININ AZALTILMASI VE DÖVİZ REZERVLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİNE ODAKLANILACAK: Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam ediyor. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacak.

GETİRİ EĞRİSİ BÜTÜN VADELERDE AŞAĞI KAYIYOR: Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecek. Bu kapsamda atılan adımlar sonrasında uzun vadeli sabit getirili ve Türk lirası cinsi menkul kıymet faizlerinin politika faizine yakınsadığı ve getiri eğrisinin para politikasının etkinliğini artıracak şekilde bütün vadelerde aşağı kaydığı izleniyor. Benzer şekilde Kurul, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artıracak yönde gelişiminin önemli olduğunu değerlendirdi.

GEREKLİ POLİTİKA TEDBİRLERİNİN OLUŞTURULMASINA DEVAM EDİLİYOR: Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam ediliyor.

HEDEFE ULAŞILINCAYA KADAR ELDEKİ TÜM ARAÇLAR LİRALAŞMA STRATEJİSİ İÇİN KULLANILACAK: TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

MAKROEKONOMİK VE FİNANSAL İSTİKRAR ÜLKE RİSK PRİMLERİNDEKİ DÜŞÜŞ SAĞLAYACAK: Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecek. Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacak.

BÜTÜNCÜL MAKRO POLİTİKA BİLEŞİMİ DESTEKLENİYOR: Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını destekleniyor."

Kaynak: anka