Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda iktidarın politikasını eleştirerek, “Aynı ekonomide kandırdıkları gibi dış siyasette de kandırdılar. Bu şekilde nereye gidecek kardeşim? Bu yaklaşımlar Türkiye’yi mutlu bir havzaya götürmez… Onun içinde ben hükümetin bu konudaki tutarsızlığını milletin vicdanına bırakıyorum. Bu kafayla biz bir yere varamayız. Türkiye de çukurun içinden çıkamaz. 20 yıllık iktidar bizi çukura soktu” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde bugün basın toplantısı düzenledi. Çayır, yaptığı açıklamada gündeme dair şu mesajları verdi:

“Geçen hafta toprağın bizden nasıl intikam aldığını, toprağa, vatana, çevre nasıl muamele edersek bu şekilde bir karşılık bulacağımızı çok canlı bariz bir örneğini gördük. Eskiden ortaokulda, ilkokulda sıradan coğrafya dersinde karşımıza soru olarak çıkardı; ‘Şehirler nerelere kurulur, insanlar nerelerde yaşarlar sağlıklı olarak, doğru olarak’. Genellikle ya dağların amaçlarına ya tepelere yani daha korunaklı, tabiatı zedelemeden, çevreyi yok etmeden, kirletmeden, katletmeden insanoğlunun hayatını devam ettirmesi ile ilgili bütün dünyada bir öngörü var. Dünyada bir kabul var. Bütün bu kabullere rağmen, ilkokulda bile bizlere öğretilen gerçeklere rağmen hala şehirler; biraz para için, biraz rant için suların, derelerin içine ve yanlarına inşa edilmekte. Toprak çıplak bırakırsan, toprak sana şamar atar.

“BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN 130 YILDIR AKILSIZLIĞININ SONUCUDUR”

Toprağı çıplak bırakmayacaksın. Derelerin içerisine hayatı sığdırmayacaksın, dere seni boğar. Bu gerçekle hareket etmeyen hiçbir yönetimin Türkiye’de çevreyle barışık yaşaması mümkün değil. Çevre ile ilgili gerçekleri yaşatması mümkün değil. Bunun için derhal, hiç vakit kaybetmeden bütün belediyelere, bütün bu konu ile ilgili birimlere genel hükümet, yani Cumhurbaşkanı yönetim sisteminin içinde bulunan aktörler bir teamülname mi, yörünge mi neyse artık bunu göndermek zorunda. Şehirler nasıl kurulur? Şehir imarları yapılırken toplu konutlar nerelerde yapılır bununla ilgili artık bilim ışında bütün yerel yönetimlere talimatname göndermeli. Göndermezse ne olur; bugün Karadeniz’i vurur, yarın Akdeniz’i vurur. Bazen Akdeniz’de yangın çıkar, bazen Karadeniz’de sel götürür sizi. Sizde uzaktan bakarsınız, ‘ah’ dersiniz. Bugünkü hükümeti suçlarsınız. Bugün hükümet döner geçmişi suçlar, geçmişteki alt ve üst yapıdan dolayı. Ama kimse akılsızlığımızı ortaya koymaz. Bu ülkeyi yönetenlerin 130 yıldır akılsızlığının sonucudur. Akılsızlık başka bir izahı yoktur.

“TEMENNİ METNİNDEN İBARET”

Türkiye istikrarlı olmak zorunda. Türkiye’yi yönetenlerin mutlak anlamda dün söylediklerini yok edecek şekilde hareket etmemeleri gerekir. Bugün içinde bulunduğumuz kaosun, umutsuzluğun temel nedeni sözlerine itibar edilmemesidir. Çünkü adam dün başka söylüyor, bir hafta sonra başka söylüyor, bir ay sonra bambaşka söylüyor. Daha mürekkebi kurumadı, haberlerin mürekkebi de kurumadı. 1 ay önce Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği söz konusu edildiğinde ne dedi hükümet yetkilisi; ‘Ben burada olduğum müddetçe bunlar buraya giremez.’, ‘ne yaparlarsa yapsın giremez’ dedi… Bir ülkenin Cumhurbaşkanı çıkar ‘Ben sizi NATO’ya alamam veto hakkım var, çünkü siz terörle iş birliği yapmaktasınız, terörü desteklemektesiniz’ diyorsa bunun arkasında duracak. Bakıyorsunuz bir ay sonra haşır neşir, kol kola girmişler, bir metin etrafında toplanmışlar. Metin ne bağlayıcılığı yok, temenniden ibaret. Bildiğin temenni. Müşahhas bir veri var mı, yok. Size verilen müşahhas bir söz var mı, yok…

“20 YILLIK İKTİDAR BİZİ ÇUKURA SOKTU”

Tek tek istihbaratın ve Türkiye’nin kendilerine verdiği terörle iltisaklı isimler vardı. Bunlarla ilgili ne Finlandiya ne de İsveç hiçbir adım attı mı? Atmadı. Orada para toplanıp silaha çevrilen dernekle var orada. Onlarla ilgili bir şey yaptı mı? Yok. Buna rağmen hükümet göz boyadı. Bir de biliyorsunuz artık moda oldu, eskiden darbe yapanlar Ankara Radyosu’nu ele geçirince Türkiye’yi ele geçirirlerdi. Şimdiki siyasiler de sadece bu hükümet değil birçok hükümet, buradan akıl alarak darbecilerden medyayı ele geçiren Türkiye’yi ele geçirir hesabı medyayı bütün ele geçirmişler; ‘Türkiye zaferle dönüyor’… Ne zaferi nerede zafer? Yalan dolan. Yalan dolan siyaseti. Sen nereye kadar milleti kandıracaksın? Aynı ekonomide kandırdıkları gibi dış siyasette de kandırdılar. Bu şekilde nereye gidecek kardeşim? Bu yaklaşımlar Türkiye’yi mutlu bir havzaya götürmez… Onun içinde ben hükümetin bu konudaki tutarsızlığını milletin vicdanına bırakıyorum. Bu kafayla biz bir yere varamayız. Türkiye de çukurun içinden çıkamaz. 20 yıllık iktidar bizi çukura soktu.”

 

Kaynak: anka