Haber: ESRA ALUS Kamera: GAYE ŞEYMA CAN

Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) emekli olmalarını sağlayacak kanun teklifi halen TBMM'ye sunulmadı. Ancak yasanın çıkması halinde 2 milyon 250 bin vatandaşın emeklilik işlemlerini yapacak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) personeli, borçlanma ve hemen emekli olma imkanı yakaladığı düşüncesiyle on binlerce vatandaşın başvuruları nedeniyle şimdiden fazla mesaiye başladı. Aylık 50 saati geçmemek üzere, saat başı 27 lira olarak belirlenen fazla mesai ücretinin yeterli olmadığını belirten Büro Emekçileri Sendikası (BES) İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Zeynep Kışlak Yıldırım, bu para yemek ve yol masrafına gideceği için mesai ücretinin aylık 3 bin liraya çıkarılması gerektiğini söyledi.   

Yaşa takılmadan emekli olma imkanından faydalanmak isteyenlerin doğum ve askerlik borçlanması için yaptığı başvurular öncesinde de yoğun iş temposunda çalışan SGK emekçilerinin, EYT ile ilgili yasanın çıkmasının ardından iş yüklerinin 3 katına çıkması bekleniyor. Bu kapsamda 9 Ocak’ta SGK Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü ile taşra teşkilatı personeline fazla çalışma ücreti ödenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre; SGK personeline, 1 Haziran’a kadar, aylık 50 saati geçmemek üzere saat başı 27 lira fazla mesai ücreti ödenecek. Ancak SGK emekçileri, bir süredir doğum ve askerlik borçlanmaları ile Cumhurbaşkanı'nın emeklilik müjdesi vermesinin ardından, yasanın çıktığını zanneden vatandaşların yüz binleri bulan başvuruları nedeniyle 31 Aralık gecesi ve cumartesi-pazar günleri de dahil olmak üzere fazla mesai yapmaya başladılar.

Özellikle büyük şehirlerde geçim sıkıntısı çeken SGK emekçilerinin, EYT işlemleri nedeniyle iş yüklerinin de 3 katına çıkacağını belirten BES 2 No’lu Şube Başkanı Zeynep Kışlak Yıldırım, sendikaların artık çay ve simit hesabı yapmayı bıraktığını, mevcut sorunlar ve fazla mesai için belirlenen saat başı 27 liralık mesai ücretinin yeterli olmadığını söyledi.

Yıldırım, süreçle ilgili olarak ANKA Haber Ajansı’na şunları anlattı:

“BAZI SERVİSLERDE ZATEN MESAİLER BAŞLAMIŞ DURUMDA: 9 Ocak’ta yayınlanan Resmi Gazete'deki ücrete göre 5,40 liradan günlük 5 saati geçmemek üzere mesai hesaplaması yapıldı. Yani bir saatlik mesai ücretinin karşılığı 27 lira. EYT ile ilgili yapılan ilk açıklamayla birlikte bize bağlı olan Beyoğlu, Unkapanı, Şişli SGK’den uzun kuyruklar oluştu. Bunların resimleri sendikaya geldi. Şu an özellikle işe başlamalar, hesaplamaların yapıldığı servislerde mesailer başlamış durumda.

EYT YASALAŞINCA İŞ YÜKÜ 3 KATA ÇIKACAK: SGK'da zaten normal rutin de çok yoğundur. EYT açıklamasından sonraki günlerde doğum ve askerlik borçlanması talebi aldılar. Bunun da gerekçesi şuydu; yılbaşından sonra yeniden değerlendirme oranı üzerinden fiyat artış olacaktı. İnsanlar, daha uygun fiyattan borçlanmak için başvuru yapmak istediler. Yani aralık itibariyle SGK çalışanları açısından iki kata çıkan bir iş yoğunluğu oldu. Şimdi EYT'nin çalışması başladıktan sonra bu 3 kata çıkacak diye biz hesaplıyoruz. Çünkü EYT Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdikten sonra, önceden dilekçe verenler tekrardan bir dilekçe verip hesaplama yaptırmaları gerekecek. Bu hesaplama yapılırken de uzun süreler, işte sigortası yatırılmayan, iş yerleri kapanan ile pirim birleştirmesi yapılacak olanlar var. Buradan da çok ciddi bir kaos ve iş yoğunluğu bekliyoruz.

SENDİKALAR ÇAY VE SİMİT HESABI YAPMAYI BIRAKTI: Kurum, bir saatlik fazla çalışmaya 27 lira mesai ücreti ödeyecek ama şu an akşam için verilen bir yemek ve servis hizmeti yok. Çalışanın İstanbul'da toplu ulaşımla evine gittiğini düşünürseniz, bir otobüse binmenin bedeli 10 lira. Eskiden sendikalarda çay ve simit hesabı yapardık. O hesabı yapmayı da bıraktık. İstanbul'da ortalama bir yerde bir çay, bir simitle akşam yemeğini geçiştirmeye çalışsanız bunun bedeli dahi 20 lira.

