Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

İstanbul’da sağlık meslek örgütleri ve sendikaları, '8 Kasım Dünya Radyoloji Günü' nedeniyle bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde “Kanser olmak istemiyoruz” sloganıyla eylem yaptı. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD- DER) Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu, radyoloji çalışanlarının kanser ve birçok hastalıkla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Radyoloji alanında personel eksikliğini gidererek iş yükünü azaltacak şekilde istihdam yapılmalı. Taşeronluk uygulaması sonlandırılarak, görüntüleme hizmetlerinde çalışan radyoloji çalışanlarına güvenceli kadro verilmeli” dedi.

İstanbul Tabip Odası (İTO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), TÜMRAD- DER, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DİSK/ Dev Sağlık- İş), '8 Kasım Dünya Radyoloji Günü' öncesinde bugün, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde “Kanser olmak istemiyoruz” sloganıyla eylem yaparak, şua izninin (sağlık kuruluşlarının radyolojik ışınlara maruz kalınan veya maruz kalma riski yüksek olan bölümlerinde çalışan sağlık personeline, sağlık hakkını gözeterek yıllık izin hakkına ek olarak dört hafta tatil hakkı veren izin) de kaldırılmasına tepki gösterdi.

ASLAN: RADYOLOJİDE ÇALIŞANLAR PANDEMİDE CANLA BAŞLA BEDEL ÖDEYEREK ÇALIŞTI

“Radyasyon vitamin değildir”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz” ve “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz” sloganlarıyla fakülte bahçesinde kısa bir yürüyüş yapılmasının ardından konuşan SES Şişli Şube Eş Başkanı Abuzer Aslan, “Sağlık alanındaki sıkıntı ve sorunlarımızı dile getirirsek sayfalara sığmaz. Şunu net olarak söylüyoruz. Radyolojide çalışan arkadaşlarımız, pandemi boyunca canla başla bedel ödeyerek çalıştılar. Şua iznini de göz diktiler. Bir gece yarısı kanunları göz ardı ederek yönetmelikle kaldırtıyorlar. Biz buna karşıyız. Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri olarak şua hakkı, radyoloji çalışanlarının hakkı olduğunu dile getiriyoruz. Bu kabul edilemez” diye konuştu.

DEMİR: TEKNİKERLER DERHAL KADROYA ALINMALI

DİSK Dev Sağlık- İş adına konuşan Erdoğan Demir de “Biz böyle günlerde mesleki çalışmalarımızı, mesleki hayatlarımızı nasıl yükselteceğimizi tartışmak yerine maalesef hastane önlerinde, bahçelerinde sorunlarımızı yetkililere duyurmakla meşgulüz" dedi. Demir, daha sonra şunları dile getirdi:

"14 Mart Tıp Bayramı’nda herkes bir bayram sevinci yaşamaya çalışırken bizler ‘sağlıkta şiddet karşısında ölmek istemiyoruz, yaşamak istiyoruz’ diye haykırmak için yine buralarda toplanıyoruz. Cerrahpaşa’nın bahçesinde, burada, bu bileşenlerle kaçıncı buluşmamız, kaçıncı toplantımız? Biz artık bunları saymaktan yorulduk. Yetkililerin, Sağlık Bakanlığı’nın, hükümetin sesimizi derhal duymasını, bugün burada toplanma amacımız olan radyoloji teknikerlerinin ve teknisyenlerinin başta şua izni olmak üzere, başta taşeron çalıştırılan, görüntüleme merkezlerinde ultrasonlarımızı çeken, görüntüleme yapan radyoloji teknikerlerinin derhal kadroya alınması da sendikamızın asli talepleri içerisindedir.”

ASLANOĞLU: ÖZLÜK HAKLARIMIZDA KAYIPLARLA KARŞI KARŞIYA KALDIK

Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan TÜMRAD- DER Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu da 8 Kasım’ın tüm dünyada Dünya Radyoloji Günü olarak kutlandığını belirterek, “Biz de iş yerlerimizde bugünü bayram havasında kutlamayı çok arzu ederdik ancak ne yazık ki biz bugünü bayram havasında kutlayamıyoruz. Çünkü canla başla çalışmamıza rağmen, radyoloji camiası olarak birçok hak kayıplarına uğruyoruz. Hak kayıplarımız sadece ekonomik kayıplar ile sınırlı kalmadı, özlük haklarımızda kayıplar ile karşı karşıya kaldık” dedi. Aslanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“PERSONEL EKSİKLİĞİNDEN DOLAYI FAZLA NÖBET TUTMAYA ZORLADILAR: Bildiğiniz üzere yaklaşık 2 yıldır pandemi ile mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin ön saflarında yer alan radyoloji teknisyenleri, diğer tüm sağlık emekçileri gibi bizler bir alkıştan daha fazlasını beklerken ekonomik ve sosyal haklarımızda, çalışma koşullarımızda iyileştirilmeler beklerken bütün bu özverili çalışmalar yok sayılarak kanunlarla düzenlenmiş haklarımızın en önemlisi de şua izni hakkımızın elimizden alındığı bir süreci yaşadık. Radyoloji teknisyenlerini personel eksikliğinden dolayı fazla nöbet tutmaya zorladılar. Sağlık Bakanlığı, Danıştay henüz nihai kararını beklemeden hukuksuz bir şekilde 5 yıl boyunca tutulan bu nöbetlerin ücretlerini faizi ile birlikte geri istedi. Arkadaşlarımıza 5 bin ile 40 bin arasında borçlar çıkarıldı. Ödeme yapamayan meslektaşlarımız icra ve hacizlerle karşı karşıya kaldı. Bu durum hukuksuz olduğu gibi vicdanları yaralayan bir durumdur. Bu uygulamadan derhal vazgeçilmesini istiyoruz.

