ESRA NUR PERVAN Trabzon'un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı'nda, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un katılımıyla ayin düzenlendi. Hristiyan inancına göre Meryem Ana'nın Göğe Yükseliş Günü’nde yapılan ayine çok sayıda din insanı ve Ortodoks vatandaş katıldı. Bartholomeos, ayin sonrası, “Birbirimizi daha iyi tanıyalım, insanları sevelim, farklı kültürleri sayalım. Bu topraklar örnek olsun. Çevre ülkeler ilham alsın” dedi. Sümela Manastırı’nda bu yıl dokuzuncusu düzenlenen ayine katılacak olan vatandaşlar, sabahın erken saatlerinde Sümela Manastırı’ndaki yerlerini aldılar. Manastırın çevresinde üst düzey güvenlik önlemleri alınırken manastırda çok sayıda sağlık personeli, polis ve jandarma ekipleri hazır bulundu. Ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetti. Bartholomeos, ayin sonrası yaptığı açıklamada, “Asırlardan beri dimdik duran Sümela Manastırı’nda Meryem Ana’yı anmaya, duamızı sunmaya, şefaatine sığınmaya yeniden nasip olmak, bizler için Tanrı’nın büyük bir lütfudur” dedi. Bartholomeos, şöyle konuştu: “İNANCIMIZA GÖRE MERYEM ANA, İNSANLIĞA FERAHLIK, İNCİNENLERE YARDIM, FAKİRLERE NAFAKA, HASTALARA ŞİFA, EZİLENLERE KORUMA, ÖKSÜZLERE YARDIM SAĞLAR” “Yurt içinden ve dışından gelen değerli cemaatimiz, ayinimize katılan saygıdeğer dostlar, Yüce Rabbimizin inayetiyle bu yılda validemiz Meryem Ana’mızın huzurunda olmaktan büyük bir minnettarlık ve mutluluk duymaktayız. Özellikle Maçka'nın Mela tepesinde, bu dik yamaçta, zorlu iklim koşullarına rağmen asırlardan beri dimdik duran Sümela Manastırı’nda Meryem Ana’yı anmaya, duamızı sunmaya, şefaatine sığınmaya yeniden nasip olmak, bizler için Tanrı’nın büyük bir lütfudur. 15 Ağustos, Hristiyan alemi için kutsal olduğu kadar özel ve mühim de bir gündür. Meryem Ana'nın Göğe Yükseliş Günü olarak kutlanan bu bayram öncesinde 15 gün boyunca oruç tutar, dua eder ve güçlü bir inanç yoğunluğu içinde bu dönemi geçiririz. İnancımıza göre Meryem Ana, insanlığa ferahlık, incinenlere yardım, fakirlere nafaka, hastalara şifa, ezilenlere koruma, öksüzlere yardım sağlar. “BU ETKİNLİK VESİLESİYLE 2010 YILINDAN BERİ GELDİĞİMİZ TRABZON VE ÇEVRE İLLERİN HALKINI ÇOK SEVDİK” Hemen her gün ibadetlerimizde kendimiz ve ailemizin bir ihtiyacını paylaştığımız Meryem Ana'ya, buradan, bu kutsal mekândan, ülkemize, komşularımıza ve tüm insanlığa barış, mutluluk ve sağlık bağışlaması için yakarıyoruz. Bu kutsal günün bereketi sizleri ve ailenizi korusun. Maneviyatı yüksek bu günde bu mekânda bulunmamızı sağlayan devlet yöneticilerimize, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'a şükranlarımızı sunarız. Yıllarca bu sarp kayalarda çalışarak Sümela Manastırı’nın ruhuna ve tarihine uygun korunabilmesi için hassasiyet ve emek veren tüm emekçi kardeşlerimize; mühendis, uzman ve işçilere, yerel makamlara ve tabii ki Trabzon halkına şükran ve teşekkürlerimizi ifade ederiz. Bu etkinlik vesilesiyle 2010 yılından beri geldiğimiz Trabzon ve çevre illerin halkını çok sevdik.” “BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ TANIYALIM, İNSANLARI SEVELİM, FARKLI KÜLTÜRLERİ SAYALIM. BU TOPRAKLAR ÖRNEK OLSUN” Bir önceki ayine gelişinde Trabzonspor maskesi takan Bartholomeos, şampiyon olan Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlarken ve geçen günlerde Balıklı Rum Hastanesi’nde çıkan yangınla ilgili şunları söyledi: “Candan misafirperverlikleri bizleri her zaman mesut etti. Hele bu gelişimizde sportif alanda şampiyonluğu kazanmış bir Trabzon'a gelmek, bizleri ziyadesi ile bahtiyar etti. Bu başarının devamını dileriz. Bizleri Trabzon'la bütünleştiren, gelmemize vesile olan eski Drama Metropoliti Pavlos'u bugün burada anmadan geçemeyeceğiz. Bu şehrin ve insanlarının aşığı olan müteveffa Pavlos kardeşimizin ani vefatı bizleri bu yıl buruk ve öksüz bıraktı. Onun anısını ve bağlılığını yaşatmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde bizleri ve hepimizi üzen Balıklı Rum Hastanesi Yaşlılar Yurdu yangınıyla maalesef yine ortak acılarda buluştuk. Binada herhangi bir can kaybı yaşanmamış olmasının yanı sıra farklı kesimlerden, farklı inançlardan birçok kişinin acımızı paylaşması acılarımızı biraz olsun hafifletti. Bu, bir mucizeydi. Yaşlı ve hastalarımızı kurtaran, kendi hayatlarını hiçe sayarak insanlık örneği gösteren komşularımıza, halkımıza ve yöneticilerimize yeniden teşekkürü bir borç biliriz. Bu anlamlı dayanışma kültürünü koruyalım, geliştirelim. Birbirimizi daha iyi tanıyalım, insanları sevelim, farklı kültürleri sayalım. Bu topraklar örnek olsun. Çevre ülkeler ilham alsın. İnsanlığın huzura ve güvende hissetmeye ihtiyacı ve mutlu olmaya hakkı vardır. Ümidini Meryem Ana'ya teslim eden herkesin duasının kabulünü dileriz. Tekrar görüşmek üzere, Allaha emanet olun.”