SGK EMEKÇİSİ İŞ YÜKÜ NEDENİYLE KAYIBA UĞRADI: SGK'da çalışan emekçi, zaten geçinme zorluğu ve iş yoğunluğu altında ezilirken EYT'nin ortaya getirmiş olduğu yeni iş yükü nedeniyle hem sosyal hem ekonomik olarak iş gücü açısından ciddi bir kayba uğradı. 3 saat üzerinden hesaplanan bir mesai ücreti var. Bunu 27 liradan hesapladığınızda 81 lira gibi bir rakam tutuyor. 81 lirayı emekçi alacak ama İstanbul koşullarında 81 lirayla özellikle akşam yemeği yeme şansı yok.

MANEVİ OLARAK DA KAYIP YAŞAYACAK: Ortalama sosyal güvenlikte çalışan bir emekçinin 8’de işten çıktığını varsayarsak 9’da evine gidecek ve sabah 8.30’da aynı tempoyla o işe yeniden başlamak zorunda kalacak. Burada şöyle bir duyguya kapılacak, ‘Mesai yaptım ama bunun karşılığını alamadım.’ Maddi manevi olarak bir kayıp yaşayacak. Yani adaletsizlik duygusuyla karşı karşıya kalacak.

BU ÖZEL HAYATINI ENGELLEYEN BİR DURUM HALİNE GELİYOR: Ebeveynler üzerinden hesaplama yapalım; çalışanın bir çocuğu varsa akşam yemek yapmak zorunda. Düşünün akşam saat 9’da eve gidiyorsunuz. Ertesi gün için de çocuklara yemek yapmak zorundasınız. Zaten aldığınız mesaiyi yemeğe verdiniz. Eve geldikten sonra çocukların ödevleriyle ilgilenmeniz gerekiyor. Bu aynı zamanda yani insanların özel hayatını da baskılayan, engelleyen bir durum. Ekonomik olarak kayıptasınız, çalışma saati olarak kayıptasınız ve yorgunluğunuz.

ÖDENECEK MESAİ EN AZ 3 BİN LİRA GİBİ BİR RAKAM OLMALI: Mesai ücreti eve giderken yorgun olsanız da mutlu hissettiren bir meblağ olmalı. Bu ücreti hesaplayalım; bugün bir çalışanın en asgariye doyacağı rakam 50 lira, eve giderken taksiye binmesi ise pek mümkün görünmüyor.  Toplu taşımada iki bilet kullansa şu koşullarda günlük 80 lira hesaplamış olduk bile. Bunun dışında birçok arkadaş şu an işleri toparlamak için cumartesi, pazar da mesaisiz çalışıyor. Yani mesai ücreti olarak verilecek ücret bu koşullarda zaten masraflara gidecek. Bana göre emeğin karşılığı olmasa da ödenecek mesai en az 3 bin lira gibi bir rakam olmalı. Bu rakam da servis ve yemeğin karşılanmasından sonraki rakam olmalı.

KAMU EMEKÇİSİ GİDERLERİNİ KARŞILAYAMAZ DURUMDA: Zaten İstanbul'da son iki üç yıldır özellikle kamu emekçisinin bir geçinme sorunu var. Korkunç kira artışları var. Kurumundaki yemek ücretlerine aylık olarak 400 lira ödüyorlar ve bu ocak ayında öğlen yemeklerine bir zam yapılması planlanıyor. 5. derecede olan üniversite mezunu bir Sosyal Güvenlik emekçisi aralık ayında 9 bin bin lira maaş aldı. Kurumun avukatlık kadrosunda olan evli ve çocuklu bir arkadaşım 14 bin lira maaş aldığını beyan etti. İstanbul’da 5 bin lira kiralık bir yer kalmadı. Emekçi kirasını ödedikten sonra bunun üzerinden öğlen 400 lira yemek parasını ödeyecek. Kamu emekçisi herhangi bir giderini karşılayamaz duruma geldi."

Konu ile ilgili olarak ANKA'ya ulaşan “Sosyal Güvenlik Emekçilerinin EYT düzenlemesiyle beraber katlanan mağduriyeti” başlıklı mektupta da personelin koşulları şöyle anlatıldı:

KAÇ SAAT ÇALIŞIRSAK ÇALIŞALIM AYLIK 50 SAAT KARŞILIĞI MESAİ ÜCRETİ ALACAKMIŞIZ: Bugün ne güzel bir haber aldık. 2,5 milyon insana hafta içi hafta sonu gece gündüz, hatta gerekirse sabaha kadar çalışacağımızın söylendiği şu dönemde mesai ücretlerimizin bir saat karşılığı 27 TL yapıldığını öğrendik. Üstelik kaç saat çalışırsak çalışalım aylık 50 saat karşılığı mesai ücreti alacakmışız.

DÖNER YİYEBİLİRİZ AMA YANINA AYRAN ALAMAYIZ: Mesela dört saat fazla mesai yaparsak bir döner yiyebiliriz ama yanına ayran alamayız. Neyse canım çay içeriz olmazsa. Sonra gecenin bir yarısı işten çıkınca eğer toplu taşıma aracı bulabilirsek onunla, bulamazsak taksiyle evimize döneriz. Sonra sabah tekrar aynı tempoyla işe başlarız.

İHALE YAPILMADIĞI İÇİN SU YOK: Eh hafta sonları servis yok, yemek yok, çay yok. İhale yapılmadığı için su yok. 50 saat için bin 350 TL hepimize hayırlı olsun.”    

 

Kaynak: anka