Sabancı Holding ve Skoda Transportation’ın ana ortağı PPF Grup çatısı altında faaliyet gösteren otobüs ve midibüs üreticisi TEMSA'nın CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu "2021’in bizim için en büyük başarılarından biri ihracattaki güçlü konumumuzu pekiştirmemiz oldu. Bu alanda gerek yenilikçi ürünlerimiz gerekse güçlendirdiğimiz bayi ağımızla ihracatımızı da yine adetsel bazda yüzde 144 oranında artırdık ve 18 farklı ülkeye araç satışı yaptık" dedi.

2020 yılının sonundan itibaren Sabancı Holding ve Skoda Transportation’ın da hissedarı olan PPF Group ortaklığında faaliyetlerini sürdüren TEMSA, yeni ortaklık yapısı altındaki ilk yılını tamamladı. TEMSA’nın 2021 yılı iş sonuçlarına ilişkin basın toplantısı da bugün İstanbul'da düzenlendi.

TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, pandeminin ve aşı çalışmalarının gölgesinde geçen bir yılı geride bıraktıklarını belirterek şunları söyledi:

“Turizm ve taşımacılık endüstrileri, belki de dünyada pandeminin direkt etkisini en yoğun şekilde hisseden sektörler. Bununla birlikte, yurt dışında ABD, Almanya, Fransa, İngiltere gibi öncelikli pazarlarımızda Covid kaynaklı endişelerin yanında, sosyal ve siyasi anlamda da çok sayıda olağanüstü gelişmeye tanıklık ettik. Tüm bunlara ve TEMSA’nın son yıllarda yaşadığı zorlu süreçlere rağmen, 2021 yeniden yükselişe geçtiğimiz; TEMSA’nın parlak günlerine geri dönüşünü başlattığımız başarılı ve sembolik bir yıl oldu. Sabancı Holding’in yanı sıra kardeş şirketimiz Skoda Transportation’ın bilgi birikimi ve teknolojik gücüyle önümüzdeki dönemde bu başarıları çok daha üst seviyelere taşıyacağız."

2021 sonuçlarına ilişkin detayları paylaşan Doğancıoğlu şu bilgileri verdi:

18 ÜLKEYE ARAÇ SATTIK, İHRACATI YÜZDE 144 ARTIRDIK: Otobüs, midibüs ve hafif kamyon segmentinde yaklaşık 2000 adetlik araç satışı gerçekleştirdik. 2021’in bizim için en büyük başarılarından biri ihracattaki güçlü konumumuzu pekiştirmemiz oldu. Bu alanda gerek yenilikçi ürünlerimiz gerekse güçlendirdiğimiz bayi ağımızla ihracatımızı da yine adetsel bazda yüzde 144 oranında artırdık ve 18 farklı ülkeye araç satışı yaptık. TEMSA’nın toplam satış adeti de geçtiğimiz yıla göre yüzde 122 yükseldi.

İLKLERLE DOLU BİR YILI GERİDE BIRAKTIK: TEMSA’nın uzun yıllara dayanan elektrikli araç yolculuğunun ilk meyvesini geçtiğimiz yıl içinde aldık ve TEMSA tarihinin ilk elektrikli araç teslimatını geçtiğimiz yıl içinde İsveç’e gerçekleştirdik. Diğer yandan, kardeş şirketimiz Skoda’nın logolarını taşıyan ilk elektrikli araçlarımızı da Adana’daki fabrikamızda üreterek Prag’a teslim ettik. Yine Romanya, Sırbistan, Buzau, Arad, Druskininkai ile yaptığımız anlaşmalarla TEMSA’nın elektrikli araçları bu ülkelerde de yollarda olacak. Ayrıca şehirler arası yolculuk için tasarladığımız elektrikli aracımız bugün ABD’nin California eyaletinde, dünya teknoloji devlerine ev sahipliği yapan Silikon Vadisi’nde pilot uygulamalarına devam ediyor. Yurt dışında bunları yaparken, yurt içinde de ASELSAN ile birlikte geliştirdiğimiz Türkiye’nin ilk yüzde 100 yerli elektrikli otobüsünün yollara çıkması için Samsun Büyükşehir Belediyemiz ile imzaları attık.