YÖNETMELİKLE ŞUA İZİNLERİMİZ KISITLANDI: 25 Haziran 2021’de bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile radyoloji çalışanlarının şua izni haklarını düzenleyen, radyoloji departmanlarının ve röntgen cihazlarının sahip olması gereken standartları ve özellikleri düzenleyen Radyoloji Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname’nin yürürlükten kaldırıldığını öğrendik. Meslek örgütlerine, derneklere ve sendikalara haber vermeden radyasyon alanında çalışan radyoloji teknisyeni, radyolog hekim, medikal fizikçi, nükleer tıp uzmanı, radyoterapi teknikeri, radyoterapi uzmanlarından ve hemşirelerden oluşan 60 bin civarında sağlık emekçisinin özlük haklarını düzenleyen bir mevzuatın yürürlükten kaldırılarak bir yıl sonra yerine getirilen yönetmelikle şua izinlerimiz kısıtlandı, birçok radyasyonla çalışan meslektaşımızın bu izin hakları ellerinden alındı. Bizler sağlık emek ve meslek örgütleri olarak radyoloji teknisyenleri ve radyasyon ortamında çalışan diğer sağlık emekçilerinin hak kaybına uğramasını, haklarının ellerinden alınmasını asla kabul etmiyoruz.

KANSER DAHİL BİRÇOK HASTALIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ: Radyasyon riski altında çalışan radyoloji çalışanları olarak bizler kanser dahil birçok hastalıklarla karşı karşıya kalıyoruz. Önce çalışma saatlerimizi artırdınız. Radyasyon ile çalışan personelin yıpranma denilen fiili hizmet sürelerini 90 günden 60 güne düşürerek özlük haklarını tırpanladınız. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile radyoloji görüntüleme hizmetlerinin büyük bir bölümünü özelleştirerek hizmet alımı adı altında taşeronlara verdiniz. Buralarda çalışan sağlık personeli radyoloji çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını taşeronlar eliyle gasp ettiniz. Kamuda çalışan tüm işçilere kadro verdiniz, görüntüleme hizmetlerinde çalışanlara taşeronlar istemiyor diye kadro dışı bıraktınız. Çünkü sizler, hiçbir zaman sağlık çalışanlarının yararına ve toplum sağlığını önceleyen bir çalışma yapmadınız. Taşeron lobilerinin ve şehir hastanesi tüccarlarının istek ve talepleri doğrultusunda yanlış uygulamalarda ısrar ettiniz.

UYGULAMALAR DÜZELTİLİNCEYE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ: Endişeliyiz çünkü her bir mevzuat değişikliği ile birçok hakkımız ya kısıtlanıyor ya da tamamen kaldırılıyor. Şua izinlerimiz ve yıpranma denilen fiili hizmetlerimizin kaldırılması demek bizlerin daha fazla radyasyona maruz kalması ve kanser olmamız demek. Bizler sağlığımızdan ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm sağlık çalışanları gibi ekonomik kayıplarımız oldu. Pandeminin kahramanları olarak ilan ettikleri biz sağlık çalışanları ekonomik haklarımızda iyileştirme beklerken bizleri yoksulluk sınırı altında sefalet içinde yaşamaya mahkûm eden artışlar yapıldı. Bizler tek kalemde insanca yaşanacak ve emekliliğimize yansıyacak temel ücret artışı beklerken çıkarılan ek ödeme yönetmeliği ve getirilen teşvik sistemi biz sağlık emekçilerini ayrıştırmış, iş barışını bozmuş ve hiç kimseyi memnun etmemiştir. Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya sesleniyoruz. Sizler çıkardığınız yönetmeliklere ve yanlış uygulamalarınıza inat biz hekimler, hemşireler, teknisyenler, temizlik işçileri ve tüm sağlık emekçileri, ayrışma yerine dayanışmayı büyütüyoruz. Kararlıyız. Bu yanlış uygulamalar düzeltilinceye kadar mücadeleyi ortaklaştırarak sürdüreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.”

“İNSANCA YAŞANACAK TEMEL ÜCRET ARTIŞI YAPILMALI”

Aslanoğlu, radyoloji alanında çalışan sağlık çalışanlarının taleplerini ise şöyle sıraladı:

“- Sağlık Bakanlığı, ivedilikle yürürlükten kaldırılan mevzuatların yerine tüm tarafların (radyologlar, radyoloji teknisyenleri, fizikçiler, nükleer tıp uzmanları, sendikaları ve meslek örgütlerinin) görüşlerini alarak yeni bir düzenleme yapmalı.

- Radyasyon ile çalışan sağlık personelinin şua izinleri, fiili hizmet ve çalışma süresi gibi kanunlarla düzenlenmiş hakları aynen korunmalı.

- Radyoloji alanında personel eksikliğini gidererek iş yükünü azaltacak şekilde istihdam yapılmalı.

- Taşeronluk uygulamasına son verilerek, görüntüleme hizmetlerinde çalışan radyoloji çalışanlarına güvenceli kadro verilmeli.

- Teşvik sistemine son verilerek, tek kalemde ve insanca yaşanacak temel ücret artışı yapılmalı."

Kaynak: anka