CEM HAYAT

Genetik ve Sinirbilimci Prof. Dr. Çağhan Kızıl, Omicron varyantı hakkında "Endişe verici olarak tanımlanmasının nedeni daha önceki Alfa, Beta, Gama dediğimiz şu anda dünyada yaygın olan Delta varyantındaki mutasyonları toplayıp sanki bir yerde birleştirilmiş gibi olması, aslında bunların daha önce hiç olmadığı kadar bir arada bulunmuş olması" dedi. Kızıl, daha önce yaptırılmış aşıların ölümleri, ağır hastalıkları, yayılımı azalttığını belirtti ve "Hiçbir aşılama boşa gitmedi, bunu net söyleyelim" mesajını verdi.

Dresden Teknik Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi, Genetik ve Sinirbilimci Prof. Dr. Çağhan Kızıl, Covid-19'un yeni varyantı Omicron hakkında ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Kızıl, "Net görüldü ki dünyada aşı eşitsizliğiyle devam ettiğimizde yeni varyantlar ortaya çıkacak ve bu varyantların bizi endişe verici duruma sevk etmesi mümkün" dedi.

Kızıl şunları söyledi:

"ENDİŞENİN NEDENİ, BU MUTASYONLARIN DAHA ÖNCE HİÇ OLMADIĞI KADAR BİR ARADA BULUNMUŞ OLMASI"

"Omicron varyantı, 2020’nin başında Çin’de ortaya çıkan virüsün genetik dizilimine baktığımızda, onun üzerinde 50’ye yakın değişiklik olan bir varyant. ‘Endişe verici’ olarak tanımlanmasının nedeni de daha önceki Alfa, Beta, Gama dediğimiz şu anda dünyada yaygın olan Delta varyantındaki mutasyonları toplayıp sanki bir yerde birleştirilmiş gibi olması. Bu evrimsel bir süreç. Omicron varyantında 50’ye yakın mutasyon var. Bunların 30 tanesi, hücreye bağlanması için gerekli olan bölgede. Bunların 15 tanesi de bağlandığı kritik noktalarda. Bu bize, önceki varyantlarda yapılan bilimsel çalışmalardan aldığımız sonuçlar şunu açıklıyor: Bu varyant bu kadar mutasyonu bünyesinde barındırdığı için daha enfekte bir virüs haline gelebilir, kendini daha etkili çoğaltmasını sağlayan mutasyonlar nedeniyle yayılımı hızlanabilir, vücuda daha güçlü bağlanıp bağlandığı insanlarda semptom gösterebilir. Aşıların etkisini düşürebilecek, onlardan kaçış gösterebilecek bir yönü olabilir. Endişe verici olması, aslında bunların daha önce hiç olmadığı kadar bir arada bulunmuş olması bu varyantta.

"ÖLÜMLERE VE COVİD'İN ETKİLERİNE UZUN VADELİ NASIL YOL AÇACAK, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA GÖRECEĞİZ"

Tüm diğer varyantlarda bildiğimiz gibi belli bir koruma yüzdesi olarak tanımlanan aşı etkinliği var, onları biraz düşürüyor varyantlar. Bu varyant da büyük ihtimalle bir nebze düşürecek ama ne kadar düşürecek, korunmamızı ne kadar etkileyecek onu şu anda bilemiyoruz. Ne çok karamsar olmalıyız ne de çok iyimser olmalıyız buna karşı. Tedirgin bir bilimsel duruşla olanı anlamaya çalışmamız gerekiyor. Daha çok gençlerde ve çocuklarda hastalık oluşturduğu ortaya konuyor. Bunun nedenleri olabilir. Aşılamanın bu yaş gruplarında daha düşük olması olabilir, bu varyantın daha mobil olan bu yaş kesimine yayılım avantajı kendine sağladığı anlamına gelebilir. Ölümlere ve Covid’in etkilerine uzun vadeli nasıl yol açacak, bunu önümüzdeki haftalarda göreceğiz.

"ŞUNU İYİ BİLİYORUZ Kİ ARTIK GERİYE DÖNÜŞ, YANİ BİR ÖNCEKİ VİRÜS VARYANTLARINA DÖNÜŞ OLMAYACAK"

Net görüldü ki dünyada aşı eşitsizliğiyle devam ettiğimizde yeni varyantlar ortaya çıkacak ve bu varyantların bizi endişe verici duruma sevk etmesi mümkün. Dolayısıyla aşılama devam edecek, bu yapılacaksa daha dominant varyantlara karşı aşıların üretilmesi maksimum korumayı sağlayacak bir yol olarak düşünülüyor. Üzerinde 50 değişiklik olan bir üç boyutlu yapıyla hafıza yaratmak uzun vade için daha iyi. Şunu biliyoruz ki artık geriye dönüş, yani önceki virüs varyantlarına dönüş olmayacak. Çünkü her yeni varyant kendine bir adaptasyon sağlıyor ve başat hale geliyor. Biz onunla mücadele ediyoruz ama yeni bir varyant biraz daha kendine hareket alanı sağlıyor. Dolayısıyla hep gelişerek ileri gidecek bir durum bu. O nedenle yeni aşıların da bu ileri projeksiyonlar üzerinden yapılması anlamlı.

"HİÇBİR AŞILAMA BOŞA GİTMEDİ, BUNU NET SÖYLEYELİM"

Boşa giden bir aşı yok, her aşının bir koruyuculuğu var. Önceki varyantlardan bildiğimiz üzere de o varyanta özgü bir aşı olmasa bile yaratılan bağışıklık o virüsün değişik formlarına karşı da etkili, buna çapraz koruyuculuk da diyebiliriz. Hiçbir aşılama boşa gitmedi, bunu net söyleyelim. Bu aşılamalar ölümleri azaltıyor, ağır hastalıkları azaltıyor, tamamen ortadan kaldırmasa da yayılımı azaltıyor. Aşıların etkisini net görebiliyoruz. Bunu aşılamanın yüksek olduğu ülkelerde; geçen seneye oranladığımızda, ölümlerle oranına baktığımızda çok büyük bir düşüş olmasından ortaya çıkartıyoruz. Yani vaka sayıları değil, daha çok yoğun bakımlar ve ölümler aşılamanın etkisini bize gösteriyor. Bu da pozitif. Üçüncü aşıların da yeni varyant aşılarıyla yapılması ekstra bir koruyuculuk sağlayacak. O yüzden ilk iki aşının boşa gitmesi gibi bir durum söz konusu değil.

"SINIRLARI KAPATMAK, BİR ÜLKENİN KENDİNİ KORUMASI BİR İŞE YARAMIYOR"

Şunu da öğrenmiş olduk; sınırları kapatmak, bir ülkenin kendini koruması bir işe yaramıyor. Bazı insanlar kurtulacak, diğerleri kalacak böyle bir şey olmuyor. Aşılamanın düşük olduğu yerlerde başka varyantlar çıkıyor ve bunların aşılanan insanları da etkilemesi söz konusu. Aşı karşıtlığının, maske karşıtlığının bir anlamı olmadığını, büyük bir halk sağlığı sorunu olduğunu daha net gördük."

 

Kaynak: anka