1 ELEKTRİKLİ ARACIMIZ, YILDA 1400 TON KARBONDİOKSİTİ ORTADAN KALDIRIYOR: Elektrikli araçlar TEMSA’nın sürdürülebilirlik ve teknoloji vizyonunun en önemli göstergesi. Bizim elektrikli araçlar konusundaki vizyonumuzun temelinde birkaç unsur var. İlki çevreye karşı sorumluluğumuz. Uluslararası Enerji Ajansı’nın araştırmasına göre, yakıt kaynaklı global emisyonun yüzde 24’ünü ulaşım sektörü sağlıyor. Bunun yüzde 75’i de kara araçlarından kaynaklanıyor. Toplu taşıma araçları doğası itibariyle emisyonu azaltıyor. Bir de bunun üzerine elektriklenmeyi ve hidrojeni koyduğumuzda çarpan etkisi yaratıyor. 9 metrelik şehir içi otobüs ortalama 60 aracı trafikten kaldırıyor. Ya da 12 – 18 metrelik bir belediye otobüsü 90 ila 120 otomobili trafikten kaldırabiliyor. Örnek olarak; sadece bir tane Avenue Electron aracımız, yılda yaklaşık 528.000 litreye kadar yakıt tasarrufu sağlayabiliyor. Bu da yılda yaklaşık bin 400 ton karbondioksit salınımının durdurulması anlamına geliyor.

2030 VE 2040 TAAHÜTLERİNE ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ: Ülke olarak, 2040'tan itibaren tüm yeni kamyon ve otobüslerin karbondioksit salınımının sıfıra indirilmesi taahhüdünde bulunduk. 2030’a geldiğimiz de de bu oranı yüzde 30’a ulaştırmak zorundayız. Biz TEMSA olarak ülkemizin bu taahhütlerine sadece uymakla kalmayacağız; aynı zamanda bu konuda öncülük edeceğiz. Kendi yol haritamızı da buna göre hazırladık. İhracatımızın şu an yüzde 6’sı bu sıfır emisyonlu elektrikli araçlardan geliyor. Bu oran her yıl artacak ve 2025’te hedefimiz bu oranı yüzde 80’e çıkarmak. Ayrıca 2025 yılında toplam otobüs hacmimizin yarısından fazlasını elektrikli araçlarla karşılayacağız.

KİLOGRAM BAŞINA İHRACATIMIZ TÜRKİYE ORTALAMASININ 20 KATI: TEMSA, teknolojik ürünleriyle, kendi sektöründe katma değerli ihracata da öncülük ediyor. 2021 yılı ülke ihracatımızın kilogram birim değeri yaklaşık 1,3 dolar. Bu bizim sektörümüzde 10-11 dolar civarında. TEMSA’nın ihracatına baktığımızda da konvansiyonel araçlarda bu rakam 20 dolar civarındayken elektrikli araçlarda bu 30 doların dahi üzerine çıkıyor. Yani TEMSA bugün ülkemiz ihracatına da çok önemli katkılar sunuyor. Elektrikli araçların yaygınlaşması bu katkıyı ciddi şekilde pekiştirecektir. Burada en büyük avantajımız TEMSA’nın artık otomotiv odaklı bir teknoloji şirketine dönüşümünü tamamlamamış olmamız. Her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye ayıran, inovasyonu bir şirket kültürü olarak benimsemiş, Adana’da bulunan TEMSATech yapılanmasıyla kendi batarya paketlerini dahi geliştirme kabiliyetine erişmiş ve teknolojisini her geçen gün geliştiren TEMSA, önümüzdeki dönemde de faaliyet gösterdiği tüm alanlarda sektöre öncülük etmeyi sürdürecektir.

TOPYEKÛN BİR SEFERBERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR: Elektrikli araçlar konusunda Türkiye'de topyekun bir seferberliği ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Biz teknolojimizle, altyapımızla, insan kaynağımızla buna hazırız. Türk sanayisi, Türk otomotiv sektörü buna hazır. Şu an elimizde çok büyük bir fırsat var. Hem ekonomik hem de çevresel kazanımları düşündüğümüzde elektrikli araçlar ülkemizin iktisadi kalkınmasına da ışık tutacak konulardan biri. Elektrikli araçların ilk yatırım maliyeti konvansiyonel araçlara göre biraz daha yüksek. Ancak 5-6 yıllık kullanımda bunların dizel araçlardan çok daha ekonomik olduğunu da hepimiz biliyoruz. İlk yatırım maliyetindeki zorluğu aşmak, yerel yönetimlerin finansman zorluğunu giderebilecek bir teşvik sistemi ya da mali destek olursa elektrikli otobüslerin toplu ulaşımda kullanımı da hızla artacaktır.

 

Kaynak: anka